La Cérénomie çok farklı geçmişlerden gelen ve beklenmedik bir arkadaşlığın kapısını aralayan Sophie ve Jeannie’nin hikayesi; Chabrol’un sinematik zekası, filmin yorumlamasını tamamen izleyicilere bırakıyor ve karakterlerin suçlu olup olmadığına dair sorgulamaları bir kenara iterek filmin yaratım sürecine onları davet ediyor.
Sandrine Bonnaire’in oynadığı karakter Sophie, küçük bir Fransız kasabasında zengin bir ailenin yanında hizmetçi olarak işe girer. Sophie’nin bakış açısından anlatılan hikâyede, posta çalışanı rolündeki Jeanne’ı oynayan Isabelle Huppert, Sophie ile karakter olarak tamamen zıt oldukları bir çizgide olmalarına rağmen görünüş açısından oldukça benzerlikleri film boyunca dikkat çeker. Sophie ne kadar ağır başlı, itaatkâr gözüküyorsa, Sophie de bir o kadar ukala ve çok bilmiştir. Zıtlıklarına rağmen filmin ilerleyen dakikalarında ortak bir noktada buluşmalarıyla arkadaşlıkları başlar ve dikkat çekici benzerlikleriyle birlikte birbirlerine karşı adeta ayna görevi görerek intikam ateşi içinde birbirlerinden destek alırlar.
Sophie’nin sakladığı sırrın Lelievre ailesi tarafından öğrenilmesi; Jeanne’in sınıf kiniyle birleşerek intikam dolu bir ateşin ortasına kendilerini bırakırlar. Kapitalizmin dokunulmaz büyüsünde yaşadıklarına dair inançları Leievre ailesini trajik bir sona doğru iterken; Jeanne ve Sophie’nin planlarını uyguladıkları filmin doruk noktasında, seyirciyi gerçekleşen eylemlerin ahlakını sorgulamaya bırakırken; drama ve gerilim dolu bir anı seyircinin kucağına bırakıyor.
La Cérénomie, 1995’ten beri güncelliğini yitirmeyerek, gerilimin ve dramın tam ortasında kült filmler kategorisinde kendine bir taht edindi. Bu tahtın sahibi olan Chabrol’un muazzam perspektif ve Huppert’in ve Bonnaire’in eşsiz oyunculuğu sayesinde tanıklık ettiğimiz insanın karanlık doğasından ve her detayından ayrı bir fikir ve keyif aldığımız bu filmden esinlenerek hazırladığımız playlist’i dinlemeye sizleri davet ediyoruz.