Greg Girard – Trailblazing on Color Schemes

Arts & CultureJuly 4, 2024
Greg Girard – Trailblazing on Color Schemes

Suni renklerle resim çizmek… Greg Girard, Güneydoğu Asya’nın gerçeküstü modernliğinin kentsel anılarını, şehir kültürünün benzersiz karakterini yakalayan vurgulu dramatik tonlarla biriktiriyor. Retro-fütüristik ve neo-noir estetiğin kıyılarında öncülük ve keşif yaparak deklanşörüne dokunuyor.

Greg Girard’ın fotoğrafçılığa olan ilgisi, lisede bir grafik tasarım dersine kaydolmasıyla başladı, bu ders onu fotoğrafçılık ve onun bileşenleriyle tanıştırdı. Bu ilham kıvılcımı, maceracı kişiliğiyle birleşerek onu bir SLR fotoğraf makinesi almaya itti. O andan itibaren memleketi Vancouver’da dolaşarak çeşitli teknikler denedi. 70’li yılların hassas döneminde Vancouver şehir merkezinin yeşeren doğal özünü ve kentleşmesini yakaladı. Özgün bir sanatsal vizyon geliştirmeye başladığında, o dönemde fotoğrafın görünmeyen kısımlarına da bakıyordu ve konuya kavramsal bir noktadan yaklaşarak söylüyor: “1970’lerde fotoğrafı görmenin çok fazla yolu olmadığını hatırlamalısınız. Farklı saydam film stoklarına ve çeşitli yapay ışık kaynakları altındaki renk değişimlerine dikkat etmeye başladıkça, ‘gece’nin tamamen bana ait olduğunu hissettim…” Bu durum onu fotoğrafçılığı meslek edinmeye ve daha sonra bir sanatçı olarak resmi bir pratik olarak edinmeye yöneltti.

70’lerin sonlarıydı ve Girard Tokyo’ya ayak bastı. Neonlarla yıkanmış puslu atmosfer, şehrin siluetine kollarını uzatan gökdelenlerin hiç bitmeyen enginliği, Japon yaşam tarzı ve Tokyo’nun nefes alan ambiyansı sayesinde kendine özgü estetiğini keşfetti. Yaratıcı dürtüleri çok öznel, son derece stilize, neredeyse yeni bir görüntü oluşturma yöntemine dönüştü. Özne ile fotoğrafın bütünlüğü arasındaki karmaşık gerilimle oynayan Girard, uzun pozlamalar, yapay ışık resimleri ve film fotoğrafçılığından etkilenerek kendi zevklerini oluşturmaya başladı. 

Vancouver, Toronto, Tokyo, Okinawa, Vietnam ve çeşitli (çoğunlukla Asya) şehirlere yaptığı seyahatler sırasında kentleşme sürecini ve bu süreç etrafında sürekli değişen insan yaşamını belgelemeye başladı. Girard, fotoğrafın bir yandan yüzeyde olanı gösterirken bir yandan da onu geriye doğru soyan bir araç olduğu inancıyla, şehirlerdeki 50 yıllık değişimlerden arşivini kurguluyor. Sonuçlar ise bugünü geçmişle birleştiren, anti-belgesel olarak adlandırılabilecek görüntülerden oluşan bir ömür halinde karşımızda.

Author: TUNGA YANKI TAN

RELATED POSTS