MAISON MARGIELA ARTISANAL 2024 HAUTE COUTURE

John Galliano’nun hisleri, giyinme eyleminin insanın kendisini somutlaştırması olduğunu savunuyor. İnsan bedeni bir tuval görevi görerek içimizdeki duyguları yansıtan dışa dönük bir ifade yaratmamızı sağlıyor. Maison Margiela’nın 2024 Artisanal Koleksiyonu, kıyafet seçimi yoluyla kendimizi nasıl sunduğumuzu şekillendirmekten sorumlu alışkanlıkları ve olayları gösteriyor.

John Galliano’nun Maison Margiela için hazırladığı 2024 ilkbahar Artisanal koleksiyonu kesinlikle tarih kitaplarında hatırlanacak, müzeler tarafından toplanacak, tasarım öğrencileri tarafından incelenecek ve muhtemelen ortaya çıkardığı güçlü duygu ve moda heyecanıyla uzun süre akıllarda kalacak.

“Görülen geniş zaman alanları hakkında sessizce konuşuyorum. Bu da bizi her zaman öğle vakti olması gerektiğine inandırıyor. Sakin su arayan bu köprüyü korku sardı. Genç bir iş adamı gibi uzanan iki koluyla” DARK AND DRAMATIC: Le Pont Alexandre III

Margiela’nın şovu Toulouse Lautrec’in bir tablosunun canlanmasına benzeyen teatral bir güç gösterisiydi: kıvırcık saçlı kadınlar, sandalyeleri, yıpranmış döşeme tahtaları ve üzgün magnumlarla dolu masalarıyla köhne bir salonda salınıyorlardı. IMAX’teki bir sinema filmi kadar canlı ve sürükleyici olan bu karma gösteride, paltolarını küçük bellerine sımsıkı sararak odada kaçak gibi dolaşan erkekler de yer alıyordu. 

Sanki her parça bizimle konuşmaya çalışıyor, ‘Couturesque’ bir yardım çağrısı, kalbimizi yiyip bitiren, bizi dansa girmekten alıkoyan, avangardın dayandığı bir suçlama, siyasal iktidar ile iktidar arasındaki bağlantıya dair suçlama. Aşkın ve özgürlüğün, toplumun yabancılaştırmadığı, sürrealizmden uzaklaşan beden yoğunluklarına yakın bir dil arayışı.