Duygu Özen at Citybooth
Şehre ayak uydurmaya çalışırken, kalabalıklar şehri İstanbul’da kaybolup gidiyor gibi hissetmek kaçınılmaz. Beymen Club, bu sezon seni; kendini şehrin akışına bırakmaya davet ediyor. Şehrin koşuşturmasında kendini bulanlardan Duygu Özen, bize kendini ve şehrin enerjisini anlattı.
Moda senin için ne ifade ediyor?
Duygu Özen: Terapi. Kendimi özgürce ifade ettigim, insanların düşündüklerini önemsemediğim, sadece kendim icin yaptığım bir terapi seansı.
Bireysel stil algını nasıl tanımlarsın?
Duygu Özen: Bence son zamanlarda bireysel stil gittikçe görülmesi zorlaşan, soyu tükenen bir kavram haline geldi. Özellikle sosyal medya ile birlikte kopyala, yapıştır stillerin domine ettiği bu tablodan eminim hepimiz çok sıkıldık. Herkesin göze batan, çok yenilikçi bir stile sahip olmasını bekleyemeyiz tabii ki ancak sadece moda diye kişiliğine veya enerjisine uymayan, eğreti duran parçaları giymek yerine içinde rahat, kendimiz hissettiğimiz parçaları güncellemek, farklılaştırmak bence bireysel stili yaratmanın kilit noktası.
Benim icin hayatımda en çok yer kaplayan kendimi ifade ediş biçimim kıyafetler ve aksesuarlar sanırım. Kendimi özgür hissedip deneyselleşebildiğim bir oyun alanı.
Sokakta olmak sana nasıl hissettiriyor?
Duygu Özen: Açıkçası son zamanlarda “gergin” hissettiriyor. Sanırım hem Covid döneminde evin konforuna fazlaca ve belki hastalıklı bir şekilde alışmanın da bunda etkisi var ama asıl problemin “sokaktaki kaos” olduğunu düşünüyorum.
Kendini şehrin ritmine bıraktığın zaman neler oluyor?
Duygu Özen: Genelde aynı anda hem çok stresli hem de çok eğlenceli, bol sosyalleşmeli bir gün geçiriyorum.
Senin için İstanbul’un fon müziği?
Duygu Özen: Massive Attack-Inertia Creeps
Kışın imza görünümü?
Duygu Özen: Oversize kabanlar ile yapılan her kombin bence eforsuz ve şık duruyor.
Gardırobuna aldığın son parça?
Duygu Özen: Ekru bir korse üst.
Beymen Club yeni sezonundaki favorin?
İstanbul’a dair doğru bildiğimiz bir yanlış?
Duygu Özen: Kaynakların sınırsız olduğu
İstanbul’u en iyi anlatan film?
Duygu Özen: Duvara Karşı’nın İstanbulda geçen sahneleri bence şehrin ruhunu çok güzel yansıtıyor.
Kendini ifade etmek için moda seni nasıl tamamlıyor?
Duygu Özen: Benim icin hayatımda en çok yer kaplayan kendimi ifade ediş biçimim kıyafetler ve aksesuarlar sanırım. Kendimi özgür hissedip deneyselleşebildiğim bir oyun alanı.
Bireysel motivasyonun nasıl artırırsın?
Duygu Özen: Bu biraz sıkıntı yaşadığım bir konu aslında; sanırım meditasyon bu ara en çok yararlandığım araç. Bir de ufak görevlere öncelik vererek odağımı kaybetmemeye çalışıyorum.
Tasarım, moda ve styling konularının hayatında konu olmaya başladığı ilk dönemlerden bugüne ne değişti? Moda algını güncel tutmak üzere nasıl bir çaba sarf ediyorsun?
Duygu Özen: Açıkçası moda algımı güncel tutmak icin pek de caba sarfetmiyorum. Zaten sosyal medya ve internet ile aslında doğru kanalları takip ettiginizde ister istemez önünüze düşüyor yenilikler. Benim icin tutku ile perçinlenen bir ilgi alanı olduğundan zaten internetteki zamanımın büyük çoğunluğu moda içerikleri tüketerek geçiyor.
