Yasin’in orijinalliği tasarımlarını sürekli olarak etkileyen bir akımdan değil daimi olarak değişen yenilikleri takip etmesinden ve içlerinden birine bağlı kalmamasından kaynaklanıyor. “Benim sanırım hiçbir çizgim yok. Bir çizgide oturamıyorum. Yaptığım şeyden anlık bir haz alsam bile üstünden geçen 1-2 ayda o işten nefret edip yeni arayışlara geçiyorum.” diyerek açıklıyor değişken tarzını. Ona tasarım sürecinde en heyecanlandığı kısmı sorduğumuz da “Yeni bir tasarıma başlarken genelde başlamadan önce kafamda yapacağım işin son halini kurgularım ama genelde çıkan sonuç kurguladığım şeyden bambaşka bir şey çıkar. Benim için en büyük heyecan buradan doğuyor. İstediğin netlikle gir, sonuç benzersiz oluyor. Bu belirsizlik beni heyecanlandırıyor.” diyor. Pandemi sürecine ise tek pozitif yaklaşan insanlardan biri. Başlangıçta karantina ile gelen kendi başına kalma sürecini ilhama çeviren Yasin şu anda “Umarım Covid uzar.” tarzında düşüncelerinden çok pişman. Karantina döneminde çıkardıkları kolektif dijital sergileri New Normal’ı görünce biz de Yasin’in karantina dönemi keşke uzasa demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Fiziksel hayata döndüğümüz bugünlerde ise yeni fotoğraf seçkileri İkilik’i sergiledir. Meraklılarına duyurulur.