OverSide ile French Touch

Multidisipliner bir  sanatçı olan Bastien Tomassini, bilinen ismiyle OverSide, eserleriyle kolektif sanat mirasına modern bir french touch yaratıyor dersek yanılmış olmayız. Nice dogumlu sanatçının eserlerinde en dikkat çeken ayrıntılardan bir tanesi ise her tablosuna sakladığı kişisel imzası. Hiçbir dokunuşunun tesadüf olmadığını belirten @overside.fr, bakanları duyguların ve renklerin yoğun sularında geçmişin ve geleceğin bir o kadar kişisel aynı zamanda da bir o kadar  kollektif modern bir enkarnasyonuna davet ediyor… 

Sanatını nasıl tanımlarsın ? 

Kendimi fotoğrafa çok dokunan dijital bir sanatçı olarak görüyorum ama aynı zamanda akrilik, sprey kutusu, reçine ve altın varak gibi malzemeleri eklediğim karma bir medya tarafım da var …. İçinde yaşadığmız gerçekliği dönüştürmeyi ve yüceltmeyi seviyorum. Çalıştığım gerçekliği hikayeleştirmeyi seviyorum. Önemli olan hikayeye hizmet etmek.

Sanata olan ilgin ne zaman mesleğin haline geldi ? 

6 yıldır Rio de Janeiro’da yaşıyordum. Brezilya’dan Fransa’ya döndüğümde, fotoğrafladığım kareleri daha sanatsal hale getirerek seyahetlerimin hikayesini artistik açıdan geliştirme firsatı buldum. Her şey sonrasında gelişti ve tanıdığım insanlar aracılığıyla bir galeriyle iletişime geçtim. 

Kendi kilişelerimi sanatsal yaratımlara dönüştürmeye başladım.

Sanatçı isminin ve sanatsal imzanın anlamı nedir ? 

Overside, kelimenin tam anlamıyla, insanların fikirlerinin ötesine geçmek demek. Yaptığım her şeyi yapmak istediğime inandığım için yaptım. Bir sanatçı olarak özgürlük büyük bir ayrıcalık; bir şeyleri fark edebilmek, başkalarının ne düşünebileceğinden korkmamak. Dediğim her şey, tüm resimlerimin ana parçası aynı zamanda da sanatsal imzam olan taç ile tamamen bağlantılı. Bu dikenli taç, gücün kendisini ve aynı zamanda yargılanan, eleştirilen ve her şeyden önce çarmıha gerilen tüm insanların gücünü temsil ediyor. İnsanların düşüncesiyle çarmıha gerildikleri için imzam olan dikenli tacı yer verdiğim figürlerin kafalarına koymayı tercih ediyorum.

Bir sanatçı olarak, ilhamsız kaldığında neler yaparsın? 

Nadiren ilhamsız kalırım. Açıkcası her şey bana ilham veriyor; seyahatlerim, karşılaşmalarım, müziklerim, filmlerim ve özellikle insanlar…

Eserlerinde sıklıkla başka sanatçılarla iş birliği yapıyorsun, iş birliklerini neye göre seçiyorsun ? 

Her zaman duygularımla ilerliyorum. Çünkü duygularımızdan daha saf bir doğrunun olduğunu düşünmüyorum. İşbirliklerim benim için asla stratejik olmadı.

Eserlerinde Basquiat, Warhol ve Mounroe gibi önemli sanatsal figürlere yer vermenin nedeni nedir?

Bana ilham veren insanlar, yaptıklarıyla birçok iş başararak tarihe kendi izlerini bırakabildiler. Bizlere bıraktıkları mirası temsil etme ihtiyacı hissettim.

Paris’teki sanat sektörü ve galeri kültürü hakkındaki düşüncelerin nedir ?

Bir galerinin parçası olmak gerçekten çok önemli, galeriler sanatçıların karakterinin de bir göstergesi aslında. 2 yıl önce Paris’te Ellia Art Gallery ile tanıştım ve kendi hikayemi birçok insana anlatma fırsatını yakaladım. Ellia’nın modern ve benzersiz ruhunu seviyorum, her zaman alışılmışın dışında bir çizgideler. 

Sanat sektöründe komiktir ki hiçbir kural yok demek mümkün. Tüm sektörleri çökerten küresel bir pandeminin içinden geçmemize rağmen sanat alanında büyük bir patlama oldu. İnsanlar dışarı çıkamadıkları için daha az para harcamaya ve evlerini sanat eserleriyle yeniden dekore etmeye başladılar. 

Gelecekte seni neler bekliyor ?

Bu dünya üzerine kendi izimi bırakmak niyetindeyim, o yüzden çokça iş.