Zeynep Özkanca, gördüklerine değil hislerine alan açıyor. 13 yaşında eline alığı ilk kamerasından sonra durmadan fotoğaf çeken Zeynep için kelimeler, metinler, sesler ve kişiler görsel hafızamıza kazanan unsurlar… “Önceden görsel olmayan her şeyi somutlaştırmak gibi bir yaklaşımım vardı. Şimdi bu yaklaşım bana yetmiyor yeni bir dil arıyorum.” diyor ve görsel hafızasının “görsel olmayan şeyler”de gizli olduğunun altını çiziyor. Zeynep mesleğine dair büyük hırsların, büyük hayallerin arkasına saklanmayanlardan… “Elimden gelen en iyi şeyi yapıyorum, gerisini doğal duruma bırakıyorum. Sürprizleri severim.”
Zeynep Özkanca, kendine has kalabildiği bu görsel kaosun içerisinde karşısına çıkan her güçlüğe rağmen “yeniden başlama gücünü kaybetmediği” için bizim kazananlarımızdan… Devam etmek de kazanmak değil midir? Sorularımız onun görsel dünyası içerisinde kendisine yeni bir alan buluyor ve birlikte görsel hafızamızı yenilemeye devam ediyoruz, bize katılın.
Çıkış noktan geçmiş mi gelecek mi?
Son zamanlarda nasıl hissediyorsun?
Gerçekliğe mi düşlere mi daha yakınsın?
Günümüz dünyasında özgün kalabilmek nasıl mümkün?
Bir sanatçının en büyük korkusu nedir?
From Based Istanbul N°43 – The Winners Club Issue. “For us, winning is deciding to embark on a journey. Ask yourself aloud: If this is a race, who else but me can make the rules? Welcome to the winners club!” Buy your copy now!