1920’lerin alafrangalığını hayal etmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Ernest Hemingway ve Agatha Christie gibi yazarların konakladığı palasta yüz yıl öncesine gitsek de, kitap için o kadar eskilere gitmemize gerek yok. Nitekim Uluslararası İlişkiler Profesörü Charles King’in yazdığı Midnight at the Pera Palace: The Birth of Modern Istanbul kitabı, 2014’te yayınlandı. Charles King; dönemin İstanbul’a ayna tutuyor ve odağında ikonikleşen Pera Palas’ı ele alıyor. Dizide Elif Usman’ın kurmaca hikayesi kitaptan aldığı referansla nefesimizi kesen fantastik bir hikayenin kapısını aralarken; kitabın adından da anlaşılacağı üzere burada, Modern İstanbul’un ve bir nevi Türkiye’nin doğuş hikayesini okuyoruz. Belgesel niteliğindeki kitabı okurken 1920’lerin Pera’sında büyüleniyoruz!
Sadece Pera Palas’ın hikayesi değil bu. İstanbul’un demografik değişiminden, payitahtın ruh haline kadar şehirde yerli olmanın nasıl bir şey olacağını hayal ediyoruz. Şehrin en ünlü gece kulübü Garden Bar’da dans ederken, Rus Devriminden kaçan aristokratları sahnede şarkı söylerken izliyoruz. Bu kadar şaşaalı bir dönemde ise karşımıza savaş gerçeği çıkıyor. İşgal altındaki İstanbul’da, gösterişli partilerin arkasında hep bir tereddüt mevcut. Yönetmen Emre Şahin’in de belirttiği gibi dizinin senaryosu kitaba dayanmasa da, şehrin bir yakasında parti atmosferi varken öbür tarafında savaştan yeni çıkmış bir ülkenin çeşitli zorluklarını yaşayan bir halk var. Bu yüzden Midnight at The Pera Palace, dizinin en önemli referansı. İham kaynağı olan kitapta, şehre kuşbakışı olarak bakılması 1920’leri betimlemesinin yanısıra, İstanbul’a hiç gitmemiş birinin zihninde canlanmasını sağlıyor.
Kitaptan çıkarılacak birçok tarihi bilgi ve anektod olduğu kesin. Şehrin kültürel hafızasına aynı tutan bu kitap, kurmaca bir hikayeyle birleştiğinde İstanbul’un her anlamda çılgın ve karmaşık halini görmemiz kaçınılmaz. Netflix’in yeni yapımı Midnight at The Pera Palace’ın ana ilhamını oluşturan bu satırları dizi setinde ve güçlü karakterlerinden dinlemek ise “la crème de la crème”. Dönemin Pera’sı gibi bizler de Fransız kültürünün etkisine girmiş olabiliriz.
Starring Tansu Biçer, Engin Hepileri, Nergiz Öztürk, Selahattin Paşalı, Yasemin Szawlowski
Creative Direction: Duygu Bengi
Director: Pelin Kacar
Editorial Department: Duygu Bengi Beril Odabaşı Dilan Günaçtı Dilara Develi
Producers: Atakan Katlanç & Beril Odabaşı
BI Creative Art Director: Ecem Tungaz
Post Production: Pelin Kaçar
Special Thanks to Melike Müge Şahin, Zafer Aras