Tanrıça Venüs, bıçak altına yatıyor.

Kolajla ne zamandır ilgileniyorsun?

Açıkçası, master yaparken bile böyle kolajlar yapacağım aklıma gelmiyordu. Mezun olduktan sonra heykellere ve tablolara olan ilgimden dolayı başladım. Tamamen hoşuma gittiği için yapıyordum herhangi bir maddi getirisi olacağını düşünmemiştim. Geçmiş ile günümüze eleştirel bir bakış açısı getirdiğim için çok sevildi ve Instagram’da hızlı bir yükseliş yaşadım.

Başlangıç noktan ne oluyor genelde?

Üretim aşamasında çok zorlanmıyorum. Tek ihtiyacım başlamak için bir anahtar kelime bulmak. Mesela telefon, bağımlılık, barış, şiddet, dedikodu ve benzeri sözcükler. Bu aşamadan sonra bunu uygulayabileceğim 3 adet tablo araştırıyorum. Aynı konuyu işleyen 3 farklı çalışma yaparım her zaman.

İşlerinde Avrupa klasik sanatlarından örnekler görüyoruz. İtalya’ya taşınman bu tarzın ortaya çıkışında etkili oldu mu sence?

İtalya’da yaşıyor olmanın avantajlarından bir tanesi kesinlikle sanata olan ilgimin artması. Zaten manipülasyon yapmaya İtalya’ da başladım ve burada olmasaydım bu kadar çabuk yükselebileceğimi düşünmüyorum.

Güncel olaylarla ne kadar ilgilisin? İnternette ne tarz içerikleri takip ediyorsun, hangi konular ilgini çekiyor?

İnternette takip ettiğim belli başlı şeyler var. Mesela Top Tweet’leri mutlaka takip ederim. Güncel olayları inceleyip kullanabilecek bir şeyler çıkarmaya çalışırım. Bunun yanında modayı da takip etmeyi seviyorum. Ikea çantasının olayı da aslında bir markanın aynı görünüme sahip çantayı çıkarıp pahalı bir fiyatla piyasaya sürmesiyle başladı tamamen. İlk önce kullanmayı çok uygun bulmadım ama insanlar bu çantadan kıyafetler, ayakkabılar ve aksesuarlar yapmaya başlayınca ben de kendimi durduramadım.

Selfie’lere like alma çılgınlığından YouTube fenomenlerine birçok şeyle dalga geçtiğini görüyoruz. Günlük hayatında da böyle alaycı biri misin?

Kişisel olarak alaycı biriyimdir. Ama kesinlikle insanları inciten yönde bir alaycılık değil. Yeri geldiğinde çok ciddi olup bazen de çocuk gibi olabiliyorum. Eleştiri yapmayı seviyorum. Ama yaptığım eleştirileri sözle değil yaptığım manipülasyonlarla yapıyorum. Karşı tarafı incitmeden ama farkındalık yaratarak.

Sosyal medya öğeleri oldukça baskın kolajlarında. Senin kişisel olarak sosyal medyayla nasıl bir ilişkin var?

Sosyal medyayı çok eleştirmeme rağmen ben de bir sosyal medya bağımlısıyım diyebilirim. Öyle de olmak zorundayım. Çünkü yaptığım işleri sosyal medya üzerinden paylaşıyorum. Sosyal medyanın zararları kadar yararları da olduğunu düşünüyorum. Yardıma muhtaç insanlar için bir umut ışığı olduğu gibi, yetenekli insanların kendilerini kanıtlayabilmesi için de iyi bir kapı olduğunu söyleyebilirim.

Bu çalışmaları Instagram dışında bir yerlerde gösteriyor musun?

Eskiden tumblr’da paylaşıyordum ama insanlar görselleri indirip kendilerininmiş gibi paylaşmaya başlayınca sadece Instagram’da paylaşma kararı aldım.

Artsxdesign için Nike özelinde çalışmalar hazırladığını gördük. Marka işbirlikleri üzerine ne düşünüyorsun?

Bence markaların yetenekli insanlarla iş birliği yapmasının hem sanatçılar hem de markalar için olumlu sonuçlar yaratıyor. 10 yıl öncesiyle günümüzü karşılaştıracak olursak televizyon reklamlarının yerini artık sosyal medya üzerindeki reklamlar aldı. İnsanların dikkatini çekmek için ise başvurulacak en iyi yollardan birinin sanat ile iç içe hazırlanmış bir reklam kampanyası olduğunu düşünüyorum. Artsxdesign & Nike iş birliğinden önce Gucci’nin seçtiği 11 yetenekli sanatçıyla hazırlanan reklam kampanyasındaki sanatçılardan biriydim. Kısacası şu an birçok marka, yaptıkları tasarımlarda ve reklamlarında sanatsal ögelere yer veriyor.

Sosyal medya var olmasaydı yine de bu tarz kolajlar yapar mıydın?

Sosyal medya olmasaydı bu kolajları yapmazdım herhalde. Çünkü ben yaptığım işlerin sevilmesiyle ve yapılan geri dönüşlerle motive olan biriyim. Eğer beğenilmeseydi şu an bu işi yapmıyor olurdum.