Sizle ve seyahatlerinizle başlarsak son zamanlarda hem ilham hem de marka için Doğu Asya’yı oldukça sık ziyaret ediyorsunuz. Bu “Uzak Doğu” olarak adlandırılan bu mevcut girişimin ardındaki motivasyon nedir?
Bünyamin Aydın: Benim yaratıcı vizyonum ve ilhamım aslında Yakın, Orta ve Uzak Doğu’dan geliyor. Japonya her zaman ziyaret etmeyi en sevdiğim ülkelerden biri olmuştur. Geleneksel sanatlar, zanaatlar ve tasarım felsefeleri, Les Benjamins’in DNA’sında ilham kaynağı olarak kullanmıştır. Doğu’nun klişelerini aşmaya çalışıyorum, ancak aynı zamanda kültürlerimizi ileri taşımak için çalışıyorum. Yakın zamanda Seul’de bir pop-up mağaza açtık ve bu beni çok mutlu etti. Farklı geçmişlere sahip insanları bir araya getirmeyi seviyorum.
“Kültür yayılır ve kendi yolunda evrilmeye devam eder. Başkalarının başka yerlerde nasıl evrildiğini kimse kontrol edemez.”
-Bünyamin Aydın
Son zamanlarda size neler ilham veriyor? Yaratıcı serbestlik ve özgürlüğü nerede arıyorsunuz?
Bünyamin Aydın: Japonların detaya verdikleri önem ve yaptıkları işe saygı göstermek için zaman ayırma kültürel yaklaşımları beni etkiliyor. Yenilik yaptığınızda, ne yazık ki değerlerinizi ve büyük büyükannelerinizin size aktardığı geleneksel püf noktalarını kaybedebilirsiniz. Bir nesilden diğerine bilgiyi arşivlemek ve aktarmak daha fazla yapmamız gereken bir şeydir. Daha fazla yazabilirim, ancak Japonya’dan aldığım ilhamlar sayısızdır.
‘First Wave’ koleksiyonunuz, Dünya’nın ötesindeki sınırları keşfetmek ve Ay’daki bir çöl manzarasında Dünya’dan gelen ilk koloniyi tasavvur etmekle ilgili. Oldukça benzer şekilde, ‘Doğu’, özellikle Orta Doğu ve Doğu Asya, bir zamanlar bu dünyanın sınırlarının ötesinde, yalnızca Batılı fetihlerin anlayabileceği kadar uzak bir iç bölge olarak görülüyordu. Bu kesişim yaratıcı sürecinizde yer aldı mı?
Bünyamin Aydın: Bu her zaman tüm koleksiyonlarımda yer alıyor. İpek Yolu, Les Benjamins tasarım felsefemiz için büyük bir ilham kaynağıdır. Kültür yayılır ve kendi yolunda evrimeye devam
eder. Başkalarının başka yerlerde nasıl evrildiğini kimse kontrol edemez. Bu koleksiyon, tüm Doğu’nun buluşma noktası olup gelecekle harmanlanmıştır.
Zamanla, her koleksiyonunuzun arkasındaki kavram daha karmaşık, daha düşündürücü hale geliyor. Her bir yeni sezonun hikayesinin yaratırken hayal etme ve düşünme süreciniz nasıl gerçekleşiyor?
Bünyamin Aydın: Her zaman hayal ederim. Bazen çok fazla hayal ederim ve düşüncelerimi basitleştirmeye çalışırım. Fikirleri giysilere çevirmek zordur. Bazen benim için bile tam hikayemi ifade etmek zor olur. Bazı şeyler duygusal olabilir. Her şeyi açıklayamamak da cool olabilir diye düşünüyorum. Hikayesi istemsizce gizemli bir hale geliyor ve birçok kişi kendi hikayelerini yazabilirler. Zaten, sanat bu değil mi?
Sıradaki hedefiniz nedir? Aklınızdaki bir sonraki büyük şey nedir?
Bünyamin Aydın: Baba olmak istiyorum. Les Benjamins açısından konuşursam da hayal edebileceğimden daha büyük bir hale geldi. Dolayısıyla, topluluğumuzun sevgisi ve desteği için çok minnettarım. Japonya’da iki mağaza açmayı çok istiyorum, biri Tokyo’da, diğeri Kyoto’da. Geleceğin neler getireceğini görelim. 2024’te heyecan verici küresel iş birlikleri için bazı planlarımız var.
Interview by Ethan Ekin Dinçer
Photographed by Abdullah Yazıc
From Based Istanbul N°42 – me, myself & I Issue. “Talk to yourself like someone you love. Perhaps then, the balance might change. This time ask yourself: “If I am not for myself, who will be for me?” Buy your copy now!