İstanbul, ritmi hiç durmayan, kaosu ve düzeni aynı potada eriten bir şehir. Burada var olmak, kendine bir alan açmak, dalgalarına kapılmadan akışına dahil olabilmek demek. Kimi için sokaklarının bilinmezliği, kimi için duvarlarının ardındaki hikâyeler, kimi için ise kalabalığın içinde bile yalnız kalabilme hali. Yaratıcı olmak, bu şehrin kural tanımayan enerjisini özümseyip kendi dilini yaratmak anlamına geliyor. Recording İstanbul, bu dili anlayan, kendi ritmini bulan ve İstanbul’un sunduğu sonsuz ihtimallerden beslenen isimleri kayda alıyor. Bu şehirde kendini bulmak, biraz da kaybolmayı kabul etmekten geçiyor. Onlar kaydetti, biz dinliyoruz.

Bazen bir eski sevgili, bazen ise bitmeyen bir yolculuk… İstanbul’un karmaşası içinde kendine ait bir yol çizen Ali Can Ayyıldız, şehirden aldığı ilhamı şehirle geri paylaşmaktan hiç çekinmiyor. Hayatını nasıl tepki alacağına göre değil, nasıl iyi hissedeceğine göre şekillendirmeyi esas alarak anlatıyor: “Çok kolay olmamakla beraber, böyle davranabildiğinde zaten şahsına münhasır bir karakter olunuyor.” Uçurtmalardan, misketlerden, dostlardan ve kayıplardan oluşan bir ilişkisi var İstanbul’la. Tanıdık geldi mi?

Recording Istanbul_______ bu kez karşımızda Ali Can oturuyor. İstanbul’un karmaşasında bıraktığı eşsiz izi, şehrin ruhuna kattığı özgün enerjiyi ve yaratıcılıkla yoğrulmuş hikayelere kulak veriyoruz. Her zamanki seslerden çıkan hiç dinlenmemiş hikayelere…

Bizi dünyana götür! Seni sen yapan temel değerler neler?

Özgün, yenilikçi ve duygusal. Sadece işimde değil hayatımın her noktasında yeni şeyler yapmaya, denemeye gayret gösteriyorum. Hayatta kalma gayemi hiç bir zaman finansal sebeplere bağlamadan yenilikçi projelerle ilerlettim.

Yarattığım markalarda veya kurduğum yakın ilişkilerde duygusallığım çok yüksek seviyede olabiliyor. Belki de bu yüzden özgün olmaya zorluyorum kendimi, yepyeni bi şey olmalı ki onu sevebileyim.

Ali Can için “kendine özgü” olmak ne anlam ifade ediyor?

Hayatın her alanında nasıl tepki alırım diye degil, nasıl kendimi iyi hissederim diye hareket etmek. Çok kolay olmamakla beraber, böyle davranabildiğinde zaten şahsına münhasır bir karakter olunuyor.

İstanbul’la olan ilişkini nasıl tanımlarsın?

Çok uzun soluklu bir ilişkim var benim İstanbul’la. En ‘ghetto’sunu da yaşadım, uçurtma da uçurdum, sokakta misket de oynadım. Sayısız arkadaş edindim, kaybettim. Bir çok yerde çalıştım, mekan açtım, kapattım. Çok beslendim. O yüzden istanbul için kotu bi şey söylemem mümkün değil. Hiç unutamadığım eski sevgilim gibi aslında İstanbul, onsuz olmayacağını ancak ayrı kalınca anlıyorsun.

Bir mekanı diğerlerinden ayıran unsur senin için nedir?

Kitle.

Yaratıcılıkla ilgili bir itiraf.

Gerçekten yaratıcı, iyi işleri çok kıskanıyordum. Kendime kızdığım da çok olmuştur zamanında ‘bunu neden ben yapmadım’ diye. Yaş aldıkça artık biraz daha sakinleştim, takdir edip hayatıma devam edebiliyorum.

Şu andaki hayatının soundtrack’i ne olurdu?

Radiohead – No Surprises

“Hiç unutamadığım eski sevgilim gibi aslında İstanbul, onsuz olmayacağını ancak ayrı kalınca anlıyorsun.”

-Ali Can Ayyıldız

In conversation with Ali Can Ayyıldız

Editor ın Chief Duygu Bengi

Art Direction by Yağız Yeşilkaya

Videography by Umutcan Öncü, Melike Duman

Edited by Melike Duman

Fashiıon Editors Birce Naz Köş, Murat Şentürk

Interview by Tunga Yankı Tan

Hair Team Enes Sakızcı, Yiğithan Yılmaz

Make Up by Melisa Deniz Aslanboğa

Make up Assistant Zeynep Naz Akoğlan

FashionAssistantants Melek Kaya, Zeynep Naz Gümrükçü

ALİ CAN AYYILDIZ