Define intimacy. w/ Sam Penn

Deklanşöre tıklıyor ve anın içinde donuyoruz–tam olarak mahremiyet ve açık olmanın dansının başladığı anda. Merceğin ardında Sam Penn’i gerçek anları, gerçek hikayeleri yakalarken görüyoruz; her bir fotoğraf karesi, dünyanın okuması için yazılmış kişisel bir günlüğün bir sayfasıymışcasına.

Penn’in çalışmaları bizi filtresiz bağlantı alanlarına çekiyor, günlük yaşamı sessiz, radikal ifadelere dönüştürüyor. Arkadaşlık, sevgi ve değişimin parçacıklarını bir araya getirirken, “Öznelerimle genellikle yakın ilişkiler içindeyim. Hayatımda biri varsa muhtemelen fotoğrafını çekerim” diyor Sam. Bad Behaviour serisindeki her fotoğraf tek başına da güçlü bir duruş sergiliyor ancak bir aradayken, kendi hikayesinin parçalarından daha büyük bir rezonansta tınlıyorlar–hayatı olduğu ve olabileceği gibi görmek için bir açık davetiye gibi.

DUYGU Fotoğrafçılık için “işte bu!” dediğiniz zamana geri dönelim. Her şey nasıl başladı? Bize yaratım pratiklerinizden bahseder misiniz?

SAM Fotoğraf çekmeye çok küçük yaşlarımda, annemin bana aldığı kullan-at makinelerle başladım. İlk fotoğrafladığım kişiler ebeveynim ve iki küçük kız kardeşimdi. Annem kamerasıyla ailemizin bir sürü fotoğrafını çekerdi, evde sayfalarını çevirmeye bayıldığım fotoğraf albümü yığınları vardı. Anneannem ve babaannem de aynı şekildeydi. Bir Olympus Stylus’u vardı ve istediğim zaman birkaç kare çekmeme izin verirdi.  

Fotoğraf çekme yolculuğum buradan devam etti ve öznelerim, yani ailem ve arkadaşlarım sabit kaldı. Başka insanlarla birlikteyken çekimlerimi yapıyorum ve işimi sosyal bir uğraş olarak düşünmeyi seviyorum. Bir sergi veya dergi yapma zamanı geldiğinde, arşivlerimden seçim yapıyorum.

DUYGU Bize “Bad Behaviour”ın arkasındaki hikayeyi anlatır mısınız? 

SAM Sergi ismini Mary Gaitskill’in 1989 seneli kısa öykü koleksiyonu “Bad Behaviour”dan alıyor. Bu kitabı geçtiğimiz sene, hayatımda kayda değer değişikliklerin olduğu bir dönemde okumuştum. New York’un Lower East Side bölgesinde yaşayan insanların gönül yarası ve hayal kırıklığıyla başa çıkmaya, her şeye rağmen hayatta kalmaya çalışmaları bana kendi hayatımı anımsattı. 

Öykü derlemesinde Gaitskill, birbirine bağlı imgelerin yanıp sönmesi aracılığıyla hafızayı yeniden yapılandıran bir cihaz kullanıyor. Buna benzer bir şeyi kendi fotoğraf dizilimimde kullanabileceğimi keşfettim. Bu koleksiyon da bir ilişkinin sonu ve diğerinin başlangıcına dair anıları dokuz fotoğraflık bir süreç içinde betimliyor. 

DUYGU New York’ta size en çok ilham veren şey nedir? 

SAM New York’a şehrin tarihi nedeniyle taşındım. Nan Goldin, David Armstrong, Peter Hujar gibi fotoğrafçıların işlerini çok beğeniyordum ve şehre gelirsem onların yaşamlarından kesitler yakalayabileceğim fikrindeydim. Kalmamın nedeni ise burada edindiğim arkadaşlıklar oldu.

DUYGU Fotoğraflarınızda hikaye anlatımı ne kadar önem taşıyor? Karelerinizin güçlü bir anlatıyı aktarmalarını nasıl sağlıyorsunuz?

SAM Fotoğraflarımın tek başına gösterildiğinde de anlam ifade ettiğini ancak bu fotoğraf koleksiyonu dahilinde, birbiri ardına diziliyken daha güçlü olduklarını düşünüyorum. Sergi ve dergide fotoğrafların ilerleme sırasını temel alan bir anlatı kurmaya çalıştım.

DUYGU “Bad Behavior” serisi son derece “acımasız”. Sizce “acımasız” kelimesi ne anlama geliyor?

SAM Aslında ben seriyi acımasız olarak tanımlamazdım. Fotoğrafların çoğunu birçok şeyle uğraştığım bir dönemde çektim ve sanıyorum duygu durumlarım, isteklerim ve ihtiyaçlarım, tüm çeşitliliğiyle etrafa saçılmış durumdaydı… Yine de insanların işlerimle etkileşim kurarken kendilerini istedikleri gibi hissetmeleri hoşuma gidiyor. 

DUYGU Öznelerinizi nasıl seçiyorsunuz? 

SAM Öznelerimle genellikle yakın ilişkiler içindeyim. Hayatımda biri varsa muhtemelen fotoğrafını çekerim. İşime dahil olma isteklerine bağlı olarak bazı insanları diğerlerinden daha fazla fotoğraflıyorum.

DUYGU Sizce fotoğrafçılığı diğer sanat biçimlerinden ayrıştıran unsur nedir? 

SAM İnsanların fotoğrafını çekmenin sosyal etkileşim gerektirmesini seviyorum. Diğer mecralarda üretim yalnızlığa biraz daha eğilimli gibi.

DUYGU Kendiniz hakkında bir itiraf? 

SAM Hayır.

DUYGU Diğer yaratıcılara bir tavsiye? 

SAM Beğendiğiniz ve beğenmediğiniz sanat eserlerini belirleyin ve onları neden beğenip beğenmediğinize dair bir anlayışa sahip olun. Başkalarının tavsiyelerine karşı dikkatli olun… Sizin için en iyisinin ne olduğunu kendiniz çözmeniz gerek!