Haro Cümbüşyan, Renee Drake, Josée ve Marc Gensollen, Isabelle ve Jean-Conrad Lemaître’den oluşan seçici kurul, Loop Fuarı’nda bu sene çeşitliliği artırmak üzere çok kanallı videolara da yer verdi. Türkiye’den katılım gösterenler arasında Gaia’nın yanı sıra katılan Art Sümer ve İsviçreli Galerie Bernhard Bischoff & Partner/Videokunst’ta yer alan sanatçı Ferhat Özgür de vardı.
Gaia Gallery’nin sanatçılarından Arda Yalkın’ın yedi kanallı ve ilk defa bu fuar kapsamında gösterdiği The Circle Jerk video entalasyonuyla fuarın bir parçasıydı. Arda, iki işveren ve üç potansiyel personel arasında geçen bir iş görüşmesini anlattığı enstalasyonda iki profesyonel oyuncu olan Aslı İçözü ve Yiğit Kirazcı’ya yer verdi.
Art Sümer ise, Basim Magdy’nin My Father Looks For An Honest City isimli tek kanallı videosuyla yer aldı. Kahire’de çekilen videoda, sanatçının babası rol alıyor ve alaycı bir tavırda, el feneriyle sahipsiz topraklarda bir arayış içerisinde geziyor.
Ferhat Özgür’ün çalışması A Young Girl is Growing Up ise, gündelik hayattan bir kesit paylaşırken, fantastik sayılabilecek bir öyküyü işliyor. Tek kamera açısıyla çekilmiş videoda bir annenin genç kızının saçlarına ütü basması ve taraması gösteriliyor. Aslında bir prensesle nedimesinin ilişkisini anımsatan bu işlem, Ferhat Özgür’ün videosunda otomatikleşmiş bir hal alıyor.
Fuarda en çok ses getiren çalışmalardan biri de Paulo Nazareth’in Ol Ori Buruku isimli videosu oldu. Bir gökdelenin tepesinden bütün şehre bağıran Nijeryalı bir göçmeni tek kamera hareketiyle tek açıdan takip ettiğimiz eser bu yıl verilen 14. LOOP Fuar ödülünün de sahibi oldu.
Ses getiren işlerden bir diğeri ise Avusturalyalı sanatçı Shaun Gladwell’e aitti. Skateboarders v’s Minimalism isimli üç kanallı videosunda Gladwell, dünyaca tanınmış üç kaykaycı Rodney Mullen, Hillary Thompson ve Jesus Esteban’ı bu sefer sokaklarda değil, Los Angeles’taki Torrance Sanat Müzesi’nde yer alan Donald Judd, Carl Andre ve Dan Flavin’in işleri üzerinde ağır çekim bir görüntüyle yakalıyor. Eserleri kaykay parkındaymışcasına kullanan kaykaycılar, müzenin içerisinde melekler anımsatan ilahi gölgeler yaratıyorlar. Eserin müzikleri Phillip Glass ve Kasumichi Grime tarafından yapılınca, izleyiciler de videodan kendini alamıyordu haliyle.
Yine bu yaz yolu Barselona’ya düşecek olanlar için kaçırılmaması gereken sanat etkinliklerinden bir diğeri de, MACBA’nın ev sahipliği yaptığı Punk: Its Traces in Contemporary Art sergisi… Altmışın üzerinde sanatçının eser verdiği sergide enstalasyon, belgesel, fotoğraf, video ve resim gibi birçok farklı disiplin bir araya geliyor. #PUNKtraces sergisinin küratörlüğünü David G. Torres üstleniyor. Sergiye gidemeyecekler de üzülmesin. Punk ruhunu besleyebilemek adına, MACBA’nın web sitesinden ulaşabileceğiniz üç farklı playlist’le ruhunuzu besleyebilirsiniz.