Onu tanıyoruz, onu seviyoruz. Gucci, Triennale di Milan’da düzenlediği İlkbahar/Yaz 2025 Koleksiyonu’yla karşımızda ve bu kez Sabato de Sarno’nun rengârenk düş dünyasına davet ediliyoruz. Minimal, ilham dolu ve cesur bir koleksiyon podyuma serilmiş vaziyette, Sabato’nun kişisel imzasını taşıyor—hatta bir biyografi niteliğinde bile denilebilir. Keskin, strüktürel silüetlerden pürüzsüz kumaşlara kadar her parça, hem evin mirasını hem de yenilik çığlığı atan bir zarafetle dolu.
Hiç başlamadan önce, şu podyuma bir bakın! Defile, Sabato’nun zihninin bir yansıması gibi, renk geçişleriyle dolu görsel bir şölen sunuyor. Hangi renk olduğunu tahmin etmek pek de zor değil, karşımızda Gucci Rossa. Markanın kimliğiyle özdeşleşmiş olan bu kırmızı, adeta gösterinin üzerine işlendiği bir tuval görevi görüyor. Hipnotize edici bu atmosfer, bizi paralel bir moda boyutuna taşıyor. Artık minimalizm ve eksantrikliğin buluştuğu bir evrendeyiz.
Koleksiyonun kalbinde sadelik yatıyor. Yüzeyin altına doğru indiğimizde ise sunumunda gizlenen karmaşık detayları buluyoruz. Gucci, 60’lardan ilham alan retro detayları modern estetikle harmanlayarak ustalıkla dengeliyor. A-line etekler, kutu kesim ceketler ve iki-parça takımlar 60’lara yapılan ince göndermeler, çok açık ve çok net. Sabato, ikonik tarzları yeniden yorumlama sanatını mükemmel bir şekilde sergiliyor, fazlalıkları atıp dönemin özünü yanına alarak yola devam ediyor. Her parça, bugün moda dünyasında fark yaratmak isteyen bireyler için taptaze ve çağdaş bir gardırop oluşturmak adına tasarlanmış. Döngüsel moda, en doğru haliyle!
Renk paleti tam isabet! Oyunlu tonlar koleksiyonun tasarım yönüyle harmoni içinde. İki-parçalı takımlar koleksiyonun yıldızı, her biri kendine özgü bir yapıya sahip. Bir yanda 60’lar silüetleri yüksek parlaklıkta yeniden hayat bulurken, diğer yanda modern lüks dokunuşlarla temiz ve nötr tonlar öne çıkıyor. Ve aksesuarlar… Gucci, stilin neyle alakalı olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor ve deri eldivenler, sivri burunlu heykelsi ayakkabılar ve geometrik çantalarla evin karakterini ortaya koyuyor. Söylemeden geçemeyeceğim, içimden bir şey David bowie bu koleksiyona bayılırdı diyor.