Doğruluk mu? Cesaret mi?

Aşk bir hastalık mı, yoksa şifa mı?
Yalnızlık bir kaçış mı, çözüm mü?
“Başımıza ne geliyorsa yalnız kalamadığımız için geliyor.” diyor, Aşk Hastanesi’nin mimarı Cem Taşkın. Peki, nedir bu “Aşk Hastanesi”? Netflix’te bir süre önce yayınlanan dizinin başrollerini Halit Ergenç ve Funda Eryiğit paylaşıyor. Başar Başaran’ın kaleminden çıkan ve yönetmen koltuğunda Umur Turagay’a yer veren dizi, her bölümünde yeni bir hastasının hikayesini anlattığı “Aşk Hastanesi” ile günümüzün en büyük hastalığı olan “aşk”a şifa arıyor.

Aşk hakkında birbirine zıt bakış açılarına sahip iki karakteri canlandıran Halit Ergenç ve Funda Eryiğit, aşka dair sorularımızı cevaplamak için bizimle. Her şey yalnızlıktan mı? Yoksa bu elmanın diğer yarısını arayan masallar gerçekliğe yakın mı?

DUYGU Dizinin senaryosunu okuduğunuz ilk anda neler hissetmiştiniz?

FUNDA Uzun zaman oldu.

HALİT Eğelenceliydi çok.

FUNDA Eğlenceli ve biraz da standardın dışında olması heyecanlandırmıştı.

DUYGU Birlikte çalışmak nasıldı? Sizi ilk kez beraber bir işte görüyoruz.

FUNDA Müthiş, neden daha önce beraber çalışmadık? Tekrar, tekrar çalışmak istiyorum. 1. Sezonu tekrar çekebilirim. Oynadığımız sahneleri tekrar oynayabilirim.

HALİT Ne güzel olur değil mi?

DUYGU Bu işi diğer işlerinizden ayıran sizin için en önemli unsur neydi?

HALİT İşin temposu çok yüksek, oldukça eğlenceli. Umur’la çalışmak çok keyifliydi, ben ilk defa çalıştım Umur’la ve bunu herkese söylüyorum. Size lunaparkta gibi hissettiriyor, öyle bir tarafı var. Roller coaster’da gibi.

FUNDA Gondol ya da!

DUYGU Halit ile çalışmak nasıl bir deneyimdi? Tüm o karakterlerin dışında Cem karakteriyle bambaşka bir Halit Ergenç görüyoruz.

FUNDA Halit ile çalışmak çok keyifli ve en önemlisi de güven verici gerçekten.

HALİT Hadi canım!

FUNDA Gerçekten de sıkıştığım zamanlarda ya da işte ne biliyim oyuncu bazen kolaylıkla kendini çaresiz hissedebiliyor; tüm o anlarda hem insan olarak hem de oyuncu olarak bana kendimi güvende ve konforlu hissettirdi. 

DUYGU Funda ile çalışmak sizin için nasıldı?

HALİT Funda’yla ilk kez birlikte çalışıyoruz ama enerjiyi çok kolay yakaladık. Sahneyi çekerken mesela Funda’yı izliyordum arada ve oldukça keyif alıyordum; bir süre sonra kendimi sürekli olarak Umur’a Funda’nın sahneleri üzerinden “Gördün mü?” derken buldum. Biz sette gerçekten çok keyif aldık. 

FUNDA Evet, aynı şeyi ben de yaşıyordum. Halit’in karakterinin tikleri var. Oyundan önce başlıyordu tiklenmeye, onu izliyordum “Nasıl böyle yapıyor?” diyerek.

HALİT Bu projeyle yeni şeyler denedim, bugüne kadar ben daha trajik işlerin içerisinde yer aldım. Ama bu projede hikayenin bakış açısı çok farklıydı. Başar’ın kalemi çok güçlü oldukça sıradan konuları dikkat çekici bir şekilde ele alıyor. Umur zaten bambaşka bir bakış açısına sahip. Bazı şeyleri mesela izledikten sonra anladım. Umur’un niye öyle istediğini.

FUNDA Evet, bazen asla aklıma yatmayan neden böyle dediğim şeyleri izlediğimde anladım. “Ah tamam, keşke bir daha yapsaydım.” dedim izleyince.

HALİT Evet, tam olarak bu. ”Keşke o zaman anlasaydım.” diye düşündüğüm zamanlar oldu. Ama güzeldi, çok keyifli bir çalışma ortamımız vardı. Her bölüm gelen arkadaşlarımızla, keyifli ve güzel çalıştık.  

DUYGU “Başımıza ne geliyorsa yalnız kalamadığımızdan geliyor.” diye bir söylemi var Cem karakterinin ve bunu dizi boyunca her seferinde bize hatırlatıyor, bu söyleme katılıyor musunuz?

HALİT Eğer yalnız kalamadığın için biriyle beraber oluyorsan başına gelecek var demektir. Ona katılıyorum, yani insan yalnız kalamadığı için biriyle beraber oluyorsa mutlaka bir maraz çıkar. O insanla birlikte olmak istediğin için birlikte olmalısın.

FUNDA Evet, ama orada şöyle bir fark var. Yalnız kalabilmek ile yalnız olmaya alışmak arasında bir fark var. Çünkü yalnız olmaya çok alışkın olan bir insanın ilişki kurması biraz daha zorlaşabiliyor ama yalnız kalabiliyor olup ilişkiye girdiği zaman onun faydası oluyor.

HALİT Tabii, sonuçta yalnız kalmaya alışmış bir insan, bir ilişki kurabildiği zamanda onun çok büyük kıymeti var.

FUNDA Yalnız kalmaya çok alışmış insanlar da o ikili ilişkideki özveriyi ya da çift olma durumunun getirdiği sorumlulukları iyi taşımalı. Yalnız kalabiliyor çok güzel bir şekilde, ama yalnızlığa da o kadar alışık olmaması lazım. Zor işler bunlar yani.

HALİT İlişki kurmak kolay mı?

FUNDA Hiç değil. 

HALİT Hele iki kişilik hayat kurmak hiç kolay değil.

FUNDA Onu tarif etmek daha da zor.

HALİT Benim senaryoda en çok hoşuma giden şey şuydu. Her bölüm farklı bir aşk problemini ele alıyoruz ve o olayların her biri gerçek, yani bir çoğumuzun bir şekilde şahit olduğu belki yaşadığı olaylar. 

FUNDA Empati kurabileceğimiz olaylar.

HALİT Maruz kaldığımız veya kendimiz içerisinde bulunduğumuz olaylar. Hikayenin bu perspektiften bakıyor olması da güzel geldi. Böyle içine girip darmadağın edip de kafanı dağıtan, seni bunalıma sokacak bir durumu anlatmıyor. Olayı hem anlatıyor hem düşündürüyor hem de bir yere bağlıyor.

FUNDA İnsanı duygusal olarak aşırı zorlayan yerler değil, daha rahatlatıcı işe biraz eğlenceli tarafından bakan bir dizi.

“Aşk bir ilişkinin var olması için bir tohum. O tohum ne kadar güçlü ve ne kadar sağlamsa o ilişki de o kadar uzun süre o tohuma dayanarak devam edebiliyor. Aşk dediğimiz şey geçici, insanı belli bir süre için belli bir yerde belli bir enerjide birlikte tutuyor. Daha sonra o ilişki evriliyor. O tohum ne kadar güçlüyse o ilişkinin devam edebilme ihtimali o kadar yükseliyor.”

Halit Ergenç

DUYGU “Aşk bir hastalık mı? Şifa mı?” Her bölümde ikili bir çatışma görüyoruz. Sizin bu konuya bireysel bakışınız nasıl?

HALİT Bence aşk şifa. Ama başına gelecekler var demektir.

FUNDA Toksik olmadığı sürece şifa.

HALİT Her güzel şeyin mutlaka bir bedeli var, kolay değil yani.

FUNDA Hastalıklı bir tarafa geçebilecek bir şey.

HALİT O da tamam ya aşk olunca o da tamam.

FUNDA Benim için artık belli bir yaştan sonra, biraz da ayakları yere basan bir şey yaşamayı daha eğlenceli buluyorum. 

DUYGU Orada gelecek kaygıları mı devreye giriyor? 

FUNDA Geleceği düşünmek değil de biraz daha konforlu güvenli hissetmek diyebilirim.

HALİT Yaşlılık yani.

FUNDA Ama ben böyle tarif etmeyecektim.

HALİT Aslında konfor arıyorsun dediğin gibi.

FUNDA Evet, çünkü artık biri var sırtını yaslayabileceğin. Biz beraberiz ve o tornado’ya beraber giriyoruz hissi bence daha önemli olmaya başlıyor.

HALİT Evet, bu önemli bir şey tabii ki.

DUYGU Güvenle aşk arasında bir dengede aslında güven duygusu ağır basıyor, diyebiliriz. 

HALİT Aşk bir ilişkinin var olması için tohum. O tohum ne kadar güçlü ve ne kadar sağlamsa aynı zamanda o ilişki, o kadar uzun süre o tohuma dayanarak devam edebiliyor. Çünkü aslında aşk dediğimiz şey geçici, insanı belli bir süre için belli bir yerde belli bir enerjide birlikte tutuyor. Daha sonra o ilişki evrilmeye başlıyor. Aşk kadar güçlüyse o ilişkinin devam edebilme ihtimali o kadar yükseliyor bence. Aşk bir başlangıç ama sonrasında bir sürü hikaye yaşıyorsun. Tornado dedi ya tam olarak öyle! Bir fırtınanın içine giriyorsun. Bir değil, bir sürü fırtınanın içine giriyorsun. Oradan çıkabilmek için tutunacak bir şeyinin olması lazım. O insanla, o hayata devam edebilmek için haklı bir sebebin olması lazım. İşte o da dönüp o başlangıçtaki aşk oluyor. 

“Yalnız kalabilmek ile yalnız olmaya alışmak arasında bir fark var. Çünkü yalnız olmaya çok alışkın olan bir insanın ilişki kurması biraz daha zorlaşabiliyor” 

Funda Eryiğit

DUYGU Peki bu Aşk Hastanesi’ne dönersek, her bölüm farklı bir hikayeye şahit oluyoruz. Sizin en çok ilginizi çeken hikaye hangisiydi?

FUNDA Uyku üzerine bir hikaye var Yetkin Dikinciler’in oynadığı, empati kurduğum bir yerden değil ama en yaratıcı bulduğum hikaye o oldu. En çok ondan etkilenmiştim. Güven duygusuyla ilgili çok şey söylüyor.

HALİT Benim de en sevdiğim, hoşuma giden iki modacının aşkı. Onların hikayesi bana çok enteresan geliyor. Çünkü o kadar doğru bir noktadan bakıyor ki olaya hem nefret var hem birliktelik var hem birbirini yeme var ama aynı zamanda aşk var hala. İçinden çıkılmaz bir durum ama aslında hayatın ta kendisi. 

DUYGU Peki sizin gerçekliğinizdeki bu konuştuğumuz aşk ideası nasıl realize oluyor? 

HALİT Ben aşık olduğum zaman çok enerjik oluyorum. Aşkımla mutlu olduğum zaman daha enerjik oluyorum, benim de en sevdiğim şey o. Full enerji, full mutluluk hormonu.  

DUYGU Tam tersi olduğunda? Mutsuzluk, full negatif ve depresyon anı oluyor mu?

HALİT Oluyor, olmaz mı? Olur. Aşk bu sonuçta. Olmayan var mı? O zaman onun aşkını sorgulamak lazım.

DUYGU Peki, hastaneye yatar mıydınız?

FUNDA Hastanelerle doktorlarla aram çok iyi değil. Ayağım gitmiyor nedense, birinin beni tutup götürmesi gerekiyor. İlaç vs. konusunda da öyleyim. Bilime inanmıyor, tıbba inanmıyor değilim. Yüzde yüz inanıyorum ama beni birinin çekip götürmesi gerekiyor. Öyle bir duruma düşersem lütfen beni alıp; “Hastaneye götüreyim.” dersen çok sevinirim. 

HALİT Ben gitmem herhalde kendim çözmeye çalışırım.

DUYGU Aşkı hastalık olarak gördüğümüz bir evrende olduğumuzu düşünelim, Cem Taşkın gibi siz de tedavi yöntemleri bulmaya çalışır mıydınız?

HALİT Cem’in marazı var arızalı o. Evrende insanoğlunun yarattığı her şey bir çeşit aşkın ürünü. 

Aşk bir hastalık mı? Şifa mı? Modern insanın en büyük dilemması. Siz kendi cevabınızı ararken size eşlik etmek üzere Başar Başaran’ın kaleminden çıkan ve yönetmen koltuğunda Umur Turagay’a yer veren Adsız Aşıklar, Netflix’te!

Doğruluk mu? Cesaret mi? Kendine dürüst olmayı seçenlerden mi yoksa cesur olmayı seçenlerden misin?

A Creative Collaboration with Netflix Türkiye

Featuring Halit Ergenç & Funda Eryiğit

Creative Direction & Words by Duygu Bengi

Fashion Direction by Burak Sanuk

Photography by Yağız Yeşilkaya

Fashiıon Editors Birce Naz Köş, Ant Süzer

Set Design Yeşim Yeşilçimen

Hair by Mustafa Akgül

Make Up by Doğukan Tuncer

Creative Production BI Creative

Production Team Barış Kartal, Belgin Demirhan

Photography Assistant Aktuğ Yılmaz

Set Design Assistants Yavuz Selim Kalaycı,  Dilay Şimşek

Hair Assistants Enes Sakızcı

Bestboy Eren Can Evcil