N1 Art As Pandemic, X-Topia’nın Based Istanbul ile yaptığı bir kolabrosyon. Pandemi sürecinde ortaya çıkan ve 36 farklı sanatçının eserlerinden oluşan Art Chain Game fiziksel olarak birbirimizden uzak kaldığımız süreçte birbirimize temas etmeden ve kağıtlarımızı katlama yoluyla iletmeden, dijital ve zincirleme bir sanatsal temas serüveni. “Gerçekliği yeniden düzenlemek” teması etrafında şekillenen bu sanatsal üretim oyununda katılımcılara üretim süresi olarak 24 saat veriliyor ve sırası gelen sanatçı sadece kendinden önceki eseri görebiliyor, aynı zamanda iletilen eserlere dair bir kişi bilgisi de sanatçılarla paylaşılmıyor. Bu sayede herkes gizemini koruyarak ve manipüle olmadan bireysel ilhamı ile üretmeye devam ediyor. Bir önceki işe ekleme/ çıkarma yaparak ya da ondan aldığı ilhamla tamamen yeni bir iş üreterek zinciri devam ettiren sanatçılar hem birbirleri ile anonim bir şekilde paslaşarak yeni ilhamlar doğrultusunda çıktılar elde ediyor hem de pandemi sürecindeki çeşitli duygu durumlarını bu sanat zinciri oyununda dışavuruyor.
Pandemi hepimize gerekli bir “içe dönüş” yarattı, kapanmanın ve evde kalmanın bize yaşattığı hissiyat ilk anda ne olursa olsun süreç uzadıkça dalgalanmaya, değişmeye ve dönüşmeye başladı. Kendimizle vakit geçiriyor olmak, öncesinde de her gün içinde bulunduğumuz alanların hiç farkında olmadığımız köşeleriyle tanış olmak, sokak seslerine dikkat kesilmek ve normalde hiç farkında olmadığımız küçük rutinlerin dev anlamlar kazanması… Hepsi bize pandeminin birer getirisi, ya da ne şekilde yorumluyorsak götürüsü oldu. Bu dönemde kendimizle ve yaşam alanlarımızla yeniden tanışmak bir tarafa aslında kolektif olarak gezegenimizle de ilişkimizi ve gidişatımızı sorgulamaya başladık. Bireyler üzerinden, canlılar üzerinden, alanlar üzerinden yaşam ve ölüm döngüsünü bir şeylerin yok oluşunu ya da yeniden doğuşunu keşfettiğimiz dönemde Art Chain Game hepsi farklı tarzlara ve medyumlara sahip sanatçılar arasında tıpkı bu dönemde değişen hislerimiz gibi dönüşerek şekil alan artan, eksilen, yok olan ve yeniden yaratılan bir sanatsal üretim zinciri oluşturuyor. Başladığı noktaya kimi zaman geri dönen kimi zaman uzaklaşan bu zincirde ortak nokta herkesin kısıtlı zaman ve mekan içerisinde üretim yapıyor olmasının ve umut/umutsuzluk hisleri arasında bir arayış yolunda olması. 40 günlük bir süre zarfında 36 farklı sanatçının katılımıyla oynanan bu zincirleme sanat oyununun kürasyonunu ise Lalin Akalan yapıyor ve zincirdeki ilk halka olan “patient zero” isimli fotoğrafı paylaşıyor. Marketteki bir kız çocuğunun fotoğrafıyla başlayan oyunda anonim şekilde bu eseri ilk teslim alan sanatçı ise gif, animasyon, illüstrasyon ve AI ile çalışmalar yapan Meltem Şahin oluyor.
Oyunun kurallarına gelirsek, her katılımcı sadece kendisinden önce yaratılan işi görebiliyor. Sonra da bu işten ilham alarak kendi işine yaratıyor ya da mevcut işe kendini yorumunu katıyor. Bu şekilde gerçek anlamda bir art chain, yani sanat zinciri oluşurken tüm bu kümülatif seri süresince her katılımcıdan yarattığı eserin bir cümle ile tanımlanması isteniyor ve ortaya devamlılığı olan sürreal bir hikaye çıkıyor. Oyunun en keyifli yanlarından birini seriye katılan isimlerin gizliliği oluştururken, ilham kişiden kişiye bir gizem ögesi ile aktarılıyor. Bu seride katılımcılar, kendilerine gelen esere diledikleri mecra ve araçlar ile cevap verebiliyor. Sırası gelen sanatçı, yalnızca kendinden önceki çalışmayı görüyor ve halkadaki önceki eserleri bilmeden jest, hareket, hareketsiz görüntüler, dans, yaratıcı yazı, video şiiri, film, audio-visual, animasyon, kolaj, fotoğraf, resim, suluboya, ses, müzik veya heykel gibi araçları kullanarak kendi çalışmasını oluşturuyor. Her katılımcının işini teslim etmek için 24 saati olurken, sanatçılar kendine gönderilen çalışmaların üzerinden çalışabileceği gibi onlarda düzenleme yapabilir, yanıt verebilir ya da aldıkları ilham ile yeni bir çalışmaya başlayabilir.
Süreç boyunca katılımcılar ile röportaj da yapılırken, oyunu hangi gün aldıkları, o an neler hissettikleri, pandemi ile ilgili duyguları, bir önceki çalışma hakkında düşünceleri ve kendi eserleri hakkındaki yorumları da belgeleniyor ve ArtChain her katılımcı ve izleyici için kişisel bir deneyime de dönüşüyor. Sadece zincir olarak eserlerin yaratılmasından öte, katılımcıların deneyimleri de arşivleniyor ve dokümante edilmiş kolektif bir deneyim ortaya çıkıyor.
“Art as Pandemic” zincirinin bir parçası olan sanatçılar; kendilerine ulaşan zincir eserleri tekrar tekrar incelediklerini; anonim olarak ilerleyen süreçte bu anonimlikten doğan gizemi hem çözmeye çalıştıklarını hem de heyecanla ellerindeki eseri nasıl ilerletebileceklerini düşündüklerini anlatıyor. Zincirdeki bütün eserlerin toparlandığı kolektif film ise ay sonunda paylaşılacak.
Zincirin tüm halkalarını çözmek burada mümkün!
Art Chain Game Nedir?
ArtChainGame, her yeni zincirin katılımcılar tarafından toplu olarak inşa edildiği ve sosyal iyilik amaçları için uyarlanmış bir oyun serisidir. Her zincir yeni bir KOD gibi davranır ve tema, format, işbirlikçiler ve takip edilecek parametreler gibi yeni koşullardan oluşur. ArtChainGames, metodolojik olarak mantıksal algoritmaların ve programlama dilinin basitleştirilmiş ve oyunlaştırılmış sürümlerine benzer. Oyunlar, Blockchain teknolojisi ve akıllı sözleşmelerden ilham alır ve mevcut teknolojileri taklit eder ve insancıllaştırmaya çalışır.Her ArtChainGame’in kendi yönergeleri vardır ve birbirlerinin fikirlerine katkıda bulunarak dijital araçların tüm potansiyelini kullanmayı amaçlar. Yakında blok zincirde yaşamaya başlayacaklar! Temel amacı, katılımcıların ortak bir amaç etrafında eserler üretmeleri ve daha büyük bir anlatı içinde yer almalarıdır. Art Chain Game, xtopia’nın sosyal iyilik için sosyal rüya sıralayıcısı olarak hizmet eder ve birbirine – birlikte çözümler hayal etmeyi umar.