Yaratıcılık var olduğu sürece varlığını sürdürecek kolaj sanatının geçmişi bizim için çocukluğumuzda gazete, dergilerden koparıp bir araya getirdiğimiz kağıtlara, kendi tarihinde ise ana hatlarıyla kübizm, dadaizm ve sürrealizm akımlarına dayanıyor.
Kolaj sanatı; dadaizm perspektifinden kaosu reddetmek, sürrealizm perspektifinden gerçek olan ve olmayan arasında yeni alanlar keşfetmek, kübizm perspektifinden ise açık alanları, materyallerle harmanlayıp değişen mekan ve zamana yanıt olma felsefesinde gelişti. Bu akımların ışığında kolaj sanatı, keşfetmek ve tecrübe etmenin bin bir yolu sunuyor.
Keşfetmeniz gereken beş kolaj sanatçısı;
“Her zaman dünyanın bir gün bana yetişeceğini düşündüm ama belki de ben göremem.” Üç akımın etkisini belirgin olarak gördüğümüz sanatçı için kolaj anıların toplandığı, bir modern kültür sembolü. Vintage fotoğrafları, Hollywood yıldızlarını, posta kartlarını vb. basılı materyalleri kullanan sanatçı, bunları kesiyor, üst üste koyup birleştiriyor ve yepyeni kişilikler ve manzaralar, yeni dünyalar ortaya çıkarıyor. Stezaker, 1970 yılından bu yana kişisel ve grup sergileri açıyor.
“Bu, sürrealist bilinçaltının spontane bir dışavurumu değil; oldukça bilinçli ve yapılandırılmış bir süreç. Bu Agar metodu.” Sözler, Andrew Lambirth tarafından sürrealizmin kilit ismi Eileen Agar için söylenmiş. Yaşadığı dönemde sürrealist bir kadın sanatçı olmanın zorluğunu çekmiş fakat sanata olan tutkusu yine de her şeyin ötesinde olan Agar için kolajlar objeleri simgelemekten öte, alışımın dışında olarak onların kendisi. Sanatçı yeni bir sistemin yaratılması için kaosu tekrar yaratmak gerektiğini düşünüyor.
Kağıdı boya, kes, iğnele, kopyala ve montajla… Usta sanatçı için kolajı yaratma sıralaması daima böyle gidiyor. Sanatın pek çok dalıyla uğraşırken, kolaj sanatında renkleri ve desenleri ustaca kullanıyor. Vücudun kıvrımlarını ortaya çıkarması dikkat çeken özellikleri arasında. Renkleri şekillerle harmanlarken “makaslarla boyama” ifadesini kullanan değerli sanatçı, onları nasıl eğlenceli hale getireceğini çok iyi biliyor. Kağıdı bitki, hayvan, figür ve şekillerin dünyası haline getirirken, kendine has üslubuyla bizlere ilham oluyor.
“Vermeye çalıştığım bir mesaj olduğunu düşünmüyorum. Bunlar çoğunlukla kompozisyon, renk ve iç sesle ilgili… Belli bir anlam taşımayan sanatı seviyorum”.
Jesse Treece, hayatın alelade olan ve olmayan yanlarını yorumlarken bilim ve doğayı, iç ve dışı, büyük ve küçüğü geleneksel yöntemler olan uhu, makas yoluyla gazete ve dergileri kesip bir araya getirerek başarıyor. Daha önce Amerika Birleşik Devletleri Donanması’nda yer alan Treece, bu tecrübenin sanata dair gözünün açtığını söyleyen sanatçı 2009’dan beri bu kolajla uğraşıyor.
Günümüz teknolojisinin sunduğu yüksek kalitesinden faydalanan Adam Hale nam-ı diğer “The Daily Splice). Günlük/haftalık ücretsiz magazinlerden parçalar keserek bir araya getirerek yepyeni ürün ortaya koyuyor. Adam, arka fontu aynı tutarken, üstüne eklediği resimleri bölüp tekrar birleştiriyor. Böylece tüketilen ve atılmaya yüz tutan materyalleri dönüştürüp geçici olanı kalıcı kılıyor.