Senin için dönüm noktası neydi?
12 – 13 yaşımdaydım. Okuldan eve yürüyerek dönmem yarım saatimi alıyordu. Bir gün o yarım saatlik yol sanki bir asırmış gibi sürdü. Düşün, düşün bitmiyor; kafam bana iki dakika rahat vermiyor. Bildiğim her şey tepetaklak oldu. Ondan beridir “akışta” kalabildiğimi hatırlamıyorum.
Hayatta ne olarak var olmak istediğini nasıl anladın, mesleki kararların kişiliğinle ne kadar paslaşır?
Bir noktada içimde barındırdığım ama yargılanan her halimi yaşayabilmek için zorunluluktan oluşturduğum bir sirk çadırıydı müzik. Konserlerde her gün yaşadığım baskıyı üstümden bi kaldırıca uçuyordum sanki. Bir baktım işime dönüşmüş.
Gelecek senin için neyi ifade ediyor?
“A constant feeling of nostalgia for an age yet to come.” -çok sevdiğim grup, Buzzcocks’tan bir söz.
Kazanma- kaybetme duyguları hayatıda nasıl bir alan kaplıyor?
Rekabetçi olmayan biri rekabeti hissetmez bile.
Ben bu konuda biraz ortadayım. Rekabeti ve meydan okumayı görüyorum, aldırış etmiyorum. Ruhani olarak o kanalda bulunmayı sakıncalı ve yanlış buluyorum. Onun yerine kendi oyunumu yaratıp kendi oyunumu oynuyorum.
Ne gerçekleştiğinde kendini “kazanmış” olarak tanımlayabilirsin?
Lisedeyken beden eğtimi dersinde basketbol futbol veya voleybol oyunlarından birini seçip oynuyordun. Ben rekabet oyunlarını sevmem bu yüzden müzik sınıfına gizlice pencereden girip davul çalma ve sigara içme oyununu seçtim. Bu oyunda her seferinde kazanan oldum. Yarışmadığım her an kazananım.
Creative Direction and Interview by Duygu Bengi
Fashiıon Direction by Burak Sanuk
Photography by Mesut Adlin
Fashiıon Editor Murat Şentürk
Make Up by Birce Selcik
Hair by Rıdvan Deniz
Creative Production by BI Creative
Creative Team Belgin Demirhan, Şevval Küçüktır, Tunga Yankı Tan, Umutcan Öncü
Hair & Make Up Assistant Hatice Sayın