Adidas x Gucci: Guccididas? 

Milano Moda Haftası’nın bitmesine birkaç gün kalmışken üç çizginin yüksek moda baskını devam ediyor. Yılın en farklı işbirliklerinden birinin merakla beklenen açıklaması ise: Adidas x Gucci.

Birkaç aydır iki marka arasında olası bir işbirliği hakkında söylentiler olmasında rağmen 25 Şubat’taki Gucci Sonbahar/Kış 22 şovu, modelleri hem imza GG monogramı hem de üç şeritli logoları içeren yüksek moda parçalarla podyuma göndererek haberi doğruladı. İlk kez güçlerini birleştiren Gucci ve Adidas Originals, her iki markanın yaratıcı kodlarını birleştirerek sportif estetik ve haute couture dünyasını birleştirmeyi hedefliyor. 

Alessandro Michele’nin Gucci’yi Milano’da podyumda sergilemesinin iki sene olmasıyla beraber pek tabii eve dönüşü diğer defileler gibi olmayacaktı. Rihanna hamile ve lila kürklü göbeği açık görünümüyle tek başına şovun yıldızı olmaya yeterken sevgilisi ASAP Rocky klasik bir Gucci monogramlı bir bavul taşıdı. 

İtalyan lüks markası Gucci, yüksek profilli bir moda işbirliğini seviyor olacak ki daha önce The North Face ve Balenciaga ile birlikte yapılan ışıltılı hazır giyim ve aksesuarlara tanıklık etmiştik. 70’lerden ilham alan spor giyim dolu bu koleksiyonu, Adidas’ın imzası olan trefoil motifiyle övünen deri bariyerli korselerden büyük boy çantalara ve binicilik tarzı şapkalara kadar, iki ünlü marka kendilerine has yorumlarıyla Milano Moda Haftasındaki en ilgi çekici defile olma yolundaki bir numaralı aday. 

Markanın Milano merkezinden sadece birkaç adım ötede gösterilen defile, Michele’in imzası olan takım elbisesi ile – kruvaze blazerler, belirgin omuzlar, dökümlü pantolonlar – yıkıcı bir açılışla başladı. Keman, 70’lerden tanıdık şarkılar ve yansıtıcı fon ile modeller, 70’lerin sonlarındaki bir diskotek zemininden koparılmış gibi görünüyordu. Sadece terziliğe odaklanmakla kalmayıp, eşofmanlardan ilham alan elbiseler ve Adidas’la tamamlanan kusursuz korseler sayesinde koleksiyona atletik silüetler hakim oldu. 11 dakikalık şov, görsel estetiğinin yanısıra müziğiyle de insanı nostaljik hissettirmeye yetiyor. 

Gucci kreatif direktörü Alessandro Michele gösteri için şunu şöyleydi: “Modanın hayali gücüne yaklaşmak için büyülü ayna metaforunu kullanıyorum. Kumaşların yüzeyinden yayılan kutsal bir güç. Ve orada, bu dokunsal yüzey üzerinde çapraz referanslar, değişiklikler, boşluklar ve greftler aracılığıyla çalışıyorum. Yan yana duran dünyalar ve anlamlar, algı istikrarını değiştirmek, var olanı manipüle etmek ve büyütmek.”

Sportif Adidas logosuyla süslenmiş Gucci’nin eşsiz terziliğinden fazla daha ne görebiliriz ki?