İçsel benliğimizi, akla ya da kelimelere göre ifade etmek söz konusu olduğunda, fiziksel temasın bu konuda etkili olduğundan hiç şüphemiz yok. Kucaklaşma veya bir konuşmaya basit jest ve mimikler ile karşılık vermemiz, kalbimizin yansıttığı hislerin karşılığı iken kendimizle iletişim kurmanın en basit yollarından biri de kendimizi fiziksel şekilde ifade etmek. Ve bu,Pittsburgh’lu film yapımcısı ve sanatçı Kristen Laut’ın dikkatini çekmiş olmalı ki 2 yıl boyunca yüzlerce insanı kare kare resimlediği 349 adlı bir stop motion dans filmi ortaya koyuyor.
İki yıl süren çalışmada çizimlerin her biri, yöntem, stil, renk, biçim ve malzeme bakımından farklılık göstermekte. 300’ü aşkın insandan, filme alınmış bir dans performansının karelerini elle tasvir etmelerini isteyen Shaeffer, animasyonda bütünün bir parçası olduğu ve her parçanın kattığı samimiyetin filmin bütünü için önemli olduğunu vurguluyor. Işık, renk, tarz ve çok kişiliğin yansıtıldığı 349, özgün içeriği ile tüm samimi duygularımızın stop-motion hali olarak karşımıza çıkıyor.