Versay’daki set masallardan ilham alsa da ilhamını doğuran masallar sıradan masallar değil. Aynı zamanda içinde karanlık temalar barındıran peri masalları, Fabien Baron’un yönettiği “Disturbing Beauty” adlı film ile rahatsız edici ile büyüleyici arasındaki ince çizgiyi gözler önüne serebilecek sarsılmaz bir özgüven ile koleksiyonun ana temasının oluşumunu bizlerin takdirine sunuyor..Peri masallarında sıklıkla yer alan ayna, Hall of Mirrors’da başrolde olduğu için mekan olarak burası seçiliyor. Ancak mekandaki aynalar balmumu ve akasya dikenlerinden oluşan 14 adet tablayla kapatılıyor çünkü kimliğimizin doğrudan bir yansıması haline gelen aynaların toplumsal bir yansımayı sorgu haline getirecek bir konumda tutulması koleksiyonun ana fikrinin sıradışılığını ortaya koyuyor.
Sizler de kendinizi Fransız devriminin henüz ideolojik yüzünü göstermediği zamanların günümüzün modern radikalliğiyle buluştuğu zamanlar ile bir arada bulabilmek istiyorsanız eğer, Dior’un yeni koleksiyonu iki ucu bir araya getirecek hassas dengeyi kurabilmek açısından tam bir biçilmiş kaftan. Klasik çizgisinden ödün vermeden aristokratik bir şıklığı modern bir salaşlıkla tanımlayan Dior, yine ve yeniden karşımıza görmeye değer bir koleksiyon ile çıkıyor.