GCDS evimle, başladığım noktaya dönmemle alakalı bir aşk hikayesi. En sevdiğim şehirlerden biri olan Şangay’da yaşıyordum, ve bir noktada eve dönüyormuşum gibi hissettim… Bu noktada GCDS doğdu! GCDS benim “İtalya’da Üretilmiştir” söylemi ile olan aşk hikayem ve burası moda konusunda her zaman aklımı çelen yer. Bugün, herkesin davetli olduğu dünya çapında bir balayı ile aşkımı büyütüyorum.
Benim aklımdaki GCDS, sınırları olmayan pembe bir sokak kıyafeti. Bunu normal bir şekilde ele alıyoruz ve herkes, her mülteci için bir yer sağlamaya çalışıyoruz. Zihni yönetmeye çalışan ve medyanın kendini dışlanmış ya da yetersiz hissettirdiği bir toplumda yaşıyoruz. Benim yaşımdaki insanların eğlenceyi ve özgürlüğü deneyimleyebildiğini senaryolar yaratmak istiyorum.
Sadece kendi hayal gücümü besliyorum ve farklı alanların ve varlıkların olduğu eğlence parkları yaratıyorum. Çevre için üzülmüş bir Pikachu ya da eğlenen seksi bir kadın, hiçbir önyargı olmadan. Bunlar benim aklımda sürekli revize ettiğim ve kendime sorduğum geleceğimizde “Nereye gidiyoruz?” sorusuyla ilgili fikirler.
Sanırım “dokunulamaz şeyler”in tanımlaması, çünkü marka kendini ifade etmenin ve özgürlüğün yeri. Sonuçta sokak modası nedir? Ait olmak istediğiniz ve risk aldığınız yer. Diyelim ki Milano’nun o güzel sokaklarında yürürken senin tasarımların içinde birini görüyorsun. Bu nasıl bir tecrübe?Stylingi beğendiğim zamanlarda fotoğraf çekiyorum ve gerçekten bunu sıfırdan başlayarak ve çok çalışarak yarattığım günleri düşünüyorum. Tasarımlarımı birinin üzerinde hayat bulmuş ve yürürken görmek bana gurur veriyor, bunu sadece bir gelişim olarak görmüyorum, daha çok birinin benim fikrimi seçmiş olması güzel hissettiriyor. Asla bilemezsin, bu yüzden sadece inan!
İtalyan çocuklara hala fikirlerin gerçekleştiği güçlü bir ülke olduğumuz, genele ise ne kadar tuhaf ya da eğlenceli görünürse görünsün kendi havalı karakterlerini oluşturmalarını ve risk almaları gerekliliği.
Bir trend zaten hali hazırda yaygınlaşmış oluyor, bu yüzden beni her zaman şaşırtan ya da gözlerimi dolduran şey ise, lezzetli yemeklerden oluşan bir tabak.
Sanırım ilhamlarımı ne sevdiğime göre seçiyorum, fakat koleksiyonlarımı İtalyan işçiliği ve deneyimine dayandırıyorum, yani miras ve fikirleri yeniden yorumlama arasındaki denge diyebiliriz. Kawaii Japon dünyası ve Eddie Kang gibi sanatçıları seviyorum.
Sanırım bu sadece yeni bir şey yaratmanın yolu, gerçekten her şeyin hali hazırda yaratıldığını ve farklılığın geleneksel bir çorbadaki baharat gibi olduğunu düşünüyorum, tadına bakma gereksiniminiz tadının kötü olduğunu göstermez.
Bence günün sonunda bu kuralları koyan pazar, fakat günümüzde kuralları koyan güçlü kişiler ya da karakterler görmüyorum. Sadece fikir öncüsü gibi görünen bazı güzel profiller var fakat çevrede harika fikirler görmüyorum.
Umarım statükoda en fazla beğenisi olanların en güçlü fikre sahip olmayacağı şekilde büyük bir yeniden düzenleme olur. Dünyanın nereye gittiğini gören zeki insanlardan büyüleniyorum. Ben her zaman geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi geleceğin konuları hakkında mesaj vermeye çalışıyorum, ve genelde bu büyük canavar modanın ekonomisi oluyor. İşlerine çoklu disiplinli bir yaklaşımın var, yakınlarda özgünlüğün esas olduğu bir makyaj koleksiyonu yarattın. Neden güzellik dünyasında da bir izin olması gerektiğini söyleyebilir misin?Endüstride hala çok fazla sınırlarımız var fakat makyaj yapıp bu dünyadaki varlıklar için deli olmamaya çalışan çocuklar görüyorum, sadece insanların ruj kullanıp kullanmayacağına, oje sürüp sürmeyeceğine ya da ne hissettiğine özgürce karar vereceği bir güzellik serisi çıkarmak istedim.