reality is nothing but a misconception w/Alessandro Mallossi

Arts & CultureMarch 6, 2025
reality is nothing but a misconception w/Alessandro Mallossi

Arada kalmak her zaman uyum sağlamak anlamına mı gelir? Yoksa kavramsal yollarla gerçekliği şekillendirmek midir? Her iki durumda da değişmeyen bir şey vargerçeklik bir yanılgıdan başka bir şey değil. 

Nerede arayacağınızı bilirseniz, olağanın anlatacak pek çok hikayesi var. Parmaklarınızı gerçekliğin çatlaklarından içeri sokarsanız kendinizi Alessandro Malossi’nin oyun alanında bulacaksınız. Görseller genellikle suskun olsa da burada sesleri kelimelerden daha yüksek çıkıyor. Her bir parça, tanıdık olanı tekinsiz bir şekilde yabancılaştırmak için oluşturulmuş, kasıtlı bir kışkırtma. Kendine özgü yöntemlere sahip bu provokatör, “Gerçekliği değiştirerek yeni bakış açıları uyandırabiliyor ve yerleşik kavramlara meydan okuyabiliyorum” diyor. Nasıl olduğunu anladığınızı mı düşünüyorsunuz? O halde gelip biraz daha yakından bakın.

DUYGU En baştan başlayalım. Her şey nasıl başladı? 

ALESSANDRO Ben her zaman hayatımla ne yapmak istediğimi net bir şekilde bilecek kadar şanslıydım. Yaratıcı ifade yöntemleri beni küçük yaşlarımdan itibaren kendine çekti. Annem o zamanlar çok kızsa da evimin duvarlarını resimlerle doldurduğumu hatırlıyorum. Ama sonunda o da sanatın gerçek tutkum olduğunu gördü. Ailem o zamandan beri benim için müthiş bir destek, tutkumu teşvik ediyor ve çalışmalarımı sürdürmek için ihtiyaç duyduğum kaynaklara ulaşmamı sağlıyorlar. Vizyonuma duydukları sarsılmaz inanç sayesinde tamamen sanatsal yolculuğuma odaklanabiliyorum.

DUYGU Seni yaratmaya iten ne? 

ALESSANDRO Yaratmak, bana derin bir güvenlik ve amaç duygusu veren birincil olgu. Genellikle bunu hayatımın amacı, bana yön veren bir şey olarak tanımlıyorum. İçimde yaratmaya dair derin bir dürtü var; bu, benliğimin ayrılmaz bir parçası. O olmasaydı kendimi kaybolmuş hisseder, dünya içinde yolumu kaybederdim.

DUYGU Daha önce hiç görmemiş birine sanatını nasıl anlatırdın? 

ALESSANDRO Sanatımın ironi, rahatsızlık ve etkinin kesişim noktasında var olduğunu söylerdim. İzleyiciye meydan okuyor, zaman zaman onları düşünmeye sevk edecek kadar tedirgin ediyor. Normu bozan temaların altında güçlü bir mizah ve zeka katmanı bulunuyor, böylece yaşanan görsel deneyim uzun süre sonra da sizinle kalmaya devam ediyor.

DUYGU Sanat senin için bir kaçış mı yoksa kimliğinizi yansıtmanın bir yolu mu? 

ALESSANDRO Sanırım ikisi de eşit şekilde varlar. Bir yanda sanat, farklı bir gerçekliğe adım atma, günlük yaşamın baskılarından sıyrılma ve kendi yarattığım bir dünyanın içine dalma yöntemi. Diğer taraftan, iç benliğimin bir yansıması; kendimi, deneyimlerimi ve dünyayı algılayış şeklimi ifade etmemin bir yolu. Kaçmak ve açığa çıkarmak arasında orantılı bir dans.

DUYGU Bize yaratıcı süreçlerinden içgörüler paylaşır mısın?

ALESSANDRO Oldukça akışkan, genellikle çevremdeki dünyadan ve kendi dürtülerimden etkilenen bir süreç. Bazen ilhamımı günlük hayattan alıyor, olağan deneyimleri daha derin bir şeye dönüştürüyorum. Zaman zaman, herkesin bağ kurabileceği evrensel temalara dalıyor ve daha geniş düzeyde yankı yaratmayı amaçlıyorum. Bir de fikirlerimin özel bir tetikleyici olmadan, sanki hep oradaymış, fark edilmeyi bekliyormuş gibi kendiliğinden ortaya çıktığı zamanlar da oluyor.

DUYGU Yaratıcılara herhangi bir tavsiyen var mı? 

ALESSANDRO En büyük tavsiyem, savunmasızlıkla barışmak ve risk almak. Bundan rahatsız olsan bile kendini ve fikirlerini ortaya koymaktan çekinmemek. Başkalarının memnuniyeti için endişelenmek yerine doğrudan seninle konuşan bir şeyler yaratmaya odaklanmak. Sanat, başkalarının onayını almak için bir çaba değil, kendi vizyonunun özgün bir dışavurumu olmalı. Farklı yaklaşımlarla denemeler yapmalı ve yolda başarısız olmaktan korkmalısın—bunların hepsi sürecin bir parçası.

DUYGU Sence sanat açısından özgünlük ne demek? Sürekli görünürlük üzerine kurulu bir dünyada, benliğine nasıl sadık kalıyorsun?

ALESSANDRO Özgünlük karmaşık bir şey. Bence kişinin vizyonu ve sesindeki tutarlılıktan kaynaklanıyor. Hem kavramsal hem de görsel anlamda tekrarlayan tema ve konular üzerine kendine özgü bir estetik yaratmaya odaklanıyorum. İçerikle dolup taşan bir dünyada bile içimde derin bir yansıması olan fikir ve motifleri yeniden ele alıyorum. Bir noktada tutarlılık, kendi başına özgünlüğün bir biçimine dönüşüyor, dünyaya yönelik otantik bakış açımı yansıtıyor.

DUYGU İşlerin ve sosyal medya arasındaki ilişkiye gelelim: Sanatını yaymanın en iyi yolu bu mu? 

ALESSANDRO Dijital bir çağda yaşıyoruz ve bugün sosyal medyanın sanatı paylaşmak ve yaymak için en etkili platform olduğu tartışmasız bir gerçek. Global bir kitleye emsalsiz bir şekilde erişim sağlamanın yanı sıra anında geri bildirim ve etkileşim sunuyor. Sınırlamaları olmasına rağmen, herhangi bir çağdaş sanatçı için vazgeçilmez bir araç olduğuna inanıyorum.

DUYGU Soyutlama, sanatında nasıl bir rol üstleniyor? Daha derin gerçekleri araştırmak için sana nasıl bir ortam sunuyor?

ALESSANDRO Benim açımdan, işlerime soyutlamadan ziyade sürrealizmin bir formu diyebilirim. Tanıdık objeleri tamamen dönüştürmek, onları geleneksel anlamlarından sıyırıp yeni anlamlarla doldurmak hoşuma gidiyor. Bu süreç daha derin gerçekleri araştırmama ve çevremizdeki dünyayı yorumlama şeklimizi sorgulamama olanak tanıyor. Gerçekliği değiştirerek yeni bakış açıları uyandırabiliyor ve yerleşik kavramlara meydan okuyabiliyorum. 

DUYGU Sanatsal sürecin modern yaşamın karmaşıklığını nasıl yansıtıyor? İşlerin aracılığıyla aktarmayı amaçladığın belirli bir anlatı var mı?

ALESSANDRO İşlerimdeki tekrarlayan temalardan biri, güncel mevzular. Yaşadığımız dünyayla ilintili olan ve onu yansıtan konularla etkileşimde olmayı hedefliyorum, tabii bunu her zaman kendi bakış açımla yapıyorum. Sanatım sadece modern hayatın bir aynası değil—onu eleştiriyor ve yeniden yorumluyor, izleyicileri status quo’yu sorgulamaya ve farklı bakış açılarını değerlendirmeye zorluyor.

DUYGU Yöntemlerinin gelenekselden çok uzak olduğunu göz önünde bulundurarak, kültürel geçmişinin sanatsal vizyonunu ve araştırdığın temaları nasıl etkilediğini düşünüyorsun?

ALESSANDRO Anlamlı sanatın çok güçlü kültürel ve tarihsel temeller gerektirdiğine inanıyorum. İşlerimi belirli bir kültürel geçmişle alenen ilişkilendirmemekle birlikte; geçmişteki ve günümüzdeki olayları algılayışım da dahil olmak üzere dünyayı anlama biçimim, sanatıma yaklaşımımı şekillendiriyor. Geçmişim yalnızca benim için değil, toplumun geneli için de rezonans yaratan temaları keşfetmem ve sınırları zorlamam için bana bir çerçeve sunuyor. Bu anlamda, sosyal medya bir diyalog zeminine, bir bakıma açık bir sergi alanına dönüşüyor. 

DUYGU İzleyicinin sanatınla etkileşiminin önemine dair neler söyleyebilirsiniz? Kişisel yorumlar işlerinin anlamında nasıl bir role sahip?

ALESSANDRO İzleyici etkileşimine oldukça büyük önem atfediyorum. Kasten kişisel yoruma hayli geniş alan ayırıyorum ve sabit anlatılar dayatmaktan kaçınarak zaman zaman işlerime jenerik isimler veriyorum. Bu, izleyicinin eserle kendi kuralları çerçevesinde etkileşim kurmasına, özgün deneyim ve bakış açılarını da diyaloga dahil etmesine olanak tanıyor. Bu şekilde işlerimin anlamı her daim evriliyor, sanat ve izleyicisi arasındaki süregelen etkileşimle şekilleniyor. 

DUYGU Sanatsal pratiğinin geleceğini gözünüzde nasıl canlandırıyorsun? Keşfetmeye heveslendiğin yeni temalar veya mecralar var mı?

ALESSANDRO Şu sıralar sanat yönetmenliğini daha kapsamlı bir şekilde ela alıyorum ve bu benim için doğal, akışa uygun bir seyir gibi görünüyor. Sanırım artık sanatımın dijital alanın ötesine bir sıçrama yapıp daha geniş bir mecra ve deneyim yelpazesini kapsayacak bir şeye dönüşmesinin vakti geldi. Önümdeki olasılıklar sonsuz ve bu yolculuğun beni nereye götüreceğine dair samimi bir heyecan duyuyorum.

DUYGU İnsanların senin hakkındaki düşüncelerini önemsiyor musun? 

ALESSANDRO Bir noktaya kadar, evet. Her ne kadar başkalarının görüşlerinin yaratıcı kararlarımı belirlemesine izin vermesem de izleyicilerle diyaloğun sürdürülmesinden yanayım. Bununla birlikte, beklentileri her zaman karşılamamak anlamına gelse de kendime ve vizyonuma sadık kalmaya öncelik veriyorum.

DUYGU Olmazsa olmazın bir şey.

ALESSANDRO Kesinlikle iPad’im ve iyi müzik. Bunlar yaratıcı sürecimin elzem araçları. Çalışırken odaklanmama yardımcı oluyor ve ilham veriyorlar. 

DUYGU Kendinle ilgili bir itiraf?

ALESSANDRO Neredeyse kozmik ölçekte diyebileceğim kadar büyük bir anksiyeteye sahibim. Yönetmeyi öğrendiğim bir şey ama arka plandaki yeri her zaman sabit.

“Bir noktada tutarlılık, kendi başına özgünlüğün bir biçimine dönüşüyor, dünyaya yönelik otantik bakış açımı yansıtıyor”

Author: Duygu Bengi

RELATED POSTS