A Few Words from Burcu Esmersoy

Televizyon ekranındaki klasiklerimizden Burcu, her zamanki mütevazı tavrından hiçbir şey kaybetmeden “Klasik demeyelim ama yer ettiğimi düşünüyorum.” diyor, belki de bu yüzden dokunduğu her şeye ışıltısını da taşıyor. Kendinden emin tavrında bizi etkisi altına alan bir şeyler var. Ne olduğunu hakkını vererek tanımlamak mümkün olmasa da, ondan duymanızı istediklerimiz var

Televizyon

TV’de olmak saygı görmeyi garanti etmez. Televizyon, her şeyi büyütür. Hem bedeninizi hem de egonuzu. Olduğunuz gibi olmayı beceremezseniz, sizi bir şekilde alaşağı eder. Sistem sizi dışarı atar. İnsanlar doğal olan şeyleri sever ve onlara saygı duyar. Diğerleri gelip geçici birer hatıra gibidir. Neredeyse 20 yıldır televizyonda çalışıyorum, ekran önü ya da arkası fark etmez insanın iş hayatı ya da titri, karakterini ya da hayatını değiştirmemeli. En azından ben öyle düşünüyorum.

Klasikler

Yıllar geçse de olduğu gibi kalarak, yeni gelen dönemde bile geçerlilik gösteren, yeni gelen her şeye emsal olma özelliği taşıyan ve çoğunluk tarafından beğenilen, azınlık tarafından tercih edilen her şey klasiktir bence.

“Gerektiği zaman, gereken yerde olmak” gibi bir yeteneğim, özelliğim var. Sanırım “Klasik Burcu” öyle yorumlanır ama Burcu Esmersoy’u nasıl yorumlarız bilemedim. [Gülüyor.]

Instagram

Sosyal medyanın tüketen bir toplum olma yolundaki maceramızı daha da hızlandırdığını düşünüyorum. Onun dışında, içeriğini görsel bir veriyle destekleme zorunluluğunun haber alma konusundaki güvenirliğini desteklediğini, modayı takip etmeyi kolaylaştırdığını, sevdiğiniz ya da hayran olduğunuz insanları size bir adım daha yakınlaştırdığını düşünüyorum. Ama hayatları kolaylaştırmıyor.

Beni Instagram feed’inde vakit harcamaya iten en büyük neden; onca insan tarafından ilgi duyulan bir hesaptan paylaşım yapılmamasının saygısızlık ve sorumsuzluk olacağını düşünmemdir.

Instagram’daki son keşfim ise “turn off comments”.

Hayaller

Bulunduğum nokta hayal ettigm bir nokta değil, çünkü hayatımın erken dönemlerinde ünlü olmak, TV’de olmak gibi hayaller kurmadım. Şu an içinse geldiğim noktada daha da başarılı olmak ve devamlılığını sağlamak dışında bir isteğim yok. Ne görüyorsanız o var aslında, her şeyim ortada, gizlim saklım yok. Tanıyanların çok sevdiği, tanımayanların %50’sinin bayıldığı, %50’sinin benimle ne yapacaklarını anlayamadığı bir kadın.

Bir doygunluk evresinde, şükretme dönemimdeyim.

Pişmanlıklar

“Güzellik yarışması” derdim belki ama artık o da değil… Yok! Geriye dönüp bakarsam, 20 yaşındaki Burcu’ya ekrana daha erken çıkmasını, arkadaşlarına ve özel hayatına daha fazla zaman ayırmasını, herkesi kendi gibi sanmamasını, daha fazla seyahat etmesini ve göz makyajını daha yumuşak bir şekilde silmesini söylerdim.