Onun müzik konusunda niyeti kişisel, bir rol modeli olmak arzusu da yok. Son şarkısı “Cry” ile dream-pop dünyasının alternatif seslerle bir araya geldiğini görüyoruz ve Lena Fayre’nin yaratıcı özgünlüğü bize yansıtmasını izliyoruz.
Hiç belli bir zaman olmadı. Kendimi bildim bileli müzik yapıyorum ve şarkı yazıyorum. Profesyonel anlamda benim için başka hiç bir işin anlamı yok. Ancak üniversite ve müziğin peşinden gitme arasında bir seçim yapmam gereken bir zaman olmuştu. Ben müziği seçtim.
Bir sanatçı olarak niyetlerim nadiren başkalarını nasıl etkileyeceğim düşüncesini içeriyor. Bir rol modeli olmak gibi bir arzum yok. Söyleyeceğim şeylerin özgün olarak yankılanması için yaratmak istiyorum, sadece bu. Sosyal medya kaçınmamın daha iyi olduğu garip bir zorunluluk!
Yaratıcı sürecime beklentiler veya kısıtlamalar getirmemeye çalışıyorum. Kendimi geliştirdiğim ve süreçten hoşlandığım sürece benim için sorun yok. Küçükken bana müzik yapmak için ilham veren müzisyenlere gerçekten minnettarım, ama daha çok dürüstlük ve kendimi zorlamakla ilgileniyorum.
Bu kadar süre yarattıklarım ve onların dünyaya sunumu üzerinde tam kontrol sahibi olmak için bağımsız kaldım. Özgürlük ve akıcılığa ihtiyacım var. Hala kendi başıma müzik ve müzik videoları yayınlamak bir mücadele oluyor. Şanslıyım ki Spotify gibi havalı ve ilgili platformlar yaptıklarıma dikkat verip beni destekledi.
Son zamanlarda daha minimalist prodüksiyonla şarkı yapıyorum – mekan ve seyreklik üzerine. Berlin’den arkadaşım Nikolai Potthoff ile çok fazla işbirliği yaptım. Cry’ın süper pop korosuna çok sevdiğim bir etki ve tavır kazandırdı. Her zaman inişli çıkışlı, ürkütücü, hayali ses alanlarına ilgi duydum, ve Cry benim için bunun bir örneği. Sözler açısından bu şarkı romantik deneyimlerin ve üzüntü ve özleme hislerinden utanmamanın her yönünü kucaklıyor
Bir sanatçı olarak niyetlerim nadiren başkalarını nasıl etkileyeceğim düşüncesini içeriyor. Bir rol modeli olmak gibi bir arzum yok.
Bu Alan’la çektiğim ikinci video idi. İşlerini ve bir yönetmen olarak hassasiyetini çok seviyorum. Onunla çalışmak bir rüya. O ve yakın arkadaşım/beraber çalıştığım kişi Chelsea McCarthy Cry için bir çok yaratıcı yönü çözdüler. Bir performans videosu yapma, özellikle de ciddi bir coğrafyada uygulama fikri bizleri sardı.
Tonlarca materyalin üzerinde otursam da yakın zaman için bir albüm veya albüm başlığım yok. Eğer yapabilirsem bir kaç ayda bir müzik yayınlamayı seviyorum, yani uzun sürmemesini umarım.
Her zaman LA’de yaşadım ve hep bir müzisyendim, alternatif bilmiyorum. Bu şehir kesinlikle yaratıcı tipler ve müzisyenlere doymuş, bu yüzden ben de hiç komünitesiz veya istersem enerjisiz kalmıyorum. Los Angeles’ı çok seviyorum, bu şehir beni gazlıyor. Komiktir ki, cidden müzik yapmak için genelde LA’den ayrılmam gerekiyor.
Bu yol beni nereye götürecek bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki gerekli bulduğum işler yaratmak ve onlara katılım göstermek istiyorum. Dürüstçe ve sürekli olarak büyümek istiyorum.
İlham? Aşk, Los Angeles, küçük şeyler.
En sevdiğin albüm? Donnie and Joe Emerson’dan Dreamin’
Wild.
En sevdiğin single? No Parents’dan Hey Grandma.
En sevdiğin müzisyen? The Cure.
Fotoğraf: Alan Del Rio Ortiz