Moda fotoğrafçılığının en heyecan verici yanını, “Doğaçlama yapmak zorunda kaldığında çıkan işin mood board’dakinden çok daha iyi olması.” olarak tanımlayan Mert, özgün fotoğraf dilini koruyabilen nadir isimlerden. Bir fotoğrafçının kendine has bir dili olması brief alabilmesini ne ölçüde etkiler? Pek çok farklı örnekle karşı karşıya olsak da sektörel bir denklem içerisindeyiz. Ama söz konusu Mert olduğunda denkleme uygun cümleler kurmakta zorlanıyoruz. “Tükiye’de moda fotoğrafçılığında devamlılık sağlamak için brieflere sadık kalınması gerekiyor. Fotoğraf tarzı değil, istenilen ön plana çıkıyor. Bunun dışında bir disiplini kabul ettirmek çok güç. Çünkü ülkemizde yaratıcı insanlara verillen değer yoksunluğu üst seviyede. Bu durumun aksine, en başından beri tarzımı yansıtmakta direttim. Sonucunda da hissimin geçtiği fotoğrafların benden talep edilme noktasına ulaştım.”
“Kendimi bulma ve yenilenme dönemindeyim.” diye tanımladığı bu günlerde Mert, ona heyecan veren şeylerin peşinde ve kişisel çalışmalarını “sanat” adı altında geniş kitlelere ulaştırmak üzere yeni projelere, fikirlere odaklanıyor. Bizse ipuçlarını karelerinde toplamaya devam ediyoruz.