Tabağımdaki yemeği paylaşmayı sevmediğim için, istenildiğinde kızmam… Telefonda konuşmayı beceremeyişim… Ne kadar enerjik ve keyifli olsam da, telefonda meşgul ya da moralim bozuk gibi algılanıyorum. Neyse ki arkadaşlarım alıştı.
Moda geçici, stil kalıcıdır.
Endüstriyel sanat dallarından biri olurdu yine sanırım. İç mimari veya grafik tasarım olabilir.
Mail kutumdaki cevaplamam gereken mesajlarla başlıyor. Sezona göre farklılık gösteren bir sürü onay, verilmesi gereken kararlar… Kumaş, renk veya kalite onayları, model teslim veya fit kritikleri gibi, işimle ilgili pek çok detay. Bir de üzerine toplantı varsa, günün nasıl geçtiğini anlamıyorum…
Teknoloji sayesinde -dünyanın neresinde olursanız olun- pek çok alandaki değişim ve gelişimi takip edebilmek çok kolaylaştı. Benzer şeylerden etkilenip, benzer şeylere yönelim var. İnsanlar, tanınmış kişilerin giydiklerini takip ediyor, benzerlerini piyasada bulup yorumlayabiliyorlar. Haliyle hazır giyim sektöründe büyük bir rekabet var. Teknoloji ile gelen aynılık, bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlayacak ve bireyselliğe dönecek. Kişiye özel tasarımlar popülerleşmeye başlayacak.
Moda insanın kendine yakışanı giymesi :) Moda bir manipülasyon ve ilüzyon. Burun kıvırdığınız parçayı üç kişinin üzerinde gördükten sonra hoşunuza gitmeye başlar. Aslında hala yakışmıyor ama o üç kişide hoşunuza giden detayları hatırlattığı için kendinizi iyi hissedersiniz.
Hayırlısı! Kaderci bir insanım.
Ya evde arkadaşlarımla güzel bir akşam menüsü hazırlayıp, muhabbetli sakin bir akşam… Ya da güzel bir kokteylle başlayıp, sarhoş bir halde biten gece… Bazen ikisi birden.