Klip ve oyun özelinde bir 2000’ler estetiği söz konusu ki günümüzde oldukça hasret duyduğumuz nostaljik bir dönem haline geldi 2000’ler, ben klibi izlerken ilk aklıma gelen çağrışımlardan biri Britney Spears – Toxic oldu. Sizin dönemden esinlendiğiniz video klipler hangileriydi?
Seda: Çocukluğum TV başında VH1, MTV izleyerek geçtiği için sevdiğim çok fazla 2000ler klibi var. Red Hot Chili Peppers – Californicaiton oyun kısmı için söyleyebilirim. Gwen Stefani – Luxurious, Jennifer Lopez – If You Had My Love’ı çok severim. Genel olarak tanrıça kadın imajını izlemeyi seviyorum. Seksepaliteyle, özgüvenle, bir rock yıldızı edasıyla, zeki bir fikirle vs. ne olursa olsun bunu görmeye bayılıyorum.
Yasin: Playstation furyasının içinde doğup büyüdüğüm için benim için en büyük ilham kaynağı o dönemdeki oyunlar oldu. Hatta Playstation 2 introsunu izlediğimde pc başında bi süre kitlenip kaldım. Hiçbir şeye başlamadan önce o dönemdeki oyunların oynayış videolarını izledim. Büyük ölçüde video kliplerden ziyade oyunlar daha büyük ilham kaynağı oldu. Tabii ister istemez yapım aşamasındayken daha önceden neler yapıldı diye araştırmalar yaptık. Ashnikko’nun bütün kliplerine bayıldım daha önceden izlememiştim. Yağmur Güçlü sayesiyle keşfetmiş oldum.
Video oyunlarına öncesinde özel bir ilginiz var mıydı yoksa yaratım sürecinde böyle bir konsept fikirle yolunuz mu kesişti? Fikrin gelişim süreci nasıl oldu?
Seda: İki tarafın da video oyunlara ilgisi var, çünkü ilk toplantımızda direkt olarak hangi dünyayı nasıl yaratmak istediğimizi anladık. Fikir benim ilk karantinada Superliminal adlı oyunu “Başa Sarıp Dur bir oyun olsaydı böyle olurdu” şeklinde paylaşmamla başladı. Daha sonra bir klibim gerçekten de oyun konseptli veya oyun şeklinde olsa nasıl olur diye düşündüm. Hala bir yazılım firmasında çalışıyorum ve işimde aşina olduğum bazı terimler var. “Gamification” ve “kullanıcı bazlı deneyim” bunlardan ikisi. Bunları da müziğin görsel yönüne nasıl entegre edebilirim diye düşünürken Afterwork’un karantinada yaptıkları online olarak gezilebilen sergileri “New Normal”e rastladım ve onlarla iletişime geçtim.
Video klibi oyun üzerinden kurguluyor olmanın tasarım anlamında zorlukları ve güzellikleri neler oldu?
Yasin: Başta iki farklı yöntem bulmuştuk. Gerçekten ya bi oyun tasarlayıp içinde gezerek klibi hazırlayacaktık. Ya da oyunmuş gibi bir 3D set kurup kamerayı içinde birinci bakış açısından gezdirecektik. Biz ikinci yolu seçtik. İlk yol belki oyun hissiyatını daha iyi verebilirdi fakat çok fazla zorluk beraberinde geliyordu. İkinci yolda ise en büyük zorluk biri oyunu oynuyormuş gibi göstermek oldu. Tabii güzellikleri zorluklarından daha fazla. Kamerayı dilediğimiz gibi hareket ettirip istediğimiz şekilde ileride olup biteni kurgulayabiliyorduk. Çünkü kameranın hangi saniyede nerde olacağını bilmek büyük bir lükstü. Kamera yaklaşıyor, hadi balıklar şimdi hareket edin.
Oyun içerisindeki karakter outfitlerini tasarlarken ilham kaynaklarınız nelerdi?
Seda: İlk olarak Lara Croft’un kıyafetlerini inceledik. Ana kıyafetteki en büyük ilhamımız Tomb Raider: The Angel of Darkness Lara Croft’u idi. Bu kıyafeti biraz daha 2021 yapabilmek için de günümüz moda trendlerini araştırdık. Y2K trendi, Mugler ve Namilia markaları ilhamımız oldu. Tapınak kıyafeti için de 2000lerin en ünlü reklamı olan Colosseum’da geçen Beyonce’li, Britney’li Pink’li Pepsi reklamını baz aldık.
Hiphop, r&b ve caz gibi müzik türlerinin harmanlanmasını Türkçe duymak dinleyici olarak oldukça heyecan vericiyken video klip ve konsept çalışma anlamında da aslında yerel sahnede oldukça farklı bir işe imza atıyorsunuz. Yerel anlamda çok örneğin olmadığı bir alanda üretim yapıyor olmak süreç ve geri dönüşler açısında nasıl bir his?
Seda: İlgi duyduğum bir konuya içinde olan insanların da benimle birlikte heyecanlanmaları çok güzel bir his. Sanırım bu tatmin birçok insana da geçti. Şarkıyı Petrichord ile birlikte yaptık. Arsan Salaryfar ve Adham Farid şarkıya ve klip konseptine benim kadar heyecanlandılar ve produksiyonu bu şekilde şekillendirdiler. Afterwork’un ne kadar emek verdiği ise ortada. Sadece üretimlerine saygı gösterdiğim insanlarla bile çalışabilmek bile heyecan vericiyken, işinin ehli insanlardan övgü almak inanılmaz motive edici oldu. Tabii sevmeyenler de oldu, bu da alışılagelmiş patternler kullanmamanın çıktısı olabilir.
Yasin: Ben geri dönüşlere genel olarak inanamadım. Çünkü nerdeyse herkesten güzel dönüşler aldım. Hatta biri çok beğendiğini birden fazla cümle anlatınca “gerçekten mi?” diye soruyorum. Hatta dün (dün değil aslında iki gün önce olmalı) birine kötü yorum yapması için zorladım. Bu sanırım benimle ilgili. Klibi sayısız defa izlediğim için bittiğinde baya hissizleşmiştim yaptığımız şeye karşı. İyi mi oldu kötü mü oldu emin olamıyordum.
Uçak öncesinde de görsel estetik olarak kendinize has bir dünyanız vardı, müziğinizin görsel dünyasını kurgulama süreciniz nasıl gelişiyor? İşitsel ve görsel kısımlar aynı anda mı sizi buluyor?
Seda: Müzik ve görsel dünyam hayallerimi gösterebildiğim, hayatın sıkıcılığı ve kaygılarından uzak kalıp özgürce davranabildiğim tek yer, oyun alanım. O yüzden bir şarkı yazarken görsel dünyasını da tam bir çember halinde düşünmeyi seviyorum, beni farklı disiplinlerden sanatçılarla çalışabilme fikri harekete geçiriyor. Kafamda neyi istediğimi her ayrıntısıyla bildikten sonra bu sanatçılarla iletişime geçiyorum ve kafamdaki öngörünün kat kat güzeli ortaya çıkıyor.
Size en çok nasıl anlar ilham veriyor? Uçak’ın ilhamını tetikleyen bir an var mıydı?
Seda: Yarım kalmış ilişkiler, uzak mesafe ilişkisi, insanın zihninde kendine oynadığı oyunlar, saplantılar, zevk aldığın için bırakamadığın insan ve hatalar. Bu konular çoğu şarkımda vardı bugüne kadar. Bir de sanatçıların özellikle kadınların cinsellikten ve romantik olmayan deneyimlerinden bahsetmesi fikri çok hoşuma gidiyor. Ancak farklı zaman dilimleri konusu artık kapandı, daha başka şarkılar yazıyorum uzun süredir. Bu erayı şarkılara gömdük ve artık sadece yürüme mesafesinde ilişkiler manifest ediyorum kendime.
Gelecekteki üretimlerinize dair nasıl hayalleriniz var? Bunu mutlaka yapmak istiyorum dediğiniz bir şey var mı?
Seda: Öncelikle bağımsız olduğum için daha sık üretebilmek için çabalıyorum. Afterwork’le daha farklı projelerimiz olacak. Yapmak istediğim konsept performanslar ve iş birlikleri var, adı bende saklı olan bir tasarımcıyla çalışmak için sabırsızlanıyorum.
Yasin: 3D alanında uzun zamandır bir şeyler üretmek istiyordum. Seda’dan böyle bir fikir gelmesi beni aşırı heyecanlandırdı. Seda’yla şahsen çalışmayı çok sevdim. Şu an için “bunu mutlaka yapmak istiyorum” diyebileceğim özel bir fikrim yok ama kesinlikle 3D dünyasında üretime ağırlık vermeye devam edeceğim. Çok sevdim.
Son olarak bu oyunları sevenler Uçak’ı da sevecek dediğiniz 5 oyun?
Seda: