Alpeis

Ne gördüğünüz ne de yaşadığınız deneyimlere inanın çünkü Yorgos Lanthimos’un tuhaflıklar dolu sahte dünyaları bir araya getirdiği Alpeis evreninde, ölümü, deneyimleri, arzuları ve yalnızlıkları sorgulayacak, attığınız her adımda Alpeis’in etkisinden çıkamadığınızı fark edeceksiniz. 

Alpeis, modern Yunanistan’ın karanlık köşelerine doğru izleyicisini sürüklerken; Lanthimos yaşamaya ve ölüme alışılmamış açılardan yaklaşarak modern hayatın insanlar üzerine yıktığı rolleri, istekleri ve hatta şu ana kadar olan deneyimlerimizin saf bir gerçekliğe ait mi değil mi sorusuna doğru bir beyin fırtınasına sebep oluyor. 

Hemşire, jimnastikçi kız, koç ve ambulans şoförü karakterlerinin gizli bir kuruluşta çalıştığı Alpler için “Başka hiçbir dağ Alpler’in yerine geçemez. Onun yerine koyulacak başka her şey daha küçük ve daha az heybetli ve dolayısı ile zavallı görünecektir. Başka hiçbir dağ onun yerini alamaz, ama o tüm dağların yerine geçebilir.”  denilerek aslında tüm yaşanılanları özetleyen bu alıntı, karakterlerin ölen insanların yerine geçtiği ve sevenlerinin acılarına biraz olsun yardımcı olmaya çalışmalarından ibarettir. 

Kullanılan cümlelerden, davranışlara kadar ikili bir dünyanın içindeki bu filmde, hemşire karakteri bu işteki motivasyonun şunları diyerek ortaya çıkarır, “Sonun, yeni ve daha iyi birer başlangıcı olabilir.” Hemşire karakteri kendine ait olmayan bir hayatı yaşamaya çabalarken, Minik diye anılan jimnastikçi kız karakteriyse, kendine dair bir yaşam kurmaya oldukça kararlı ve isteklidir. Zira, defalarca reddedilmesine rağmen pop şarkıda gösterisini yapmayı talep etmesi ve başarısızlıkları üst üste toplandığı zamanda dahi yaşamını yine kendi eliyle sonlandırmak istemesi; bu dünyada bir iz bırakmaya oldukça kararlı olduğuna işaret ederken, hemşire karakteriyle seçimlerindeki zıtlıkları, gerçekliğe dair ikilemleri gün yüzüne çıkıyor.

Alpeis’de zaman zaman yapılan yakın çekimler sayesinde karakterlerin psikolojik yansımaları bir yalnızlığa işaret edebiliyorken; garip olay örgüsünün sahte olgularla birleştiği bir dünyada, karakterlerin hissettikleri boşluğu doldurma çabasına ortaklık etmek isterseniz, Yorgos Lanthimos’un tuhaf evreninden etkilenerek hazırladığımız playlist ile sizleri Yunanistan’ın karanlık kıyılarına doğru bir yolculuk için hazırlanmanızı tavsiye ediyoruz.