NİLPERİ wears a full look by Prada.
NİLPERİ wears a full look by Prada
NİLPERİ wears a jacket by Acne Studios – Beymen, a shirt by shopi go, a denim short by Loulou Studio – Beymen, a tie by Dior – Editor’s archive and her sneakers are Ganni.
Nasılsın, bunu o kadar çok sıradan, tekdüze bir yerden soruyoruz ki birbirimize… Gerçekten nasıl hissediyorsun?
NİLPERİ: İyi hissediyor muyum bilmiyorum ama daha güçlü hissediyorum. Son iki yıl içinde bir şey oldu. Tam olarak adını koyamıyorum ama mesela, üniversite yıllarımdaki ruh halimi özlemeye başladım. Bu zamana kadar hiç eskileri anmazdım. Artık geçmişim, daha doğrusu geçmişteki ben çok aklıma geliyor. Önümde kocaman bir gelecek beni beklediği için hayata iştahım kabarıktı. Tabi ki yolda çok hayal kırıklığı yaşadım ve korkularım arttı. Ama şimdi, yıllar sonra düşünüyorum da acaba o ruh haline dönmek gerçekten imkansız mı? Çoğunluk “artık ben eski ben değilim” deyip pes ediyor ama işte, ben o eskilerdeki özlediğimiz kişi her kimse, ona geri kavuşabileceğimize inanıyorum. Bu bir seçimden başka bir şey değil. Karakter canlandırmak gibi tıpkı. Ruhumda hayallerle dolu ve daha çılgın Nilperi’yle bugünkü güçlenmiş Nilperi’yi birleştirmenin peşindeyim.
Hayata nasıl yaklaşırsın, planlı mı ilerlesin yoksa anda kalabilir misin?
NİLPERİ: Planlıyımdır ve planım bozulursa çok kızarım. Yetiştiğim ekol beni bu hale getirdi ama kaos içinde yaşadığımız için tabi ki planlar bozuluyor ve devamlı ertelemek, iptal etmek veya dönüştürmek zorunda kalıyoruz. İşte bu kaos içinde yaşama kısmını, sorunlara ve kendime dışardan bakarak öğreniyorum.
Oyunculuğun beraberinde getirdiği o gözlemcilik fayda sağlıyor olmalı.
NİLPERİ: Sosyal hayatımda gözlemci değilim. Kendimi gözlemlerim. Oyunculuğuma en büyük katkısı olan şey terapi oldu aslında. Kendini keşfetmek, kendini keşfederken, “öteki”nin de senden çok farklı olmadığını görmek. Canlandırdığın rollerin de sana seslenen farklı hallerin olduğunu düşünmek. Kişi kendi ruhunu gözlemlediğinde yeterli oluyor.
“Kendini gerçekleştirmek aslında her saniye kimliğini yaratmaktan geçiyor. Her koşul ve şartta, doğru bildiğin yolda ilerlemek, nerde hızlanıp nerde duracağını bilmek, kendine karşı dürüst ama şefkatli olabilmek, kendi annen ve kendi çocuğun olabilmek, kendi kaosunu yönetebilmektir bireysel zafer sanırım.“
-Nilperi Şahinkaya
Üzerine çalıştığın bir karakterle olan ilk etkileşimin nasıl oluyor, realizasyona nasıl, nereden başlıyorsun?
NİLPERİ: İlgimi çeken bütün karakterler, daha ilk okumada bana “seslendiği” için ilgimi çekiyor. Bir karakteri ilgi çekici yapan, hikayesinden çok, nasıl konuştuğu (replikleri), kendiyle ve ötekiyle nasıl ilişki kurduğu (sahneleri). Bu yüzden senaryoyu okumadan hiçbir teklif bende ilgi uyandırmaz. Sahneleri görmem lazım. O karakterin gözünden olayları yaşayıp hissetmem lazım. Bu zor gibi görünüyorsa eğer, hiç değil. Okurken heyecanlanıyorsunuz ya da bi şey hissetmiyorsunuz o kadar. İkinci aşama, tabi ki diğer oyuncularla “paslaşmak” yani karakterlerin alışverişi, üçüncü de yönetmenin kurduğu dünyada yerini bulmak. Birçok faktör var ve hepsi önemli.
Tiyatro sahnesi son dönemde Türkiye’de hiç olmadığı kadar ön planda ve sen tiyatro sahnesinin en güçlü isimlerinden birisin. Bir oyuna seni bağlayan unsur ne oluyor hem izleyici hem de oyuncu olarak ele aldığında son dönemde seni sahnede nasıl işler görmek heyecanlandırıyor?
NİLPERİ: Yıllarca üst üste dram oynadığım için artık bir süre komedi veya absürt oyun oynamak istedim. Şu anda oynadığım “Hücreler” bana çok iyi geldi, rahatladım. Bir sonraki oyunum da eğlenceli olsun isterim. Bir oyun seçerken, tabi ki her şeyden önemlisi metin, sonra da kimlerle oynadığım ve/veya kimin yönettiği. Evet, hepsinin birden seni heyecanlandırması, cesaretlendirmesi zor bulunuyor o yüzden bazen birinden birine tutunuyorsunuz. Ayrıca çok iyi bir tiyatro izleyicisiyim. İzleyici olarak kesinlikle iyi oyunculuk izlemek istiyorum. Bir kişi bile kötü oynuyorsa oyundan kopuyorum. Konuların güncel olması, etkileyici şekilde aktarılması yani dekorda, ışıkta, kısacası rejide yaratıcı ve yenilikçi dokunuşlar beni çok heyecanlandırıyor.
Peki tüm bu değişkenlere baktığında sen kendini nerede görüyorsun. Oyunculuğun nasıl bir evrede?
NİLPERİ: Açıkçası kendimi şaşırtmaya ihtiyacım var. Tabi ki yol aldıkça oyuncunun yapabildikleriyle kendini şaşırtması zorlaşıyor fakat sonu gelen bir şey değil. Aslında tekliflerle ilgili sorun var, hep benzer ve risksiz yazılmış roller içimi sıktı. Farklı bir rol teklifine ihtiyacım var kendimi şaşırtmak için. Ne bilmiyorum, bilsem inan yüksek sesle söylerdim.
NİLPERİ wears a full look by Miu Miu.
NİLPERİ wears a trench-coat and a shirt by GÉNÉRATION 78, a top by Cult Form,
a short by Palm Angels – Beymen, bracelets by Lara Sonmez and her shoes are Loewe – Beymen.
Kazanma duygusu Nilperi için neyi ifade ediyor?
NİLPERİ: Kazanmak için, içinde devam etme gücünü bulmak yeterli bence. Ama bu çok riskli bir konu çünkü aslında hiç yetenekli olmadığın bir hayalin peşinden gidiyorsan -mesela kötü oynuyorsan ama oyuncu olmak istiyorsan- sana “yola devam et asla pes etme” demek çok büyük kötülük olur. Bu yüzden hepsinden önce, her daim kendine karşı dürüst olman lazım. Eğer gerçekten işinde iyiysen, sadece yola devam et ve ne zaman gaza basıp ne zaman frene basacağını bil.
Kendinle bir yarış halinde olduğun dönemi nasıl geride bıraktın, artık kendinden daha emin ve net bir çerçeve çiziyorsun. Bu olgunluk evresine geçiş nelerin farkındalığı ile geldi?
NİLPERİ: Aslında fazla çabanın boşa yorduğunu görünce farkındalık geldi. Her şey benim kontrolümde, dolayısıyla benim sorumluluğumda sanıyordum ama hayat öyle olmadığını gösterdi ve çok rahatladım. Kendi kendimi bir yerlere koymaya çalışırken aslında bana daha uygun olan başka yerlerde durmanın daha doğru olduğunu gördüm. Kendimi tanıdım zamanla. Mesela, “evinizin kızı” olup sevilmek isterken ve buna çabalarken, gördüm ki aslında aykırı biriyim ve bunu değerlendirmek, bu tarafımı kucaklayıp parlatmak harika oldu. Hayat beni buraya taşıdı. Ben herkese uygun değilim ve bu harika.
Hayallere mi gerçekliğe mi daha yakınsın?
NİLPERİ: Artık gerçekliğe daha yakınım ama eskiden olduğum hayalperest kişiye biraz daha yaklaşmak istiyorum çünkü insanı daha tutkulu yapıyor. Ölçüyü kaçırmadan hem hayalperest hem gerçekçi olunabildiğini ispatlamak istiyorum kendime.
Şanslı olmak mı kendi şansını yaratmak mı ağır basıyor?
NİLPERİ: Kesinlikle kendi şansını yaratmak. Geldiğim noktaya şans eseri gelseydim özgüvenim olmazdı. Hatta daha ileri gideyim, mutsuz olurdum. Mücadele etmeden hiçbir şeyin anlamı yok. Mutluluk, içinde mücadele gücünü bulmaktan geçiyor.
NİLPERİ wears a shirt by Dries Van Noten – Beymen, a short by GÉNÉRATION 78, rings by Lara Sonmez and her shoes are Nike x Martine Rose.
NİLPERİ wears a jacket by Loewe – Beymen, a shirt by shopi go, a short by Gizia Gate a necklace by Begum Khan and her shoes are Proenza Schouler – V2K Designers.
NİLPERİ wears a bomber jacket by Kenzo – Beymen, a shirt by Gizia Gate, a short by Palm Angels, rings by Lara Sonmez and her shoes are Burberry.
Hata yapmaktan korkar mısın?
NİLPERİ: Korkarım ama bir yandan da gizlice arzularım. Çok korkmakla çok arzulamanın arasında aslında hiçbir fark olmadığını biliyor musunuz?
Uçlarda olmak her zaman bizi besliyor aslında iki uç duygunun arasındaki o ince çizgi hayatta nerede durduğunuzu ve bir anda nasıl rolleri değiştirebileceğinizi kanıtlıyor peki sen, kendini hangi zamanlarda daha güçlü hissediyorsun?
NİLPERİ: Bazı anlar oluyor, eskiden üzen, kızdıran, korkutan şeyler artık korkutmuyor. Artık başa çıktığını fark ediyorsun. Bunun da geçeceğini biliyorsun. Hatta üstünde bile durmuyorsun. O an güçlendiğini fark etmiş oluyorsun. Hala, korktuğumda kendime sorarım “Neyden korkuyorsun?” diye. Saçma sapan cevaplar gelir, geçmişten gelen cevaplar. O zaman da korku anlamını yitirir.
Nilperi olmak mı daha zor, Nilperi kalmak mı?
NİLPERİ: Nilperi olmak zor. Nilperi devamlı “olan”, oluşan bir varlık olduğu için, Nilperi olarak kalınmıyor. Nilperi’yi gerçekleştirme süreci zorluyor.
Kendini gerçekleştirmeyi bireysel bir zafer olarak görebilir miyiz?
NİLPERİ: Kesinlikle! Kendini gerçekleştirmek aslında her saniye kimliğini yaratmaktan geçiyor. Her koşul ve şartta, doğru bildiğin yolda ilerlemek, nerde hızlanıp nerde duracağını bilmek, kendine karşı dürüst ama şefkatli olabilmek, kendi annen ve kendi çocuğun olabilmek, kendi kaosunu yönetebilmektir bireysel zafer sanırım.
Cover Guest Nilperi Şahinkaya
Creative Direction and Words by Duygu Bengi
Fashiıon Direction by Burak Sanuk
Photographed by Burcu Karademir
Fashiıon Editor Murat Şentürk
Set Design Yeşim Yeşilçimen
Hair by Mustafa Akgül
Make Up by Yağız Yoldaş
Creative Production by BI Creative
Creative Team Belgin Demirhan, Birce Naz Köş, Şevval Küçüktır, Umutcan Öncü
Gaffer Ömer Rauf Aksoy
Gaffer Assistants Doğan Güneş
Best Boy Taner Altundaş
Director Assistant Hasan Küçükyıldırım
Make Up Assistant Yeliz Acar
Hair Assistant Enes Sakızcı
Set Design Assistants Yavuz Selim Kalaycı, Yusuf Şengönül, Sude Vural