So Far So Good…

Gelecek sezonun trendlerini belirleyen, yaratıcılığın ve stilin dünya çapında bir şölene dönüştüren Paris Moda Haftası’ndayız! Based Istanbul olarak, tüm bu moda dolu haftanın öne çıkan favorilerimizle sizleri baş başa bırakıyoruz…

Burç Akyol 

Fransa doğumlu, Türk asıllı Burç Akyol, Paris Moda Haftası’ndaki Spring 2024 koleksiyonunu sundu. Moda severlerini kendi sözleriyle ‘oryantal bir trajediye’ doğru götürürken; Akyol, draping, cut out’lar ve özel dikim teknikleri kullanarak tasarımlarını seksileştiren dokunuşlarda bulunuyor. Bu dramatik anda, Akyol cinsiyetsiz bir koleksiyonla birlikte silüetlerini transparanlarla, mousseline kumaşlarla ve vücudu saran kesimlerle öne çıkarıyor. Koleksiyondaki Türk ve Fransız köklerini birleştirdiği esintiler silüetlerin her adımında vücut buluyor.

Dior

Moda haftalarında merakla neler yapacağını beklediğimiz bir diğer marka olan Dior defilesinde, modellerini yerin altından gün yüzüne çıkardı! Haliyle, bu heyecan dolu gösterinin favorilerimize girmemesi olanaksızdı. Dior, geçirdiğimiz 5 yıl boyunca farklı bir gösteriye imzasını atarken; modelleri yer altından çıkaran bu fikri Christian Dior’un bahçesinden alıyor ve bazı neon renkli şapkalar takan modeller bu bahçede büyüyen çiçekler olarak öne çıkıyor. Jones, Dior’un ‘cannage’ deseni odaklanan bu koleksiyonda Yves Saint Laurent’den Gianfranco Ferré’ye uzanan ünlü yaratıcı direktörüleri saygıyla andı. 

Rick Owens

Palais de Tokyo’da renkli dumanların ardındaki dev iskelede yürüyerek ortaya çıkan silüetler siyahlara bürünerek yürürken Based Istanbul olarak en çarpıcı anımız modellerin sis andıran bir havada rahatlıkla yürüdüğü uzun kapüşonlu tasarımlardı! Kasvetli ancak kendinen emin bir zarafet havası olan Spring 2024’de bol kesim pantolonlar yükselerek bele oturdu; bel ve eteklerden hafifçe genişleyerek podyumda sürüklendi. Silüetlere yeni vücut formları armağan eden Rick Owens; ipek ve derinin kullanıldığı üstlerse bedenleri sımsıkı sarmalayarak zarafetleriye koleksiyon öne çıktı. 

Botter

Günümüzün moda dolu voodoo bebekleri sizce neler olabilirdi? Evet, doğru bildiniz: Barbie bebekler! Günümüzdeki voodoo bebeklerine çağdaş bir yorum getiren Botter, Herrebrugh ve Von Weinberger, Haiti kökenli “voodoo”nun kökenlerine doğru bir iniş yaptı ve burada: “Evrenin içindeki her şey, diğer her şeyi etkiler… Hepimiz bir bütünüz, doğanın tüm güçlerinin birliği kavramı, voodoo’nun merkezinde yer alır.” diyerek sınırları aşan bir koleksiyona doğru bizleri çağırdılar. İlginç materyaller kullanılırken; karmaşık dokuma plastikten yapılan bir yelek, ceket ve pantolon, bağlantılılığın sembolü haline geldi, diğer kıyafetler ise Haiti’li sanatçı Day Brièrre’nin eserlerini, organik ipekler üzerine bastırdılar ve imza alg yünlerini kullanarak ortaya çıkan jakar kumaşa dokunmuştu. 

Dsquared2 

Y2K trendinin gidererek alevlenirken Dsquared2 de bu ateşten en çok payını alanlardan. Spring 2024 koleksiyonlarının merkezini oluşturan bu seksi enerjiyi, kendine özgü tasarımlarında harmanladı. Runway’de yer alan son dönemin ‘it girl’ü olan Julia Fox da yer alırken beyaz dantel elbisesiyle uyumlu çorapları ve beyaz logo çizmeleriyle öne çıkan isimlerden oldu. Bu masumiyet dolu görünümle tezat bir şekilde ortaya çıkan diğer görünümlerdeki maskülenlik de Dsquared2’nun oyun ve eğlence dolu anlarından biri oldu.

Louis Vuitton

Hiç şaşırmamakla birlikte, ünlü isimlerle çalışmasıyla anılan bir diğer marka da yeniden Louis Vuitton oldu. Pharrell Williams’ın Kreatif Direktörlüğü’nde çıkan koleksiyon Rihanna’dan Beyoncé’ye, Zendaya’dan Tyler the Creator’a kadar çok geniş bir ünlü kitlesi tarafından izlenerek Williams’a desteklerini belirttiler. Kırmızı halı gecelerini andıran bu günde Pharrell Port Neuf’u kapatarak koleksiyonu Dior’um imzası olan “Damier” ekosesi ağırlıklı olarak tüm gözleri üzerinde topluyordu.

Bonus: Les Benjamins x PaperBoy

Moda sadece defilelerden değil tam da hayatın içinden, sokaktan doğar. Tam da bu noktada, Doğu ve Batı arasında bir köprü kurarak sokak giyiminin güncel sesi olan Les Benjamins, Parisli konsept mağaza PaperBoy arasında gerçekleşen sınırları zorlayan bir etkinliği bir araya getirdi. Bünyamin Aydın ve James Dridi, Les Benjamins ve PaperBoy’un kurucuları olarak, ortak göçmen deneyimlerinden ilham alarak modern kimlikleri kutladı ve Batı’nın sokak kültürüyle Doğu’nun zengin mirasını birleştiren sokak giyimiyle mutfak dünyasının kesişiminde İstanbul ve Dubai’deki gelecek projelerin ipuçlarını paylaştı.