7. senesindeki Mamut Art Project, 1350 başvurunun arasından sıyırdığı 50 bağımsız yeteneği, 500’den fazla eserle tek çatı altında toplayacağı yeni sergisi için geri sayımdayken, projenin direktörü Seren Kohen, İstanbul’un yanı sıra Diyarbakır, Mardin ve Çanakkale’de gerçekleştirdikleri Portfolyo Günleri’nin ardından Mamut’un 2019 edisyonu için hazırlanırken yollarımız kesişiyor. Fotoğraf, kolaj, enstalasyon, heykel, video, resim, illüstrasyon ve dijital sanatlar üzerine geniş bir seçki sunan Mamut, hızla büyürken, yüklendiği devasa misyonu da nasıl realize ettiği ilk merak konusu! “Her sene farklı bir jürimiz oluyor, bunun için kimlere teklif götürüleceğine Mamut ekibi olarak karar veriyoruz. Her edisyon için jüriyi belirlerken farklı bakış açıları getirebilecek, bize ve sanatçılara yapacakları öneriler ile Mamut’u ve sanatçıları çok daha ileri taşıyabilecek, sanatçıların da işlerini göstermeye heyecan duyacağı isimler ile ilerlemeye çalışıyoruz. Jüri, katılacak sanatçıları, yaş ya da eğitim sınırlaması olmadan, çalışmalarını bağımsız olarak yürüten isimler arasından belirliyor.” Yazı daha çok özlediğimiz, çocukluğumuzu çokça andığımız bu günlerde, karşılaştığımız anda kareleri ile yüzümüzde o tanıdık gülümsemeyi bırakan Emin Berk, Mamut’a olan heyecanımızı yükselten isimlerden. Aynı heyecanı taşıyan Seren, “Çocukluğumun yaz ayları Burgazada’da geçti. Bir çocuk olarak orada büyüyebilmenin, özgürce hareket edebilmenin ve edindiğim arkadaşlıklarımın yeri çok ayrı… Emin’in görselleri bana o günlerimi hatırlatıyor. Bize sunduğu dünyanın herhangi bir zamana ait olabileceği hissindeyim. Bu zamansız fotoğrafların birçok insanı en azından yaşadıkları bir güne geri götüreceğine ve o hisleri geri getireceğine inanıyorum.” sözleriyle Emin’in görsel dünyasının onu götürdüğü duygu durumunu özetliyor…
Emin Berk, her hikayenin kendine özgü bir anlatım biçimi olduğuna inananlardan… Günübirlik serisini; “Belgelemek ve bir anlamda kendime dışarıdan bakabilmek için ürettiğim fotoğraflar.” olarak tanımlıyor. “Bir işin belge niteliği taşıması ve salt gerçeklik olarak kendini ifade etmesinin temel noktası belki de “fotoğraf” olmaktan geçiyor.”
Ailesine duyduğu özlemi ifade ettiği bu seride Emin Berk’in çıkış noktası anılar ve yaz tatili ilişkisi. Bizi çocuklumuza götüren bu karelere bakarken bir yandan da insanoğlunun “yaz tatili” kavramı üzerine fazlaca kafa yorduğunu düşünüyoruz. “Evet ama “insanoğlu” çok genel, “yaz tatili” öznel bir kavram, her insan için farklılık gösterebilir. Henüz çok gençken yani Benjamin’in deyimiyle (15 olmasa da) 17’imde evden ayrılıp kaderin talih çarkını kendim için çevirmemden beri aileme olan özlemim arttı, bu da benim belleğimi zorlamamı, böyle bir iş üretmemi sağladı.” diyor Emin, ve kendi yolculuğunda kabuk değiştiren “yaz”ı şimdilerde “anne yemeği ve aileyle geçirilen güzel anlar, anılar” olarak tanımlıyor. Hikayesinin geçtiği Kumcağız köyü ise onun için “güneş kremi, Algida şemsiyeleri ve tıpkı ailesi gibi tatil yapan yüzlerce insan” demek.
3-7 Nisan tarihlerinde 7. edisyonu düzenlenecek Mamut, Emin Berk için yeni insanlarla tanışmak, yeni arkadaşlar edinmek, yeni serilere ve hikayelere zemin hazırlamak için bir adım, bu ve bunun gibi yüzlerce hikaye sizinle buluşmak için sabırsız. Anları anıya dönüştürmek için yaratıcılık dolu bu yolculuğa siz de katılın.