Try with all your might w/ Melike Şahin

UnframedFebruary 16, 2024
Try with all your might w/ Melike Şahin

Hayat bir hayalden çok daha fazlası, her seferinde kendini yeniden inşa etmeni gerektiren zorlayıcı etaplarla dolu. Kendine yenilmeden yola devam etmen, cesur olman ve tutkuyla bağlaman gerekiyor. “Herkes bilir kendi içindeki vazgeçiş anlarını. Ben vazgeçmedim o anlarda, golleri karşıladım. Daha da gelsin darbeler isterlerse, dayanırım çünkü kendimdeyim. Burası benim en rahat yerim ve çok emek verdim bu evi kurmak için.” diyor Melike Şahin. Bu kadar güçlü kalabilmek için kaç fırtınanın içerisinden geçtiğini düşünüyor, bir kez daha derinlere dalıyoruz.

Sanıyorum ki bu hikayeyi biraz başa sarmak lazım; siz daha önce hiçbir Melike Şahin konserine gidip binlerce insanla ortak bir duyguda buluştunuz mu? Kocaman bir kalabalığın bir notayla, bir kelimeyle nasıl büyük bir aile olduğuna şahit oldunuz mu? Melike, hepimize tanıdık gelen duyguları en zamansız formuna dönüştürürken zihnimizde yeni pencereler açıyor. Sahnedeki duruşundan şarkılarının zamansız ruhuna kadar hepimizin kalp atışlarını hızlandıran bu modern zaman divasını; dönemler ve coğrafyalar ötesindeki müzik kariyerinin ikinci albümünü hazırlarken yakalıyoruz. Detaylardan sıyrılıp biraz daha hayal kuruyoruz. Cesur olmak gerekiyor kendini ortaya koyabilmek için. Kendini bulabilmek için de.

Çocukluğun nasıl bir evde geçti?

Melike Şahin: Büyük bir kısmı Topağacı’nda anneannemlerin evinde geçti. Kardeşim doğana dek yalnız bir çocuktum. Bir sürü yetişkinin ortasındaki tek çocuk. O yalnızlığımın içinde kendimi oyalamak için türlü çeşitli dünyalar yaratmışım. Şimdi burdan bakınca, burukumsu bir gülüş konduruyor suratıma çocukluğumu hatırlamak. 

“Daha da gelsin darbeler isterlerse, dayanırım çünkü kendimdeyim. Burası benim en rahat yerim ve çok emek verdim bu evi kurmak için.

Şarkı söyleyebildiğini, hatta üretebildiğini anladığın anlara dönelim; nasıl fark ettin bu yönünü?

Melike Şahin: Nasıl oldu hatırlamıyorum, çok etkilendiğim şarkılar vardı, onları söyleyebilmeyi kendi kendime denedim galiba. Yani söyleyebildiğimi ne ara farkettim bilemiyorum. Evde çok türkü dinlerdik, onlar var en altta. Sezen Aksu’nun “Işık Doğudan Yükselir” albümüne çok yükselirdim. Şarkı söylemekten çok hoşlandığımı, alkışlanmaya bayıldığımı hatırlıyorum. Bu değişmedi zaten. Kardeşime ninni yazmıştım, o ilk şarkım olabilir. 

Üretme kısmı da ilk Berlin’deyken açılmıştı. Üniversitedeydim, Erasmus için gitmiştim. Kendi şarkılarımı yazmayı ilk kez orada denedim. İyi olmadılar tabii ki, çiğ buldum sonradan. Ama en azından başlamış oldum. Sonra bir şekilde attım kendimi denizlere.

Müziğin mesleğin olacağını nasıl anladın; nasıl başladı bu yolculuk, nereye gidiyor?

Melike Şahin: Arkadaşım Duygu ile laflıyorduk, mezun olunca ne yapacaksın ekseninde klasik üniversite son sınıf muhabbeti… “Ya sahnenin üstünde olur şarkı söylerim, ya da arkada durur konseri organize ederim.” demiştim. Hiç unutmam. O dönem henüz Baba Zula ile söylemeye de başlamamıştım. Kendimden nasıl bu kadar emindim hiç anlayamıyorum. Sonra işte bildiğiniz yolculuğum başladı. Oraları anlatmaktan sıkıldım. Nereye gidiyoruz kısmı daha heyecanlı. Yolculuğum içime siniyor öncelikle, bu en önemli kıstasım. Savrulmadım, kendi seçtiğim rotada ilerliyorum. Darlanırsam rotayı yeniden oluşturuyorum. Gayet memnunum olan bitenden. Şimdi yeni hedeflerim var, yeni yollara çıkacağım. 

Melike wears Rogue Pur Couture Reno 05, knitwear by Saint Laurent, a skirt by Rabanne H&M Studio, pumps by, Magda Butrym – Beymen, a hat by Museum of Fine Clothing. Lipstick by Yves Saint Laurent Beauty. Her earrings belongs to editor’s archive.

Tutku senin için ne anlama geliyor?

Melike Şahin: Yaşamda kalmanı sağlayan bir itki. İşimde özellikle beni ayakta tutuyor tutkum. Mesela hırslı birisi değilim, ama işime tutkuyla bağlıyım orası kesin. 

Müziğini hiç dinlememiş birisine onu nasıl anlatırdın?

Melike Şahin: “Çok derinlerde gizlenmiş hisleri bir anda aynalayan bir müzik, bence hemen açıp dinlemelisin.“ derdim. 

Bir “Melike Şahin Şarkısı” hangi evrelerin ardından bize ulaşıyor? Bu çalışma sürecinden bahseder misin?

Melike Şahin: Önce tema arıyorum, şarkının genel hissini ve mottosunu kurguluyorum. Sonra yazmaya başlıyorum. Genelde nakarattan başlarım yazmaya, kolayıma geliyor öyle. Bazen söz ve müzik aynı anda canlanıyor zihnimde. İkinci albümde bir çok örneğini göreceksiniz o halin. Şarkıyı bitirmek çok uzun sürüyor benim için. Yazdığım cümlelerden emin olmak, ölene dek onları taşıyacağım bilgisinden ötürü herhalde, “hah tamam bitti bu artık” diyebilmek aylarımı alıyor.  

Streaming platformları müzik tüketimi ve yayılımı adına birçok alışkanlığımızı değiştirdi; üretimini nasıl etkiliyor? 

Melike Şahin: Bazen “Ay, son şarkım çıkalı 6 ay oldu hadi yeni bir şey çıkarayım.” diye bir baskı hissediyorum içimde. Sonra kendimi durduruyorum, sakinleştiriyorum. Yazdığım şarkıdan emin olmak için uzun bir zamana ihtiyacım var. Özellikle de sözler konusunda çok titizim. Oldu bitti yapamıyorum. Hiçbir paylaşımım da günümüz müzik endüstrisinin aradığı sıklıkta olmuyor zaten. Buna uyumlanabilecek yapıda bir sanatçı değilim. Ben kendime bu düzen içinde ayrı bir düzen kurdum, burda iyiyim.

Melike wears a denim jacket by Alexander McQuenn – Beymen, and a leather skirt by Museum of Fine Clothing.

Günümüzde yeni soundlar keşfetmek hem çok kolay hem de çok zor. Her hareketimizi domine eden sistemlerin içerisindeyiz. Bu noktada sen kendi keşif yolculuğunu nasıl gerçekleştiriyorsun?

Melike Şahin: Yenilikten korkmuyorum. Çalıştığım prodüktörlerin masaya yeni fikirler getirmesine bayılıyorum. Yazarken de söylerken de en önemsediğim unsur duygudur. Ne anlatmak istiyorum, bu şarkıyı dinleyen kişiyi nasıl dünyalara götürmek istiyorum? Kendime ilk sorduğum sorular bunlar. Sound’um ve prodüksiyon brief’lerim de buna göre şekilleniyor. O yüzden benim yaptığım müziği tek bir genre ile açıklamak imkansız sanırım. Dönemler ve coğrafyalar üzerinde gezinen ve yorumculuğumla parıldayan bir ses dünyam var.

İlham nedir? Senin kariyerindeki rolü nedir? İlhama inanır mısın yoksa işini matematiksel bir sisteme oturtarak mı ilerlersin?

Melike Şahin: Çektiklerim genelde ilhamım. Haksızlığa uğramak hayatta beni en çok üzen his galiba. Genelde yazma ihtiyacım, iyileşme ihtiyacımdan geliyor. o yüzden şarkılarım böyle içli oldu sanırım. Ama bir şarkı yazarıyım diyorsam kendime, ki diyorum, oturup da ilhamın gelmesini bekleyemem. Bu artık benim mesleğim ve 7/24 beynimin bir bölümünü buna ayırmam gerekiyor. Okumam, izlemem, yürümem, seyahat etmem, kendimi her anlamda beslemem lazım. Özellikle şimdi albüm arifesinde, sistemli çalışmanın ne kadar önemli olduğunu yeniden hatırlamış durumdayım. Sürekli turnelemekten yazamama hastalığına yakalandığım karanlık dönemler de oluyor tabii. 

Bir şarkıyı zamandan mekandan kişilerden bağımsız kılan; ölümsüzleştiren unsurlar nedir?

Melike Şahin: İçine kendini ne kadar koyduğun. 

Kendin olmak mı, kendin kalmak mı daha zor?

Melike Şahin: Zor dostum zor. Hayat zorlayıcı etaplarla dolu, sürekli bir şeylere uyumlanman bekleniyor. Kendinden, bazı parçalarından vazgeçmen bekleniyor kabul görmek için. “Yok ben böyle iyiyim, bu şekil devam edeceğim.” diyebilme cesaretini gösterebilmek her babayiğidin harcı değil galiba. “Babayiğit” sözcüğündeki eril tını da sinirimi bozdu şu an. Burdan bu ülkede ve hatta bu dünyada kadın olmak konularına da girerdim, bunun yerine “bedelini ödedim” deyip geçiyorum. Cesur olmak gerekiyor kendini ortaya koyabilmek için. Kendini bulabilmek için de. Şimdi 34’üncü yaşımdan dönüp baktığımda, kendim olmakla da kendim kalmakla da memnun olduğumu görüyorum. Herkes bilir kendi içindeki vazgeçiş anlarını. Ben vazgeçmedim o anlarda, golleri karşıladım. Daha da gelsin darbeler isterlerse, dayanırım çünkü kendimdeyim. Burası benim en rahat yerim ve çok emek verdim bu evi kurmak için. 

“Kendin olabilmek” senin için ne kadar önemli?

Melike Şahin: Aşırı. Şu ahir ömrümde çalışmayı en sevdiğim konu. Sevdiğin ve beğenmediğin yanlarınla, ordaki ve buradaki halinle, tüm her şeyinle bir çatı altında sağlıkla durabilmek. Bütün kırgınlıklara ve coşkulara rağmen… 

Left: Melike wears a jacket by Nu, a skirt by Shopi Go, a brooch and pumps by H&M Studio. Right: Melike wears a dress by Versace – Beymen pumps by Magda Butrym – Beymen, a bracelets by Gönül Paksoy. She sits on the “Mea” Chair by Tuca’s Home.
Melike wears a leather jacket by Norma Kamali – Beymen, a skirt by Museum of Fine Clothing, pumps by Magda Butrym – Beymen, Her bra belongs to editor’s archive.

Kendinle yüzleştiğin anlarda seni rahatsız eden, yeniden inşaa etmek istediğin tarafların var mı?

Melike Şahin: Ben kelimenin tam manasıyla bir kontrol manyağıyım. Bunu törpülemek için uğraşıyorum uzun bir süredir. Kafamda saç kalmayacak böyle gidersem. Detaylarda boğuluyorum, özellikle işimde çok yoruluyorum bu huyumdan ötürü. Çok meraklı birisiyim, benden habersiz kuş uçsun istemem. Ama artık yoruldum. Kendime tatlı bir küre inşa ettim, onun içinde takılmaya ve dış dünyayla arama küçük tatlı bir sınır çizmeye çalışıyorum. 

Sahnedeki Melike ile evdeki Melike iki farklı karakter mi?

Melike Şahin: Bayağı farklılar. Biri binlerce kişinin hayranlıkla dinlediği bir genç star, diğeri koltuğunda battaniyesinin altına uzanmış yatıyor. Sahnedeki Melike’ye bayılıyorum, “patroniçe” diyoruz ona. Sert ve özgüvenli birisi. Nedense kendimden ayrı biriymiş gibi yaklaştım ona bir süre. Yeni yeni onu da yaratanın ben olduğunu idrak ediyorum. Ev Melike’si bambaşka biri. Aşırı evcil ve pijamalı bir kız. O halimi de biliyorsunuz gerçi sosyal medyadan. Saklamakta bir beis görmüyorum insanlığımı. 

The corset “Anatolia” by Özgür Masur. Melike wears a coat by SOLID – Vakko, and a pumps by Magda Butrym – Beymen
Rouge Pur Couture Reno Lipstick by Yves Saint Laurent Beauty

“Diva Bebe” lakabı seni korkutuyor muydu; ilk duyduğunda beraberinde endişeli bir sorumluluk da getirdi mi? 

Melike Şahin: Asla getirmedi, çünkü “bebe” sözcüğüyle zaten tam manasıyla bir divalık iddiasında olmadığımı vurguluyorum. Bilmiyorum, belki meslekte 50. sanat yılımı kutlarken de “bebe” darlar beni. Ama o zamana dek başka lakaplarım gelmiş olur, belli mi olur? Şimdilik memnunum. 

Hayal kurmak hayatında ne kadar bir alan kaplıyor? 

Melike Şahin: Memur çocuğu olduğum için hayal kurmakta zorlanan birisiyim, ayaklarım hep yere bassın isterim. Hayalperest insanları hiç anlayamam. Gerçi şimdi kuşbakışı bakınca hayatıma, hayalimi yaşadığımı görüyorum. Belki de ondan çok hayal düşkünü değilimdir. 

“Hayat zorlayıcı etaplarla dolu, sürekli bir şeylere uyumlanman bekleniyor. Kendinden, bazı parçalarından vazgeçmen bekleniyor kabul görmek için. “Yok ben böyle iyiyim, bu şekil devam edeceğim.” diyebilme cesaretini gösterebilmek her babayiğidin harcı değil galiba. “Babayiğit” sözcüğündeki eril tını da sinirimi bozdu şu an. Burdan bu ülkede ve hatta bu dünyada kadın olmak konularına da girerdim, bunun yerine “bedelini ödedim” deyip geçiyorum. Cesur olmak gerekiyor kendini ortaya koyabilmek için. Kendini bulabilmek için de.”

Melike wears a dress by Alaia – Beymen, a hat by Özgür Masur, bracelets by Gönül Paksoy, and a pumps by Magda Butrym – Beymen. Her brooch belongs to editor’s archive.

Her şey mümkün; bizim için bir hayal kurar mısın?

Melike Şahin: Hiçbiri emeklilik hayallerim kadar heyecanlandırmasa da deneyeceğim. Mümkünatının aşırı farkında olmakla beraber, global bir sanatçı olarak düşlüyorum kendimi geleceğimde. Diva Bebe’yi dünyaya tanıtmak istiyorum. En hoşuma giden hayallerimden biri de büyüyünce bir sanat okulu kurmak.

Creative Direction & Interview by Duygu Bengi

Fashion by Burak Sanuk

Photography by Ergin Turunç

Hair & Make Up by Zeynep Dombaycıoğlu

Hair & Make Up Assistant Burak Kuzgun

Creative Team Ceydanur Demir, Şevval Küçüktır, Umutcan Öncü, Belgin Demirhan

Fashion Team Murat Kıvık, Selenay Tosun, Murat Şentürk, Naz Paksoy

Gaffer Okan Ataş

Gaffer Assistants Ali Şimşek, Arif Bilbay, Arda Seyrek, Orhan Sever, Cüneyt Kaya

PhotographyAssistants İzgi Yılmaz, Cihangür Erken

From Based Istanbul N°42 – me, myself & I Issue. “Talk to yourself like someone you love.⁠ Perhaps then, the balance might change. This time ask yourself: “If I am not for myself, who will be for me?” Buy your copy now!

Author: Based Istanbul

RELATED POSTS