Emilia Pérez

Arts & CultureFebruary 2, 2025
Emilia Pérez

Toplumsal normların pençesinden kurtulmaya çalışan bir ruha tanıklık ederken her adımda biraz daha kayboluyor, kayboldukça biraz  daha cesur bir hale bürünüyoruz. Jacques Audiard’ın imzasını taşıyan, 13 dalda Oscar adaylığıyla işte karşımızda Hollywood’un son harikası: “Emilia Pérez.”

Bildiğimiz tüm suç anlatılarının aksine, “Emilia Pérez” ne sert bir gangster hikâyesi ne de klasik bir melodram. Audiard, trans bir kadının kendi kimliğini bulma yolculuğunu, Meksika kartellerinin karanlık dünyasıyla iç içe geçirerek, türleri harmanlayan bir anlatı kuruyor. Filmde Emilia’yı Karla Sofía Gascón canlandırırken, avukatı Rita rolünde Zoe Saldaña’yı izliyoruz. Rita, Emilia’nın yeni bir hayat kurmasına yardımcı olmaya çalışırken, kendisini de bu dönüşümün içinde buluyor. Bir yanda da Selena Gomez… Evet onu da bir tarafta korkunç bir ispanyolca konuşurken görebilirisiniz.

Film, klasik bir melodram gibi, şiddetin kendisine değil, şiddetin sonuçlarına ve bu sonuçların nasıl sürekli kurbanlar yarattığına odaklanıyor.  Emilia’nın hikayesi, özdeki benlik ile toplumsal benlik arasındaki çatışmayı cesurca gözler önüne seren katmanların birer yansıması. 

Garip bir şekilde bütün bu hikayenin müzikal bir doğası var. Almodóvar estetiğine göz kırparken, Lin-Manuel Miranda’nın müzikleriyle garip bir seyir olduğu kesin. Bu noktada kendinizi bu film nasıl The Godfather ya da Yüzüklerin Efendisi serisinden daha fazla Oscar ödülüne aday gösterildi diye sorarken bulabilirsiniz. Sormuyorsanız da bu uyamak için son çağrı! 

Sinema dünyası “Emilia Pérez”e tarih yazdırmaya kararlı görünüyor. Seyircilerin birçoğu ise bu filmin başarısına bizim kadar şaşırmış duruda. Ancak bu abartılı ilgi, filmin gerçekten bir başyapıt olduğu anlamına mı geliyor, yoksa sadece Hollywood’un kendi labirentinde kaybolmaya başladığının mı? Kim bilir.

Meksika sınırlarından yavaşça ayrılırken filmin sesleri bir araya topladığımız playliste sizi davet ediyoruz:

Author: TUNGA YANKI TAN

RELATED POSTS