Şarkı sözü yazarken, kelimeler mi önce geliyor yoksa sesler mi hikayeyi yönlendiriyor? Şarkı yazma sürecin nasıl görünüyor?
Genelde sözleri ayrı yazıyorum. Ama duruma göre değişebiliyor tabii ki. Son albümümde müziğin çoğunu prodüktör Jimmy Hogarth ile birlikte yazdım. Onun gitar çalma tarzı bana gerçekten ilham verdi ve ruhani bir sese doğru ilerledik. Sözler benim için çok önemli ve genellikle uzun zamandır üzerinde düşündüğüm fikirleri yansıtıyor.
”Çalışmalarım hayatımın, etrafımdaki dünyayı algılayışımın, gerçekten neler olup bittiğine dair duygu ve sezgilerimin bir yansıması gibi ve bu farklı akışları birbirinden ayırmam.”
-Anohni
Parçalarında doğa, ölüm, kimlik ve adalet gibi temalar hep çok baskın. Bu motiflerle olan uzun soluklu ilişkini nasıl tanımlarsınız?
Çalışmalarım hayatımın, etrafımdaki dünyayı algılayışımın, gerçekten neler olup bittiğine dair duygu ve sezgilerimin bir yansıması gibi ve bu farklı akışları birbirinden ayırmam. Sezgisel bir insanım. En çok önemsediğim şeylere odaklanıp, onları yüceltmenin değerli olduğunu düşünüyorum. Bunu yapma fırsatına sahip olduğum için şanslıyım, bu dünyada birçok insanın en önemsediği şeyler için veya kişilerle vakit geçirme şansına sahip olmadığını biliyorum; bu yüzden bir sanatçı olmak gerçekten bir ayrıcalık.
Sence günümüz müzik endüstrisinde aktivizm ve sanat nerede duruyor? İlişki hala içten mi, yoksa bir pazarlama aracı haline mi geldi?
Bence bu dünyanın neresinde yaşadığınıza bağlı. Batı pop müziğinin çoğunda pek aktivizm yok. Öte yandan, Türkiye’nin çok sürükleyici ve devrimci yönleri olan, çok güçlü bir geleneksel müzik tarihivar. Mesela Selda Bağcan’ı seviyorum. Siyahi Amerikalıların uzun ve zarif bir devrimci müzik besteciliği geçmişi var. Bunlar gibi dünyanın diğer yerlerinden de çok etkileyici ve ilgi çekici tonlarca müzik olduğuna eminim ama bunları bilmiyorum. Keşke bunları keşfetmek için daha fazla hayatım olsaydı.
Müziğinde baskın bir hüzün ama aynı zamanda derin bir umut duygusu var. Bu duygusal dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Ben aslında umutla pek ilgilenmiyorum. Bir fikir olarak biraz alakasız buluyorum. Benim için önemli olan şimdiki an, maddiyat, yaratıcılık, renk, ışık ve yaşam. Umut bana İbrahimi bir kavram gibi geliyor; ataerkil ve düzenli bir cennet algısı, uzak gelecekte bekleyen bir garanti gibi. Şimdiki zamanı katlanılacak bir şey gibi hissettiriyor. Ama birçok Hristiyan cennete gitmeyi umar. Birçok sağcı insan umut duyar. Ben hayatımı ve şimdiki anı olduğu gibi kucaklamak, ona olduğu gibibakmak ve gerçekten ne olduğunu hissetmeye çalışmak istiyorum.
”Hayatımı ve içinde bulunduğum anı olduğu gibi kabullenmek, ona dürüstçe bakmak ve gerçekte neler olduğunu hissetmeye çalışmak istiyorum.”
-Anohni
Sence sanatın dünyayı değiştirme sorumluluğu var mıdır, yoksa bu daha çok bir sanatın yanında gelen ?
Ben Nina Simone’un dediğine katılıyorum: Bir sanatçı içinde yaşadığı zamanları yansıtmalı. Bunu yaparken ister topluma bir anlayış kazandır, isterse de toplumdaki sorunların bir belirtisi olur.
Bugünlerde kendinize sıkça sorduğunuz soru nedir?
500 yıl sonra her şey nasıl olacak? Bir gün, onca işkenceye ve strese maruz bıraktığımız hayvanların gözlerinden mi bakacağız?
Eserlerinizde iyileşme ve acı arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz? Sanatın travmayı dönüştürebileceğine inanıyor musunuz?
Evet, sanat travmayı dönüştürebilir. Yaratıcılık rüya görme hali gibidir, şifalıdır ve iyileşememişlikleri, travmaları ve gerilimi serbest bırakma yeteneği açısından kimyasaldır. Bir rüya alanı gibidir.
Sahneye çıkmadan önce herhangi bir ritüelin veya alışkanlığın var mı?
Tanrıçadan benimle dilediğini yapmasını istiyorum. Bedenimi al ve onunla ne istersen yap. Hayaletleri dans etmeye davet et.
Kendinizi en çok ne zaman kendiniz gibi hissedersiniz?
Uyurken.
Müziğinizin ötesinde, insanların hakkınızda daha fazla bilmesini istediğiniz bir şey var mı?
Müziğimin ötesinde ben yokum.