Kendisiyle henüz tanışmayanlar modern sanat adına önemli bir sanatçıyı gözden kaçırıyor. Paniğe gerek yok, nitekim kendisi 10 yıllık uzunca bir ara vermişti. Şimdilerde eserlerinde imzalaşan kahkahasını Smile at the Flower Sermon sergisinde yeniden görüyoruz. Diğer sergilerinde olduğu gibi yağlı boya tablolarında grafik çizim tekniğini görüyoruz. Ve yine diğer sergilerinde olduğu gibi absürt ve gizemli kankaların tarihi olaylar referans alınarak yansıtılması sanatçının tablolarını özel kılıyor.
Yue Minjun’un çalışmaları, 1990’lardan bu yana Çin toplumunda benzeri görülmemiş değişikliklerin ortasında yaşayan insanların deneyimlerini yansıtıyor. Bunlardan belki de en çarpıcısı 2020’de Çin’de başlayan ve pandemiye dönüşen koronavirüs. 2020’de Chuncheng’de yaşarken çiçeklerin sembolizmini keşfetmek için ilham alan sanatçı; pandeminin başlattığı kasvetliliğe karşı şehrin çiçekleri canlandırıcı bir kontrpuan sağladı. Yüz hatları çiçeklerle gizlenen figürler; giyimleri, formları ve jestleriyle destekleniyor. Sonuç olarak resimdeki figürlerin statüleri, cinsiyetleri ve kişilikleri bir bütün olarak toplumun ihtiyaçlarına yol açıyor. Eserlerin vermek istediği mesaj ise basit: Çiçekler aslında ne saklıyor?
Pandeminin ortaya çıkışı dünyadaki yaşamın hızını değiştirdi ve insanların düşünme biçimlerini etkiledi. İzolasyon gibi mevcut kelimeler yeniden anlamlandırıldı. Resimlerdeki yaygın ikilemler ve sözsüz direniş Yue’nin insanlığın geleceği hakkında endişelerine işaret ediyor. Seri, ayrıca Doğu ve Batı kültürlerinden temalar sunuyor ve Minjun’un deyişiyle “insan uygarlığının hikayesini anlatıyor”. Kahkaha ise kendi deyişiyle “Geçmişimizi bir gülümsemeyle yansıtmak ve gelecekte ne olursa olsun pozitiflikle desteklemek” anlamına geliyor.
Modern sanat dendiğinde akla hemen Batılı sanatçıların gelmesine karşın Yue Minjun ilginç eserlerinin yanı sıra Doğu’da bu alanda öncülerden biri olmasıyla da dikkat çekiyor. 10 sene önce Avrupa’da gördüğümüz Çinli sanatçının şimdiki solo sergisi Hong Kong’ta. 30 Nisan’a kadar devam edecek serginin bir an önce Avrupa’ya gelmesi dileğiyle…