Grubu The Virgins’in dağılmasının ardından Donald Cumming’e göre müziğin şu anki durumu umutsuz vaka. Müzik endüstrisi, hayat ve insanlar hakkındaki açık sözlülüğü grup hayatının baskılarını keşfetmiş olmasının, çoğu geceler içindeki şeytana uyup sabahları uyandırma servisiyle hayatın devam ettiğini fark ettiği günlerin sonucu.
Bu yıl Haziran ayında yayınlanan Out Calls Only albümü Cumming’in şu anki halet-i ruhiyesinin bir göstergesi. Ragtime piyano melodileriyle bütünleşen Bob Dylan ile 80’lerin rock müziğine saygı duruşunda bulunan vokaller sound’a hakim. Albümün başından sonuna süregiden melodi ve akorların çeşitli ve etkileyici değişimi sayesinde Out Calls Only’nin kişisel gelişime dair bir albüm olduğu anlaşılıyor.
Cumming, İstanbul ile New York arasında bize düşüncelerini açtı.
New York’ta büyüdüm. Neden müzik olduğunu bilmiyorum, düşünüp verdiğim bir karar değildi. Müzik benimle daima insanların benimle konuşmalarını istediğim gibi doğrudan bir şekilde konuştu. Müzik dinlemek son derece açık yürekli ve şefkatli bir arkadaşa sahip olmak gibiydi.
The Virgins’e başladığım günlere nazaran çok olgunlaştım. Hayatımın o döneminde kafayı bulmak, eğlenmek ve geceleri arkadaşlarla dışarı çıkmak istiyordum. Para kazanmak ve harcamak istiyordum, çünkü o güne kadar bunları hiç yapamamıştım. Kendimi geliştirmek, çalışmak veya kendime zarar veren birtakım davranışlara yol açan duygusal yaralarımı sarmak gibi dertlerim yoktu.
O noktada, The Virgins’de olmaktan sıkılmıştım. İkinci albümü yapmamın grup arkadaşlarımı sevmem veya grubun ismini kullanarak daha fazla fırsat yakalayabilmemizden başka bir sebebi yoktu. Sonuçta ortaya sevdiğim bir albüm çıkması ise şans eseriydi, çünkü ilk albümden nefret ediyordum.
Grupla devam etme ve fan kitlene sahip çıkma baskısının bir yığın sıkıcı, hayal gücünden yoksun müziğin ortaya çıkmasına sebep olduğunu düşünüyorum. Solo bir müzisyen olarak ise her istediğimi yapmakta bütünüyle özgürüm. Bu yüzden de hayatta kim olduğuma ve nerede bulunduğuma dair dürüst şeyler üretebiliyorum.
Saygı duyduğum az sayıda yetenekli insan var ama bugünkü müzisyenlerin çoğu tamamen bilgisiz.
Bugün için öyle. Devam ettikçe değişip olgunlaşacağımdan kuşkum yok, daima bir önceki çalışmamdan daha iyi bir şey üretmek istiyorum. Bir gün bu hissi kaybedersem üretmekten vazgeçerim.
Bu trend saçmalıktan başka bir şey değil. Büyük ihtimalle bugün bütün zamanlara kıyasla daha fazla insan müzik yapıyor. Trendler yalnızca yolunu bulup kalabalığa dahil olmanın, başkasının çektiği dinleyiciden faydalanmanın kolay bir yolu. Tamamen saçmalık.
Dinlemiyorum çünkü genellikle beğenmiyorum. Saygı duyduğum az sayıda yetenekli insan var ama bugünkü müzisyenlerin çoğu tamamen bilgisiz.
Solo çalışmaya başladım çünkü bunu yapmayı uzun bir süredir istiyordum. Kurduğum hayat yıkılınca ben de yeni bir tane kurdum, o da yıkılınca yine sıfırdan başladım. İnsan dediğin başka ne yapar ki?
Tonlarca hatam oldu. Bunlardan ders çıkartmaya çalışıyorum. Hayatınızda sorun yaratan şeyler aynı zamanda yaratıcılığınızı da kamçılar. Yine de farklı şekilde yapmış olmayı tercih edeceğim pek çok şey var.
Artık bu konuyu düşünmüyorum. Kişisel başarı dürüst olman ve kalbinden geçeni yapmandır. Çok sayıda insana az şey ifade etmektense birkaç kişiye çok şey ifade eden bir iş yapmayı tercih ederim.
Gelecek hafta sonu birkaç şarkı kaydedeceğim ama albüm mü olur yoksa single mı bilemiyorum. Bakacağız. Nasıl olsa canımın her istediğini yapma özgürlüğüm var.