Serginin adı “Songs for Disaster Relief” (Felaket Sonrası Rahatlatıcı Şarkılar) Bağış şarkıları türünün zirvesindeki parçaları inceliyor. Onlarla dalga geçmek değil de bu şarkıları oluşturan kültürel ve tarihsel koşullara odaklanıyor. 1980’lerin sonu, 90’ların başına gelindiğinde bağış şarkıları ABD’de ya da İngiltere’de popülerliğini yitirmişti. Yakın zamandaysa “We Are the World” ve “Do They Know It’s Christmas?” yeniden yorumlandı. Ama bu şarkılar bana çağ dışı geliyor. Beni rahatsız eden şey bu şarkıları politik doğrucu olmamasından ziyade; bir yandan olumlu bir isteği, öte yandan ahlaki ve etik sorunları sembolize etmesi.
Bağış şarkıları Hong Kong’da büyük önem kazandı. Bu şarkılar popülerliklerini 2000’lere kadar korudu. 1980’lerde Hong Konglu şarkıcılar İngiltere, Amerika ve hatta Japonya’dan ünlü şarkıları yeniden yorumladılar. Radyoda ve televizyonda sürekli bu şarkılar çalıyordu. Şarkılar Kanton lehçesinde söylendiği için “yabancı” olarak algılanmıyordu. Yani bilinen bağış şarkılarını yeniden yorumluyorduk ama kendi bağış şarkılarımız da vardı. Bağış toplayan televizyon programları da aynı derecede büyük bir trenddi. Doğu Çin’deki sel ya da SARS virüsü gibi bir felaket gerçekleştiğinde kültürel işçilerin alışılagelmiş yanıtı hâlâ ünlü sanatçıları bir araya getirerek bağış şarkısına benzer şarkılar yapmak.
Günümüzde olup bitenlere reaksiyon göstermek gibi bilinçli bir kararım yoktu. Bunlar kafamda uçuşan fikirlerden yalnızca birkaçı.
Okudum. Küresel popüler müzik endüstrisi, sömürgecilik sonrası dönem, müzik ve politika, Soğuk Savaş dinamikleri… Herkes gibi ben de internette geziniyorum. Bir de eserin biçimi konusunda araştırma yapmam gerekiyor. Çalışmalarımın büyük bir kısmı genelde saha araştırması oluyor. Bu sergi için konumsal bazı kayıtlar almam gerekti ama bunun dışında ayrı bir saha çalışması olmadı.
Her zaman. Bir eseri oluştururken trans halinde oluyorum. Bazen bazı kararları neden verdiğimi bile hatırlamıyorum. Eserin kendi kendine büyümesine izin veriyorum.
Bunu bir temsiliyet olarak görmüyorum. Kendime ve diğerlerine “yerli bir bilgi kaynağı” olmadığımı hatırlatıyorum. Ama tabii ki bazı ilgi alanlarım ve bakış açım yaşadığım yerin etkisini taşıyor ama bu herkes için geçerli.
İğnelemeye hiç başvurmuyorum.
Güneş kremiyle!
Hong Kong muhteşem bir yer. Birçok ilgi çekici insan sıra dışı işler yapıyor. Daima sıkletinin üzerine çıkmaya çalışan bir şehir.