Rüya Dolu Ezgilerin Sesi: Lola Marsh

MusicApril 3, 2023
Rüya Dolu Ezgilerin Sesi: Lola Marsh

Büyüleyici ikili, Lola Marsh, rüya dolu indie-pop ile büyüleyici Orta Doğu’nun gitar ezgilerinin karıştırdıkları sihirli dünyalarıyla birleştirerek dünya genelinde hayranlarının kalplerini fethetmeye devam ediyor. Kariyerlerinin ilk dönemlerinden İstanbul’a uzanan anılarına, samimiyet ve sihirlerle dolu yaratıcı süreçlerini yakından keşfedin.

Yaratıcılık, müzik ve müzik kliplerinizin büyük bir parçasını oluşturuyor. Bu yaratıcı süreç gerçekleşirken müziğiniz ve müzik klipleriniz arasındaki yaratıcılık dengesini nasıl ayarlıyorsunuz?

Gil Landau: Çok çalışıyoruz!

Yael Shoshana Cohen: Müzik videolarının şarkıyla bağlantılı olması için yönetmenlerle sürekli iletişim halindeyiz. Birilerinin bizi kendimiz değilmişiz gibi rahat hissettirmemesi veya başka biri gibi olmaya zorlamaması ikimiz için de çok önemli. 

Kendi müziğiniz dışında en çok hangi türleri dinliyorsunuz?

Yael Shoshana Cohen: Her şeyi! Ben her türün biraz karışımıyım. Evimi temizlerken pop, koşacağım zaman pop, indie veya hiphop; değişiyor.

Gil Landau: Son on yıldır müzik dinleme alışkanlıklarım çok değişti çünkü artık bir şarkıyı yapımcı olarak dinlediğimi hissediyorum. Bir tekno parçası dinleyip, sahip olduğu synth sesinden gerçekten heyecanlanabilirim. Beğen düğmesine bastıktan sonra ‘Beğenilen Şarkılar’ıma gidiyor, yani temelde her şeyi dinliyorum ve dinlemeye çalışıyorum.

Hayran olduğunuz ve ‘Ben de böyle yapardım!’ dediğiniz bir müzisyen, grup ya da şarkı var mı?

Yael Shoshana Cohen: Çok fazla! İlham aldığımız o kadar çok harika müzisyen var ki… Tame Impala’yı Gil veya bir arkadaşım ilk dinlettiğinde hayran kalmıştım. Çok iyiler, dinlediğim ilk şarkıları ‘Elephant’dı.

Gil Landau: Tame Impala, Bon Iver, Sulfan Stevens, Jack Antonoff’un tüm yapımlarını seviyorum. Taylor Swift, Lana Del Rey, ve bir sürü şarkıcı.

Yael ve Gil: Arcade Fire.

Yael Shoshana Cohen: Phoebe Bridges, Dua Lipa.

Gil Landau: Aslında, War on Drugs’ı ve 80’ler havasını seviyorum. Gerçekten her şeyi dinliyorum.

Diskografinizde sevdiğiniz bir şarkı var mı, varsa hikayesi nedir?

Yael Shoshana Cohen: “She’s a Rainbow”. Mutluluk veren bir şarkı ama aynı zamanda duygusal bir birlikteliği var. Bu şarkıyı yazmamız zaman almıştı. Şarkının ortaya çıkmasını bekledik. Mesela, nakarat bölümü hazırdı, bir süre sonra solo bulabildik. Gerçekten iyi bir solo arıyorduk çünkü iyi bir nakaratı vardı “She’s a Rainbow”un. Bazen yazma süreci biraz vakit alabiliyor. 

Gil Landau: Benim için de öyle. Bence bu şarkıda klasik bir hava var ve “She’s a Rainbow”u biz yazdığımız için çok şaşırıyorum, her dinlediğimde zaten varmış gibi hissettiriyor. Parçayı bu kadar özel kılan yanı da bu.

Yael Shoshana Cohen: “She’s a Rainbow” bence sonsuza kadar yaşayabilir.

Telefonunuza aldığınız notlarda neler var?

Yael Shoshana Cohen: Süpermarket için alınacaklar listesi, doğum günleri ve şifreleri yazıyorum. 

Gil Landau: Şarkılar. Hep şarkılarım var. Atmak veya göndermek istediğim mesajlar ve mektuplar var. Tur öncesi ihtiyacım olan şeyler. Aslında, bunun yıllardır listesini tutuyorum. Her turneye çıktığımızda aynı listeye geri dönüp duruyorum ve bu yüzden sürekli güncelleniyor.

Yael Shoshana Cohen: Bende de bu listeden var. Tam bir hayat kurtarıcı. Ayrıca, rüyalarımı da yazıyorum. 

Şarkılarınızı kendiniz yazdığınızı biliyoruz. Peki, yazma süreci nasıl ilerliyor?

Yael Shoshana Cohen: Her şarkı çok farklı. Öyle şarkılar var ki çok kolay, sanki bir parmak değiyor ve aniden ortaya çıkıyor. Bazen şarkının neye ihtiyacı olduğunu anlamak zaman alıyor. Bence ikimiz de gerçekten iyi anlaşıyoruz. Yazma sürecindeylen genellikle çok eğlenceli ve yaratıcı geçiyor. Yazma sürecinin, birbirimizin yanında kendimizi rahat hissettiğimiz bir yer olduğunu düşünüyorum. 

10 yılı aşkın bir süredir profesyonel olarak müzik yapıyorsunuz. Peki, şimdi nereden ilham alıyorsunuz?

Yael Shoshana Cohen: Pek çok şey; kişisel hayatımızdan, hakkında konuşulacak bir şeylerin olduğu iyi bir filme kadar… ve bence, ilham, etrafımızı saran insanlardır. İlham bir hatıra gibi.

Gil Landau: Her şeyden! İlham şu anda. Gerçekten, bu röportaj bile bir ilham çünkü her şey bir hikaye ve her şeyin kendine has bir sesi var. Birimizin çalıştığımız zaman gelip “Yorgunum, söyleyecek hiçbir şeyim yok, bomboş hissediyorum.” Dediğini o kadar çok deneyimledik ki. Birkaç saat çalıştıktan sonra birdenbire, “bir şey oldu!” diyebiliyoruz. Bazen birkaç şarkı çalmanız gerekiyor ve aniden ilham geliyor.

Grup içinde bireysel yaratıcı ifadeniz ile grubun yaratıcılığını nasıl dengeliyorsunuz?

Gil Landau: Çok fazla zamanımız yok. İkimiz de bireysel olarak tek başımıza bir şeyler yaratma arzusuna sahip değiliz. Bunu arada bir yapıyoruz ama her zaman değil çünkü bu grup bizim hayatımız.

Yael Shoshana Cohen: Lola Marsh ikimiz için de birinci önceliği bu yüzden çoğu zaman birlikteyiz.

İstanbul hakkında ne düşünüyorsunuz? Size İstanbul’daymışsınız gibi hissettiren bir şarkı var mı?

Yael Shoshana Cohen: Gerçekten sevdiğim bir sanatçı var. (Cem Karaca’dan bir şarkı açıyor.)

En son İstanbul’dayken bir gün veya birkaç saat boş vaktimiz vardı ve şehri biraz gezmeye çıkmıştık. Birkaç mağazaya gittik ve orada bu şarkıyı açtılar. Hemen Shazamladım. Bu şarkıyı Gil’e dinlettiğimi hatırlıyorum ve Gil sürekli gitarla bir bölümünü çalıp duruyordu. İşte, bu çok ilham verici.

Shot Shot Cherry albümünüzde pandemi döneminin izlerini taşıyor. Covid-19’dan bu yana, sizin için neler değişti?

Gil Landau: Öncelikle, yeni bir albümümüz var.

Yael Shoshana Cohen: Planlanmamış bir şekilde.

Gil Landau: Aslında Covid’de en çok yaptığımız şey buydu; albümü hazırlamak. Aynı zamanda, evlendim. Bu da büyük bir değişiklik.

Yael Shoshana Cohen: Erkek arkadaşımdan ayrıldım ama yeni bir aşk buldum. Yani, ikimiz de iyi bir ilişkiye sahibiz.

Gil Landau: Karantinadan sonra tur artık daha heyecanlı. Şimdi bunu daha iyi anlıyoruz çünkü daha önce bunun farkında değildik.

Yael Shoshana Cohen: Corona’dan sonra Avrupa’da yaptığımız ilk turu hatırlıyorum tekrar uçmamıza ve turneye çıkmamıza izin verildi o zamanki kalabalığın gözlerindeki parıltıyı hatırlıyorum.

Bu aslında bir pandemi albümüydü. Peki, bu şarkıları canlı çaldığınızdaki başlıca hisleriniz nasıldı?

Yael ve Gil: Eğlenceli.

Yael Shoshana Cohen: Yeni şarkıları çalmak her zaman eğlenceli.

Gil Landau: Şarkı yazmak ruhlarımız için bir yakıt. Bize gerçekten de çok fazla enerji veriyor. Pandemi sürecinde bu şarkılar bize hayatımıza devam etmemiz için gerçek ve güzel bir enerji verdi.

Yael Shoshana Cohen: Ve bir amaç verdi. Kalabalığın tepkisini görmek her zaman eğlenceli. Onlara her zaman “Albümü dinlediniz mi?” diye soruyoruz ve onlar da çığlıklar içinde “Evet!” diyorlar.

Author: Ceydanur Demir

RELATED POSTS