Esmod Seoul’de kadın moda tasarımı okudum ve bir süre kadın giyimi tasarımcısı olarak çalıştım. Sonrasında okulda benden üst sınıftaki bir arkadaşıma yardım etme fırsatım oldu. Ayakkabı tasarımı markasında çalıştım ve tasarımlarına aşık oldum. Bu 2009’daydı; “Ma vie en rose” adlı kendi markamı kurdum.
Zarif ama basit değil, muhafazakar ama değerli.
Aşırı tepki vermem ve hemen değişen şeylerle yarışmam. Dışarıdaki değişim ne kadar hızlı olursa olsun markamızı geliştirmeye odaklanırım. Küçük değişimlerden etkilenmeyen, kendimize has bir döngü yaratırım.
Kore’de her şey o kadar hızlı değişiyor ki Koreliler ve tasarımcılar yeni şeylere uyum sağlamaya ve bunları benimsemeye alışmış. Çağdaş sanatçılar komplike üsluplarla birçok farklı yaklaşım biçimi sergiliyor. Bu nedenle hem geleneklerden hem de yeni kültürden etkilenen yeni nesil kendi alanını oluşturuyor ve bu, moda endüstrisine de yansıyor.
YY, Yuul Yie’nin ikinci koleksiyonu. Ayakkabının da ötesinde; yaşam, güzellik ve kadın giyim gibi yeni kültür alanlarına dokunuyor. YY’nin hedef kitlesi genç insanlar olduğundan fiyatı makul, tasarımıysa minimal ve sade olmalı. Yuul Yie’nin kapsamını genişletmek üzere parfüm, yaşam, giysi ve kozmetik gibi alanları da dahil edeceğiz. Yuul Yie kimliğini yansıtan farklı parçaların yer alacağı özel dükkanlar açmayı amaçlıyoruz.
Kadının olgunluğunu ifade etmek istedim. Klasik bir imaj silüeti çizmek için 60’ların retro şekillerine sahip ayakkabılar tasarlayıp bunları markanın modern imaj algısıyla harmanladım. Genç bir kızdan ziyade olgun bir kadın hissi veriyor.
Keşfederek! Yeni şekil ve yapılar keşfetmek tasarım sürecindeki en önemli odaklarımdan. Sade ve klasik stilimizi korurken yeni şekiller ve yapılar da arıyorum. “Yuul Yie”nin her sezon yeni topuk biçimler ve yapıları sunmasının nedeni tam olarak bu. Ayakkabılarımızın bu özelliğinin çağdaş kadınlara yeni bir sade ve klasik imaj sunduğuna inanıyorum. Ayrıca ayakkabıları ayaklarımızı koruyan bir başyapıt olarak, kendimi de bu başyapıtı yaratan sanatçı olarak görmüşümdür hep.
Beklenmedik bir şey olduğunda ya da bir şeyler ters gittiğinde kapsamlı bir bakış açısıyla ve o durumu anlamaya çalışarak normal davranmak çok önemli. Umarım işlerim, yeni neslin işleri için iyi birer referans olur.
Bu çağda yaşayan ve çağdaş bir marka sahibi bir tasarımcı olarak sosyal medyanın gücünü tabii ki göz ardı edemem. Sosyal medya modanın ve sunumun sınırlarını ortadan kaldırıyor. Lookbook hazırlamak, defile düzenlemek gibi geleneksel, çevrimdışı sunumlar sosyal medya kadar hızlı bir şekilde ulaşmıyor insanlara. Ama hala profesyonel ve amatör arasında bir fark var. Yeni bir sunum biçimini kabul etmek doğru olan ama umarım bu yükseliş ve düşüş hızı gerçek anlamda sanatçıları ve markaları etkilemez.
Yuul Yie son derece çağdaş bir ayakkabı markası. Ayakkabının da ötesinde güzellikle ilgileniyorum. Yuul Yie’nin ana konsepti renk. Bu nedenle renkli bir kozmetik serisi çıkarmayı planlıyorum. Ruj, far ve allık gibi güzellik ürünlerinin deri ürünlerle satıldığı küresel bir marka sahibi olmak benim için yeterli olur diye düşünüyorum.