Do not call it a dream

İnandıklarınızı bir yana, inanmak istediklerinizi ise diğer bir yana koyun. Hayat bir düşten çok daha fazlası ve umut ise yolculuğun ta kendisi! Burada her şey olaylara nasıl baktığınızla ilgili; kendi distopyanızı yaratabilir ya da kendinizi oradan çekip kurtarabilirsiniz. Her şey nerede durduğunuzla alakalı. Şimdi Alina Boz’a kulak veriyoruz; “Hiçbir şey mükemmel olamaz; mükemmel mümkünün katilidir.”

Oyuncu olma fikri ile ne zaman yüzleştin?

Alina Boz: Sanki bu fikir hep benimleymiş gibi hissediyorum.. Biraz da kendiliğinden oldu. Henüz ‘’Büyüyünce kim olacağım’’ kaygılarının başlamadığı yaşlarda deneyimleme şansı bulduğumda bir hobi olarak algılamıştım. Ben büyüdükçe hobim de büyüdü ve mesleğime dönüştü. 

Umut kavramı ile yolların nasıl kesişiyor?

Alina Boz: Yaşamak umut etmekle aynı şey benim için… Umut etmeyi bırakırsam istediğimi kaybederim. Ben umut etmeyi belli konulara bağlamıyorum, hayatımda bir şeyler ters gitse dahi bu umudumu kaybetmem için bir sebep olmuyor. Umutlarım var oldukça yoluma devam edebiliyorum.

“Büyüdükçe hata yapmanın hayatın bir parçası olduğunu anlamaya başladım.”

Umut yolculuğun ta kendisi mi yolun sonu mu?

Alina Boz: Bazen başlangıcı, bazen de ta kendisi! Umudun yarattığı ilerleme hali beni her dönem etkiliyor.

Gözlerini kapat ve bize bir hayalini anlat; neredesin? Yanında kimler var?

Alina Boz: Avrupa’da geçen bir Woody Allen filminde bir karakter olmak isterdim. Paris’te Bir Gece Yarısı filminde Owen Wilson’ın canlandırdığı karakter (Gill) mesela, onun yerinde olmak isterdim.

Motivasyonunu kaybettiğin zamanlarda kendini ne yaparken bulursun?

Alina Boz: Kendimi hayal kurarken bulurum; akşam eve döndüğümde izleyeceğim güzel bir filmi, sıcak ve rüzgarlı bir yaz gününde kite yapmayı, merak ettiğim şehirlerin sokaklarında dolaştığımı düşlüyorum. Motivasyonumu kaybetmek için yeterince zamanımın olmadığı bir dönemden geçiyorum. Özellikle çalıştığım zamanlarda böyle bir lükse sahip değilim, her zaman hareket etmek zorundayım. Bu hem iyi hem de kötü bir şey.

Hakkında söylenenleri önemser misin?

Alina Boz: Kimin söylediğine bağlı.

Hiçbir şey mükemmel olamaz; mükemmel mümkünün katilidir.

Hata yapmaktan korkar mısın?

Alina Boz: Eskiye göre daha az korkuyorum. Kendime daha çok güveniyorum. Büyüdükçe hata yapmanın hayatın bir parçası olduğunu anlamaya başladım. Belki klişe gelecek ama hata yaptıkça doğrusunu yapmayı öğreniyorsun. Hiç bir şey mükemmel olamaz; mükemmel mümkünün katilidir.

Sosyal medya ile ne kadar ilgilisin?

Alina Boz: Günlük hayatımın içerisinde çok büyük bir yer kaplamıyor. Ama tabii ki profesyonel hayatımın bir parçası. Bu sebeple orada iş odaklı bir yerde duruyorum. Son zamanlarda daha çok kafa dağıtmak için kullanıyorum.

İnsanların birbirlerine karşı daha rahat ve açık olması fikriyle ortaya çıkan bir platformdaki bu hırçınlık, insanoğlunun hangi eksilerinin aynası?

Alina Boz: Toplumun bir arada huzurlu yaşayabilmesi için yazılı olan ve olmayan kurallar vardır. Bu kurallar sayesinde sınırlarımızı belirleyip rahatça bir arada hayatlarımıza devam edebiliriz. Sosyal medyada artık yeni limitsiz bir dünya ama maalesef bu dünyanın sınırları yok (belki de sadece henüz yok). Sokakta geçen tanımadığınız birine alelade hakaret edebilir misiniz? Vicdani, ahlaki, hukuki sınırların olmadığı yerde kaos çıkar.

Oyunculuğun beraberinde getirdiği ruhsal ve fiziksel mücadeleyi nasıl tanımlarsın?

Alina Boz: Her mesleğin beraberinde getirdiği ruhsal ve fiziksel mücadeleler vardır. Önemli olan onların sevdiğin mesleğe ait olmaları yoksa katlanılmaz olur.  Asıl keyifli yolculuk zaten bu mücadelelerden ve her mücadelenin sonucunda edindiğin deneyimlerden ibaret. 

Bugünlerde bir karakterin senin ilgini çekmesi için hangi niteliklere sahip olması gerekir?

Alina Boz: Aleladelik tuzağına düşmeden gerçek ve doğal olması. Hayatla kurduğu bağın görünür olması kalp atışlarımı hızlandırır.

Güçlü bir karakterin var, öz değerlerinin arkasında duruyorsun. Bu durumun iş hayatındaki etkisi üzerine neler söylemek istersin? Her şey daha mı kolay yoksa daha mı zor gelişiyor?

Alina Boz: Bir şeyin zor ya da kolay olması tamamen bakış açınızla ilgilidir, bence her şey tam da olması gerektiği gibi gelişiyor. Duruşumuz kim olduğumuzu belirler. Ben de her işini seven ve bu yolda emin adımlarla ilerlemek isteyen birisi gibi kalıcı olmak için adımlarımı sağlam atmak için çabalıyorum.

Creative Direction by Duygu Bengi
Fashion Director Burak Sanuk
Interview by Yağmur Yıldız
Photography by Erdi Doğan
Fashion Team Murat Kıvık, Samiye Seda