emotional state of a color

UnframedJanuary 20, 2025
emotional state of a color

Kontrolümüz dışındaki durumlar neden zihnimizde en çok yer edinenler oluyor? Kabuk tutmuş bir yarayı umarsızca kaşımak gibi, bu düşüncenin sarmalında derinlere inmek aslında kozmik kayıtsızlığın sert rüzgârlarına karşı yelken açmak kadar anlamsız bir duruş. Onca soru işaretinin arasında ipleri sıkı sıkıya kavrarken, Han Yang karşımızda cevaplar yerine yeni bakış açılarıyla duruyor. 

Kimlik, zafiyet, samimiyet ve insanlığın çevresiyle olan karmaşık ilişkisini kendi oyun alanı olarak gören Han, bizleri sözlerin etki alanını aşan bir çekim bölgesine– renklerin yanına davet ediyor. Yaptığımız ve yaşadığımız her şeyin kendimizin bir uzantısı olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor: “Her bir parça, yakından bağlantılı olduğum temaların bir keşfi… Bir bakıma, işlerim hem bir pencere hem de bir ayna— kendi deneyimlerimi işlemem ve aynı zamanda izleyicileri de kendilerinden bir şeyler bulmaya davet etmemin bir yolu.” Renklerin dışavurumcu duygusal diline parmak basarak Han, “Bir rengin duygusal durumu; duyguları, ruh hallerini ve atmosferleri kelimelerin genellikle aktaramadığı bir şekilde yansıtabilme yetisiyle ilgili. Renklerin kendine özgü bir duygusal dili var.” diyerek bizi ifadenin ortak medyumunda bir araya getiriyor. Böylelikle sorular cevap bulmak yerine sadece biçim değiştiriyor. Sahi, bir rengin duygusal durumu ne olabilir? 

Yankı: Bize tarifi olmayan bir duygu göster.

Yankı: Bir rüya nerede biter ve gerçek nerede başlar?

Yankı: Yokluğun bizzat içinde bir varoluş var mı?

Yankı: Dinginliğin sessizliği kaosun sesinden daha yüksek yankılanabilir mi?

Yankı: Senin perspektifinden aşk nasıl görünüyor?

From Based Istanbul N°44 – Confessions Issue. “World is basically a “dynamic” mess of jiggling things. You need to confess your messy parts first.” Buy your copy now!

Han Yang In conversation with Tunga Yankı Tan

Author: Based Istanbul

RELATED POSTS