Şu anki gündemimiz ise yeni kitapları: Wake Up Nights! Ukrayna, Kiev’deki rave kültüründe müziğin ve kulüplerin ötesinde neler olduğunu belgeleyen kitabın sayfalarını çevirirken, öznelerin kişiliklerini de samimi ve romantik bir şekilde hissedebiliyoruz. Karadeniz etrafındaki ülkelerin hepsine gittiklerini belirten Patrick, “Kiev’e ilk gelişimiz Odessa’dandı. Burada birkaç moda projemiz oldu. Arkadaşlıklarımız kişisel bir ilgi alanına ve üç yıl içinde çektiğimiz fotoğraflar da bir kitap oluşturma fikrine dönüştü.” sözleriyle Wake Up Call’un hikayesini seri şekilde anlatıyor. Kiev’deki rave kültürü, sadece parti yapmaktan daha büyük bir şey hakkında. Rave, tüm sorunlarınızdan kaçabileceğiniz ve eğlenebileceğiniz bir noktada. Yeni nesil bu alanı kendileri için bir çıkış noktası olarak yaratıyor. Sadece eğlenmek ve özgür hissetmek istiyorlar. Ve bunu da doyasıya yaşıyorlar. Rave’i “tüm sorunlarınızdan kurtulabileceğiniz alan” olarak tanımlayan Max von Gumppenberg and Patrick Bienert, insanları ve anı yakalamaya odaklandıkları bu hikayeyi “Wake Up Nights” olarak isimlendirirken de ilhamlarını, geceleri uyuyan ve sabah saatlerinde partilere çıkan insanlardan alıyor.
Fotoğrafın bir anlayış yolculuğu olduğuna inanan ikili, mimari ve kültür çeşitliliğinin kendilerini büyük ölçüde etkilediğini belirtiyor ve ekliyor; “Kişisel ilgi alanları da kendi bakış açınızı yansıtmanız açısından büyük önem taşıyor.” Son dönemde Doğu’ya, özellikle de Fas’a fazlasıyla vakit ayıran Max ve Patrick’in kadrajından yeni kareler görmek için sabırsız, şimdi ise sizi Wake Up Nights ile başbaşa bırakıyoruz.