Dijital Sahne’nin bu haftaki gösteriminde Rus yazar Anton Çehov’un en çok sahnelenen oyunu “Martı” var. Günümüz Türk tiyatro sahnesinin en cesur isimlerinden İbrahim Çiçek uyarlaması ve yönetmenliğinde, tiyatronun kültleşmiş eserlerinden kesitleri görsel hikaye anlatıcılığıyla birleştirerek dijital dünyaya taşıyan “Dijital Sahne” klasikleşen eserlere modern bir yorum kazandırıyor. Bu hafta sahnelenecek olan Martı’nın başrollerinde Öykü Karayel ve Selahattin Paşalı yer alıyor.
Dünyanın kısmen durduğu, sosyal etkinliklerin ve faaliyetlerin bu kadar azaldığı bir dönemde bu şekilde işimizi yapabilecek yeni formlar buluyor olmak ve bunlara dahil olmak bence çok mükemmel bir şey. En azından ümit vaadediyor bizim için.
Öykü Karayel
Anton Çehov’un en çok sahneye konan kült oyunu “Martı”, Dijital Sahne serisi kapsamında yepyeni bir anlam üretimi ile seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
İlk aşkı, ilk hevesi, biri olma ama özellikle “önemli biri olma” üzerine verilen mücadelelerin hikayesini anlatan zamansız bir metin olan “Martı”da izleyici Nina ve Treplev’in bambaşka hayallerin peşinde ortaklık kurabilme ihtimalini Öykü Karayel ve Selahattin Paşalı’nın göz dolduran performansı ile izleme fırsatı buluyor. Selahattin Paşalı yaşadığı ve yaşatacağı deneyim ile alakalı heyecanlı duyguları sahip. Projeyi bütünüyle ele aldığında; “Enteresan bir deneyimdi, hem tiyatroda sahnede varolma ve öğrendiklerimizi yapma çabası içerisindeydim ama aynı zamanda kamera da vardı böylece ikisinin karışımı ilginç bir deneyim oldu açıkçası.” diyor. Öykü Karayel ise bu alışılmadık dönemde insanlara ümit aşıladığını düşündüğü deneyimden aldığı hazzı bizlerle paylaşıyor. “Dünyanın kısmen durduğu, sosyal etkinliklerin ve faaliyetlerin bu kadar azaldığı bir dönemde bu şekilde işimizi yapabilecek yeni formlar buluyor olmak ve bunlara dahil olmak bence çok mükemmel bir şey. En azından ümit vaadediyor bizim için.” diyerek projenin onda bıraktığı izlenimleri dillendiriyor.
Enteresan bir deneyimdi, hem tiyatroda sahnede varolma ve öğrendiklerimizi yapma çabası içerisindeydim ama aynı zamanda kamera da vardı böylece ikisinin karışımı ilginç bir tecrübe oldu.
Selahattin Paşalı
Kendi seslerini bulma zorluğundan muzdarip bireylerin günümüz toplumunda bireyselleşebilmek için üstesinden gelinmesi gereken güçlükler ile bağdaştırabileceğimiz çırpınışlarına tanıklık ettiğimiz bu zamansız eser ile Nina ve Treplev’in iç dünyalarından kesitler bizlere sunuluyorlar.
Aileden gördüklerimizden kaçarken tam da dibine düştüğümüz bir hayat mücadelesi içerisinde her ihtimalin can yaktığı ve olmak istediğimize izin verilen bir ütopyaya gelene kadar hikayenin hep aynı kaldığı bu “Martı” kesiti izleyiciye yeni bir sahnelemeyle başka bir sese kavuşarak tazelenen bir seyir deneyimi sunuyor.
Martı, Zorlu PSM YouTube kanalında yayında.