Yolculuklar üzerine bir koleksiyon. Geçmişe doğru yolculuklar. Marco De Vincenzo antik dokuların eşliğinde Etro’nun köklerine iniyor ve gördüğü her yerde kendine ait bir şeyler var.

İtalyan moda evi Etro, şık görünümlerin ve elegant bir auranın hakim olduğu sonbahar/kış koleksiyonuyla karşımızda. Dikkatle işlenmiş ipekler, kalın ve iddialı kaşmir yün, yıkanmamış denim soft ama ayakları yere basan bir hissiyat veriyor. Bütün bu ince işçilik geçmişin yankıları içinde, büyülü bir yerdeyiz.

Yavaş ve düzenli akan house müzik, lineer bir podyum üzerindeyiz. Sahnenin ortasına konumlanmış devasa mitolojik figürleri kenara bırakırsak gözlerimizi ayırmadığımız tek bir öğe var: Koleksiyon.

Sonbaharın en sevdiğimiz renkleri kahverengi ve yeşil bu koleksiyonun başrolu. Deri çantalar, elbiseler ve gözalıcı ceketlerin üzerinde bu paletin sınırsız kontrastını izliyoruz. Soft ve koyu tonlar karışarak baktıkça içine dalabileceğimiz derin bir kompozisyonda buluşuyor. Bu kompozisyona yıkanmamış denimlerin de eklenmesiyle sonbaharı resmeden bir koleksiyonu izliyoruz.

Tıraşlı kürkler elbiselerin çerçevelerine işlenmiş, parçalara alımlı bir his veriyor. Avrupa markalarında birkaç koleksiyondur görmeye alışık olduğumuz oversize atıklar Etro’nunda merceğinde. Soğuğun içinde sıcacık bir görünüm için birebir.

Islak ve dağınık saçlar lookların şıklığına seksi bir dokunuş eklemiş. Hemen hemen her modelin üzerindeki altın renkli takılar, yine altın renkli makyajlarla süslenmiş. Kumaşların ve dokuların yapısıyla karışan adeta aristokratik bir görünümde buluşuyor.
Zarif bir sunum net bir akışla iletiliyor, oyunlar yok! Bu kurgunun içinde markanın kreatif direktörü Marco De Vincenzo’nun alçakgönüllü ve bir o kadar da kendinden emin tavrının olduğu çok bariz.

milanfw24