Dior’un öncelikle arşivlerden alınan silüetlerini örnekleyen şehvetli haute couture giysiler aracılığıyla, “Designer of Dreams”, Fransız modacının 75 yıllık mirasını ve modadaki şöhrete hızlı yükselişini anlatıyor. Christian Dior, her ne kadar Fransız bir tasarımcı ve moda evi olsa da, kendi dünyasını Amerikaya ulaştırmayı başardı. New Look koleksiyonuyla moda tarihinde önemli bir yer edindi.
Her şey 40’lı yılların sonunda Harper’s Bazaar’ın genel yayın yönetmeni Carmel Snow’un Dior’un ilk ve normları yıkan koleksiyonunu “New Look” olarak adlandırması ile başladı. Ağırlıklı olarak perkal ile astarlanmış giysiler, ve elbiselerinin belden dışarı fırlamasını sağlayan ve modellerine kıvrımlı bir görünüm veren korse ve jüponların kullanımı, o zamanlar bazı tepkilere yol açsa da, New Look, kadın modasında devrim yarattı ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra Paris’i endüstrinin bir bağlantı noktası olarak yeniden kurdu. Neiman Marcus, kısa bir süre sonra Dior’a ‘Moda Alanında Seçkin Hizmet’ için gıpta edilen “Oscar” Ödülü’nü verdi ve moda evinin 1948’de Beşinci Cadde’de açılan New York şubesiyle sonuçlanan ABD’de bir yolculuğa çıkmasına aracı oldu.
Sergiyi ayrıcalıklı kılan şey ise, Brooklyn Müzesi’nin kendi koleksiyonundan fotoğraflar, arşiv videoları, eskizler ve eserler. Dior ile çalışmış olan David LaChapelle, Annie Leibovitz, Irving Penn, Lillian Bassman, Frances McLaughlin-Gill ve Herb Ritts gibi değerli fotoğrafçıların da nadir baskıları sergide yer alıyor. Aynı zamanda, çiçeklerin ve diğer doğal formların ihtişamından klasik ve çağdaş sanata kadar Dior’un birçok ilham kaynağına hayat verecek, bu nedenle mekanın büyüleyici bahçesi bu sergi için yeniden tasarlandı ve film yıldızları tarafından giyilen birçok ünlü elbisenin sergilendiği bir galeri ile birlikte hayata geçirildi.
“Christian Dior: Designer of Dreams” 22 Şubat’a kadar Brooklyn Müzesi’nde (200 Eastern Parkway, Brooklyn) sergilenecek.