Art is a very personal matter w/ Pietro Terzini

UnframedJanuary 14, 2024
Art is a very personal matter w/ Pietro Terzini

Yaratmak ve yarattığına inanmak. Pietro Terzini, yaratıcılık dünyasının en içten, en doğal merkezinden çıkageliyor karşımıza ve çağın ihtiyacı olan özgünlüğü çabasızca yakalıyor. Instagram’da moda markalarının ambalajlarında yazdığı sloganları paylaşmasıyla başlayan serüveni; modaya yön veren markaları konuşturan iş birliğikleriyle devam ediyor. Modern çağın sanatında yeni bir akımın öncüsü olan Pietro, ironi ve moda arasında sözlerini incelikle dokurken; ilhamını varlığının en derin köklerinden – kendisinden alıyor.

En başa dönelim. Çalışmalarınızın temelindeki fikirler nereden geliyor?

Pietro Terzini: İşlerimin ardındaki fikir; 2016 yılında, İtalya’nın tanınan fenomenlerinden Chiara Ferragni ile çalışırken ortaya çıktı. Chiara için ofise bir sürü hediye geliyordu ve paketleri çöpe atılıyordu. Onları çöp kutusundan alıp eve getirmeye başladım çünkü rengarenk ve güzel görünüyorlardı. Birkaç ay sonra üzerlerine yazı yazmaya, fotoğraflarını çekmeye ve esprili içerikler olarak Instagram’da paylaşmaya başladım. İşte, her şey böyle başladı.

Sizi yaratmaya iten nedir?

Pietro Terzini: Akılcı bir motivasyonum yok, bu tamamen içten geliyor. Gün içinde bir şeyler üretmezsem gece uyuyamıyorum.

Modanın sanattan çok şey aşırdığı kesinlikle doğru bir bilgi.

-Pietro Terzini

Günümüz dünyasında yaratıcı olmak konusunda ne düşünüyorsunuz?

Pietro Terzini: Bu konuda hiç düşünmedim, çocukluğumdan beri var olma şeklim bu. Çalışabildiğim ve sevdiğim işi yaptığım için kendimi şanslı hissediyorum.

Daha önce hiç karşılaşmamış birine sanatınızı nasıl tarif edersiniz?

Pietro Terzini: İnsanlar bana ne iş yaptığımı sorduğunda onlara kelimelerle çalıştığımı söylüyorum. Sanatımı tanımlamam gerekseydi, fiziksel işlerin fotoğraflandığı zaman birer meme olarak paylaşılmasını sağlayan, bir çeşit meme sanatı yaptığımı söylerdim. 

Sizin için özgünlük?

Pietro Terzini: Zamanımızın evrensel ruhunu yakalamak ve onu son derece kişisel bir şekilde yorumlamak.

Görsellerinizde bol miktarda ironi” kullanıyorsunuz. Bu kelimenin kişisel hayatınızdaki yansıması nedir?

Pietro Terzini: İşlerimin tonu karakterimin sesini yansıtır, tam olarak öyle biriyim.

Moda ve sanat arasındaki ilişkiye dair doğru zannedilen bir yanlış bilgi?

Pietro Terzini: Haha, bilmiyorum. Ama modanın sanattan çok şey aşırdığı kesinlikle doğru bir bilgi.

Sanatla ilgilenen ama nereden başlayacağını bilmeyenlere neler önerebilirsiniz?

Pietro Terzini: Sosyal medya, matbaadan sonraki en önemli icat. Bunlar tüm dünyaya açılan birer vitrin. Önerim, bunların iletişime yönelik potansiyelini anlamaları ve kendi işlerini sunarken bundan yararlanmaları.

Kendinizden kaçtığınız anlar oluyor mu? Üretmediğiniz zamanlarda ne yapıyorsunuz?

Pietro Terzini: Kahve yapıyorum, içiyorum, sonra da hiçbir şey düşünmeden bir veya iki tane sigara içiyorum.

Sanatı bir kaçış yöntemi olarak mı yoksa kendinizi yansıtmak için mi kullanıyorsunuz?

Pietro Terzini: Sanatı, gerçekliği fotoğraflamak için kullanıyorum. Kendi bakış açıma göre yaşıyorum, sanatla kendi derinlerime iniyorum. Benim için bu, evrensel duyumlar ve tüm insanlar için geçerli olan duyguları aradığım, iç gözlemlerimi analiz ettiğim, son derece kişisel bir süreç.

Sanatı, gerçekliği fotoğraflamak için kullanıyorum. Kendi bakış açıma göre yaşıyorum, sanatla kendi derinlerime iniyorum. Benim için bu, evrensel duyumlar ve tüm insanlar için geçerli olan duyguları aradığım, iç gözlemlerimi analiz ettiğim, son derece kişisel bir süreç.” 

-Pietro Terzini

Bir sanat eserini diğerlerinden ayrıştıran nedir?

Pietro Terzini: Ona bakan kişidir. Eser, izleyici henüz onu görmeden önce bile kişinin içindedir zaten. Basitçe anlatmak gerekirse, bir gözlemci esere sadece bakmaz, onu tanır. Bu yüzden bazı eserleri sever, diğerlerini beğenmeyiz. Sanat çok kişisel bir meseledir. 

Günümüzün sanat dünyasını teknoloji perspektifi üzerinden nasıl tanımlarsınız?

Pietro Terzini: Bu konuda bir fikrim yok. Çünkü kendi işime hayli dalmış durumdayım ve etrafa pek bakmıyorum. Her şeyde büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Bakalım bu durum bizi nereye götürecek?

En ikonik işiniz hangisi?

Pietro Terzini: Sanırım Hermes inşaat sahasına yaptığım “Love didn’t meet her at her best, it met her in Her Mess.” olabilir.

Sanat sokağa taşındığında ya da Instagramda paylaşıldığında genişleyen izleyici kitlesi üzerindeki etkisi de büyük oluyor ancak bu ilgiyi canlı tutmak çok daha zor. Bu zorluğun üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Pietro Terzini: Daha fazla iş üreterek. Nicelik ve varyasyonların ilgiyi canlı tutma konusunda önemli olduğunu düşünüyorum.

Yaratıcılara bir tavsiyeniz var mı?

Pietro Terzini: Geceleri de çalışın, zaman akıp gidiyor.

En büyük korkunuz nedir?

Pietro Terzini: Çalışmak için yeniden bir ofise dönmek, haha!

Size en çok neler ilham verir?

Pietro Terzini: Arkadaşlarımın hayatı ve genel olarak insanların hikayeleri.

Sosyal medya ve çalışmalarınız arasındaki ilişkiye gelirsek, daha geniş kitlelere ulaşmanın en iyi yolu bu mu?

Pietro Terzini: Hiçbir zaman sanat dünyasından birileriyle, bir sanat simsarı ya da galeriyle bağlantım olmadı. Sosyal medya olmasaydı, takipçiler işlerimi beğenip paylaşmaya başlamasaydı aslında var olmayacaktım.

Her şey mümkün olsa ne dilerdiniz?

Pietro Terzini: Dünya barışı ve herkesin yaşamasına yetecek kadar para!

Interview by Duygu Bengi

From Based Istanbul N°42 – me, myself & I Issue. “Talk to yourself like someone you love.⁠ Perhaps then, the balance might change. This time ask yourself: “If I am not for myself, who will be for me?” Buy your copy now!

Author: Based Istanbul

RELATED POSTS