Empati ve anlayış arayışlarınızın tek tek başarısızlıkla sonuçlandığı bir zaman diliminde yaşıyorsanız, ilgi çekmek için yapmanız gereken şeylerden biri belki de kendinizi acındırmanızdır. ‘Ağlamak, acımak nedir? Bir insan acınmaya muhtaç hale gelebilir mi?’ sorularının hepsine tek tek hayata geçiren film Pity, her ne kadar atalarımız ‘Zorla güzellik olmaz.’ dese de Pity’nin protiagonisti eşi komadayken diğerlerinin üzüntüsüne ve acısına bağımlı hale gelerek; çevresindekilerden ilgi ve sempati arar. Ancak, sonunda daha önce hiç olmadığı kadar yalnızlığın pençesinde kendini tutsak olmuş bulur. Yapılan tüm çağrılar cevapsız kalırken; kedere bağımlı olmanın karmaşık bir hikayesine bizleri çağırıyor Pity.
Modern dünyanın yalnızlaştırdığı insanlardan biri olan protagonist, acınma ihtiyacı için her şeye yapmaya hazırdır. Belki biraz daha portakallı kek alabilmek için geliştirdiği ihtiyaçları kendisini yıkıma ve yalnızlığa sürükler. Böylece Pity, bizleri, yas ve yalnızlıkla sağlıklı bir şekilde başa çıkmak için başkalarının duygularına fazla bağımlı olmaktan kaçınmanın önemine ışık tutar. Zira, karmakarışık ve birbirine geçmiş olan bu insani duygular, sınırların ötesine geçtiğimizde deneyimlerimizin çağdaş dünyada ne kadar yalnız hissettiğimize dair bir kapıyı aralıyor.
Kendini daha fazla acındırmayı başaramamanın derin hikayesine ışık tutan bu yolculukta, acınma ihtiyacı için her şeyi yapmaya hazır olan karakterin aşılamaz yalnızlığını; sadece filmin hikayesi sayesinde kavramıyoruz. Karanlık ve kasvetli sinematogrofik sahneler, hikayeyi derinleştirerek; gölgeli köşeler ve loş mekanlarla, Andreas’ın iç dünyasındaki claustrophobiaya ve yalnızlığın ta kendisini hayata geçiriyor Makridis Pity’de.
Yunanistan’da ortaya çıkan “Weird Wave” akımına bağlı olarak; bizleri insanın karmaşık duygularına bir keşif yaptıran Babis Makridis’in filmi Pity’nin karanlık ve hüzünlü notalarından ilhamla alarak, müziğin gücünde rahatlık arayışı içindeki herkesi bir katharsis deneyimine doğru yola çıkarmak için hazırladığımız playlistimize davet ediyoruz.