Dream in Stripes, Wake Up in Milan: Dolce & Gabbana’s Sleepwear Dream Hits the Streets of Milan

Çizgiler senfoniden daha gürültülü. Bel bandı çizgilerinden fırlayan boxerlar. Beethoven’ın 5. eseri podyum için yeniden işlendi. Ve böylece Dolce & Gabbana, Viale Piave’de nihai pijama partisini verdi ve bunu moda tarihine geçirdi.

Yaz gündönümünde sunulan SS26 erkek giyim defilesi uykudan ziyade baştan çıkarıcıydı. Stefano Gabbana sahne arkasında bunu en iyi şekilde ifade etti: “Işık, ışık, her şey sadece ışık.” Ancak hafifliği basitlikle karıştırmayın. Defile kılık değiştirmiş bir çöküştü. Buruşuk takım elbiseler, düşük bel pantolonlar, ipeksi elbiseler ve suni kürk paltolardan oluşan bir alay, Pazar aylaklığı ile deniz kenarı hedonizmi arasındaki çizgide geziniyordu.

Yatak odasını unutun. Bu pijamalar disko toplarının altına, tuzlu su havuzlarının yanına ya da hiçbir yere gitmeyen üstü açık bir arabanın arkasına ait. Deri bermuda şortların içine sokulmuş gök mavisi gömlekler mi? Gangster ceketleri ve antika cameo broşlarla giyilen ince çizgili PJ pantolonlar? Dolce oğlanları sadece kodları bulanıklaştırmakla kalmıyor, onları yapay elmaslarla yeniden yazıyor.

Son modeller podyumdan inip gerçek sokaklara adım attığında, ortam ateş gibiydi. Pijama giymiş ordu, Viale Piave’yi boncuklu çiçek pırıltılarıyla bir podyum fethi gibi ele geçirirken binlerce kişi tezahürat yaptı. Theo James ve Lucien Laviscount ön sıradan izledi; ancak asıl parti podyumun kaldırıma vurmasıyla başladı.

Dolce & Gabbana sadece kıyafet sergilemekle kalmadı, resmi ve gündelik ikilemine karşı bir protesto düzenledi. Neden tebeşir şeritli bir takımın altına boxer şort giymeyesiniz? Neden tüylü bir pardösüye taç gibi davranmıyorsunuz?

Uyku zayıflar içindir. Bunlar Milano için üretildi.