“Hepimiz nevrotik, dengesiz ve sefiliz.” diyor Helen. 2013 yapımı, David Wnendt’in kitaptan uyarlama filminde. Aile travmalarına inmek için belki de desteğini alabileceğimiz en net alıntı budur. Zira, bencil bir baba ile temizlik konusunda obsesif dindar bir annenin kapısını araladığı travmalara Helen ile birlikte eşlik ediyoruz.
Helen’in anne ve babası, kardeşinin doğmasıyla birlikte boşanırlar, daha sonrasında, yatılı okula gönderilen Helene orada da yaşamına devam edemez. Bulduğu her fırsatta ailesini bir araya getirmeye çalışarak, attığı her adımda çocukluğundan bir anıyla karşılaşır, geleceğin sunduğu ihtimaller zincirlerine güvenerek hayal dünyasında bir şekilde ailesini birleştirmek ister.
Kendi bedenini keşfetme serüveni, vücut sıvılarına karşı koyamadığı ilginin dışında, aslında Helen’in kendi vücudunu ve hislerini tanıyamadığı için zoraki bir güç ile anlamaya çalışmasından kaynaklanıyor. Geleneklerin, tabuların hepsini yakın arkadaşı Corinna ile yıkmaya çalışan Helen, hastanede yatarken tanıştığı hemşiresi Robin ile birlikte olmasıyla mutlu bir sona yakın bir şekilde bitiyor.
Farklı anlatım tarzından dolayı belki de filmin en başında yazdığı gibi “Bu kitap okunmamalı, filme de uyarlanılmamalı.” Wetlands herkes için uygun olmayabilir. Çünkü, filmin kendi tanıtımında bile ‘hüzünlü toplumun aynasından başka bir şey’ diyerek tasavvur ettiği için beklentilerinizi ona göre hazırlamalısınız.
Geleneksel baskıları deneyleriyle ortadan kaldırmaya çalışan asi ruhlu genç Helen’in izinde, travmalarıyla yüzleşirken ona eşlik etmek, Wetlands’in eğlenceli ve beklenmedik ‘gross out’ enerjisine sahip olmak isterseniz sizleri hazırladığımız playlist’i dinlemeye davet ediyoruz.